Sırt üstü yattım nefsimden arınma gayretimle birlikte bir saat düşündüm. Sonra elime kalemi aldım, yazmaya karar verdim. Türk tarihi, İslam tarihi, Müslüman Türk tarihi, Dünya Tarihini okuduğum bildiğim ve değerlendirebildiğim kadarıyla altından üstünden, tersinden düzünden tekrar hatırlamaya çalıştım.  Düşüncelerimi sadece Türkiye Cumhuriyeti tarihine yoğunlaştırdım. Doğru mu? Yanlış mı? Yaptığımdan emin değilim. Emin olmasam da yazmak zorundayım. Birileri doğru der, birileri yanlış der. Doğru denirse yükselmem, yanlış denirse de alçalmam... Sonuçta kendi özgür düşüncelerimi yazmaya karar verdim.

İnandığım, çok önemsediğim kıymetli bir düşünceyle başlamak istiyorum. 'Günahlarımızdan dolayı Allah'tan korkmalıyız. Müslüman bunun dışında hiçbir korku yaşamadan hak yolunda yürümelidir'  Değerli büyüklerim 18 yaşımda bana bu telkini yapmışlardı.

Evet korkmamalıyız. Biz Allah'ın emrettiği gibi yaşıyorsak sadece ona sığınmalıyız. Koruyucu sadece yaradandır.  

Bilinen tarihten beri, peygamberler, Âlimler, Mürşitler ve Allah Dostları da tam böyle yapmışlar.

En büyük mezhep imamımız bile zindanlarda manevi dünyaya göç etmiştir.

Daha 5 yıl önce Allah dostu bir siyasi lider Muhsin YAZICIOĞLU karlar içinde manevi dünyasına göç etmiştir.

Bugün gerçek veya dedikodu bilemiyorum. Cemaat önümüzdeki seçimlerde CHP'ye oyunu kullanacakmış. Böyle karar alınmış. Kimdir karar alıcılar bilmiyorum. İyi niyetli de olabilirler ama ben yanlış olacağını düşünüyorum.

Haddimi aşmış olmamayı ve Suizan yapmış olursam, Rabbimden bağışlanmayı dileyerek sonuçlarının neler olacağını anlatmaya çalışacağım.

Cemaat CHP'ye oy verirse;

Öncelikle korkularının ve nefsinin esiri durumuna düşmüş olur.

Gönül ve Allah dostlarını üzmüş ve bertaraf etmiş olur.

Çok daha önemlisi sevenlerine ve hizmet erlerine günah işletmiş olur.

Bugün üzerine atılan paralel Devlet iddialarına haklılık kazandırmış olur.

Yanlışa karşı yanlışla birlik olunmaz. Hangi aklı evvel böyle bir düşünceyi ortaya atmış ve hizmet erlerine telkinde bulunuyorsa ihanet içindedir.

Önce nefsini düşünüyor demektir.

Allah rızasından uzak demektir.

Başbakan ve Ak Partili bazıları tarafından, Hizmet hareketine yapılan tüm isnatların haklılık payı var demektir. Mütedeyyin Anadolu insanı böyle algılar...

Doğru yoldan hak yolundan ayrılmayan insanların koruyucusu ve kollayıcısı Yüce yaradandır. CHP'ye oy vermekle korkularınızı bu günlük yenmiş, nefsinizi tatmin etmiş görünürsünüz. Ama hakka karşı gelmiş olursunuz.  Her konuda Hz. Peygamber(S.A.V.)'i örnek olarak gösterenler şunu çok iyi bilmelidirler ki; Ne devrimiz o devir, ne de sizler hâşâ Peygamber (S.A.V.)'siniz...

17 Aralıktan sonra söylenen her olumsuzluğa haklılık kazandırır, Cemaatin ve hizmet hareketinin güvenilirliğinin yitirilmesine neden olursunuz. 'Bunlar, durakta beklerler hangi otobüs doluysa ona binerler' sözüne haklılık kazandırmış olursunuz. Çok daha önemlisi 12 yıldır vatan hasretliği çekerek hizmetin zarar görmemesi için her türlü acıyı içine döken o Muhterem zat'a ihanet etmiş olursunuz.  

Seçimlerle ilgili,  "Kim hak hukuk karsısında dik duruyorsa, sağlam ise, sağlam duruyor ise, kim demokrasiye saygılı ise, çevresi ile iyi geçiniyor ise"- eğer bir şey diyeceksem böyle derim.  Diyen Muhterem Hoca Efendi, asla CHP'ye oy verin demez. Böyle bir telkinde bulunmaz.

Bu fikrinizden vazgeçin, bu fitneyi içinizden atın. Sizi sevenleri ve size gönül verenlerin gönüllerini kırmayınız. Ben çok iyi biliyorum ki; cemaat ve hizmet erlerinin çoğunluğu, içlerindeki fitnenin telkinlerine kulak asmayıp, CHP'ye oy vermeyecektir. Ama sizin attığınız bu fitne fikir, hizmet kendini temizleme fırsatı yakalamışken o fırsatı kaçıracak ve kendini darağacına götürmesine neden olacaktır.

Yazık bir asırlık emeğe, yazık, her gece teheccüt namazlarında yapılan dualara, yazık sizin hak anlayışınıza!

CHP'ye oy verenler, dünyanın dört bir yanındaki gönül erlerinin haklarını asla ödeyemezler. Evet, bu fitneyi yayanlar ve kurgulayanlar, sizleri önce Allah'a, sonra, varsa eğer vicdanınıza havale ediyorum.

ALLAH'A EMANET OLUNUZ.