Konya Valisi Sayın Muammer Erol, geçen hafta yaptığı açıklamada terleyecek her insanın iş sahibi olacağının altını çizerek tüm işsizlerin masabaşı iş arayışında olduğu için açıkta kaldığına işaret etti. Sayın valiye aynen katılıyorum. Aslında ülkemizde işsizlik sorununun yalan olduğuna delil, yerel gazetelerin iç sayfalarıdır. Elinize hangi gazeteyi alırsanız alın, orada sayısız iş ilanları bulabilirsiniz. Ama bizim insanımızın rahat iş beklentisinden dolayı işsizlik buhranı ortaya çıkıyor. İşim gereği çok sayıda sanayici ile zaman zaman bir araya geliyorum. Birçoğunun vasıflı veya vasıfsız eleman bulamadığından yakındığına şahit oluyorum. İşin tuhafı vasıfsız statüsünde olanlar bir dayı bularak kolay iş bulma peşinde koşmaktan kaynaklanan sebeplerle kendilerini işsiz addediyorlar. Kişi, kendinin durumunu bilmelidir.

Bileğinin gücüyle kazandığı helal paranın yerini hiçbir şeyin tutmayacağını bilmelidir. Maalesef yata yata kazanacağı bir iş edinme peşinde koşarak, hiç yorulmadan çayını çorbasını içerek, bir bilgisayar başında akşama kadar oturup ya internet turuyla ya da gelen giden işlem kayıtlarıyla gününü tamamlamak suretiyle çalışılabileceği bir iş ortamı bugün çok sayıda işsizin aradığı en önemli kriter haline gelmiştir. Onbinlerce üniversite mezununun en ağır işlerde bile çalışmaya dünden razı olduğu bu memlekette ilkokulu zorla bitirebilmiş ya da bitirememiş bazı vatandaşların çevresinden birilerinin torpiliyle yattığı yerden maaş alabileceği bir işe yerleşebilmiş olması işin bir diğer vahim boyutudur. 

Buradan açık ve net bir şekilde ilan ediyorum. Türkiye'de işsizlik yoktur. Kolay iş bulma peşinde gezen işsizlerin vaveylaları vardır. O yüzden işverenlerin çalışacak eleman bulabilme noktasında kıvranmalarının sebebi de budur. Yukarıda ifade etmiş olduğum gibi gazete sayfalarında yer alan eleman ilanlarına bir göz atarsanız ne demek istediğimi net anlarsınız.

İşverenlerle görüşürken hepsinin muhtelif vasıflara haiz eleman bulmada zorlandıklarını ve bu konuda kendilerine yardımcı olabilmem için destek istediklerini görüyorum. Birçoğunuzun, patronların işe aldığı elemanı asgari ücretle köle gibi çalıştırmaları yüzünden bu durumun ortaya çıktığına dair hayıflandığını tahmin ediyorum. Ama işin aslı kesinlikle öyle değil. Asgari ücretin iki katına yakın bir maaş ödemeye razılar. SGK, yemek, servis gibi tüm hakları da geçerli olduğu halde - ki birçok Avrupa ülkesinde servis ye yemek hizmetleri yoktur- bu işte yaşanan sıkıntıların işsiz kesimin sadece kolay iş peşinde koşmalarından kaynakladığı ortaya çıkıyor. Kimse tulum giymek istemiyor. Okuyanı da okumayanı da takım elbise ve kravatla çalışabileceği iş peşinde koşuyor. Okumayıp ta kendini geliştirmiş ve harikulade bir konuma ulaşmış kardeşlerimi tenzih ediyorum.

Gazaltı kaynak kullanmasını bilenler, hidrolik pres kullanmasını bilenler, paketleme ve montaj işinde çalışmaya razı olanlar, CNC tezgah operatörleri hemen arasınlar. Bugün kendilerine iş bulma garantisi veriyorum. Ama küpe girmeden sirke olmak isteyenler kusura bakmasınlar.

Dahası birçok firmamız, vasıfsız işçi bulamamaktan yakınıyor. Vasıfsız kardeşlerimde arasınlar, kendilerini bir vasıf sahibi yapacak bir iş bulmalarının garantisini veriyorum. 
Aynı şekilde muhasebe departmanlarında görev almak isteyen Eta ve ( veya ) netsis programlarından anlayan kardeşlerimde yukarıda ismimin altında ki mailime CV'lerini göndersinler. En fazla bir hafta içinde kendilerini bir firmaya yönlendireceğimi bilsinler. 

Teknik ressamlıkla alakalı sanayimizde ciddi eleman arayışı olduğunu da biliyorum. Buyursunlar, Autocad ve ( veya ) Solidworks programlarına hakim olan kardeşlerimde aynı şekilde CV'lerini yollasınlar. 
Dış ticaret departmanlarında görev almak isteyen arkadaşlar varsa aynı şekilde benimle e-mail kanalıyla irtibata geçebilirler. Ama İngilizce başta olmak üzere dünyada geçerliliği olan Arapça, Fransızca, Rusça gibi lisanlardan en az birini bilmeleri gerekiyor. Bu konuda yetersiz iseler, pratik geliştirmeleri gerekiyorsa ilk etapta alacakları rakama takılı kalmasınlar. İş dünyasında kendini geliştirmek, o işin okulunda okumanın katbekat fevkindedir. Bu sebeple sabırlı davranarak kendi dimağlarını bilgiyle besleyip, belirli bir aşamadan sonra illaki vazgeçilmezler sınıfına gireceklerdir. O aşamaya geldiklerinde kendilerine çok sayıda kapı kendiliğinden açılacak ya da mevcut çalıştığı işyerinde ki patronu tarafından hak ettiği meblağ kendisine muhakkak tevdi edilecektir. 

Özellikle lise ve üniversite mezunlarının bilmesi gereken önemli bir kıstas, okudukları esnada ya da mezuniyet sonrasında kendileri için can simidi olan bilgisayar bilgilerini geliştirmemeleri ve bilgisayarı sadece Word, Excel, internetten ibaret sanmaları ciddi bir sıkıntıdır. Bilgisayar kullanımıyla alakalı iş dünyasının ehemmiyet verdiği çok sayıda programdan birini veya birkaçını öğrenmek için çaba sarf etmeyen çok sayıda gencimiz bugün Facebook ve Twitter'de profesör olabilecek kadar kendilerini geliştirmelerinin bir kıymeti harbiyesi yoktur. Örneğin CNC tezgahlarının programlarından dört dörtlük anlayan personele ciddi imkanlar sağlanmakta ve yüksek maaşla iş bulabilmektedirler. Aynı şekilde yabancı dilin ehemmiyetini anlayamayan gençlerimizin kendilerini bu alanda geliştirecek ek vesileleri kullanarak aranan elaman düzeylerini artırma gayretlerinin olmaması da üzücüdür. 

Bugünkü yazım gerçekten önemlidir. Etrafınızda burun kıvırmayacak ve ekmeğini taştan çıkarmaya razı işsizler varsa onları bekleyen iş her zaman var. Ama aksi durumda olanlar varsa onları rahat iş peşinde koşmaktan menetmeli ve alnının teriyle kazanmalarını teşvik edici tavsiyelerde bulunmalıyız. 
Bazı işverenlerde işçinin hakkı konusunda yeterince hassas olmalı ve üç beş kuruşun hesabını yaparak işçisini mağdur etmemelidir. Bu konuda da gelen şikayetler oldukça fazladır. Günümüz şartlarında 1.500 TL'nin altında maaşla çalışan evli kardeşlerimizin her an tetikte olup, daha fazla maaş alabileceği diğer bir işyerine kapak atma düşünceleri her zaman olacaktır.