|
|
![]() Dur yolcu, bilmeden gelip bastığın, Bu toprak, bir devrin battığı yerdir. Eğil de kulak ver, bu sessiz yığın, Bir Vatan kalbinin attığı yerdir! Gelibolu'ya ilk gezimi 2003 yılında Van'da bulunan özel bir okulun öğrencileri ile yapmıştım. Bir otobüs dolusu öğrenci ve öğretmen aynı heyecanı yaşadık. Rehberimiz ise memleketi Çanakkale olan emekli bir öğretmendi. Orada tanıştık. Şehitlikleri gezerken bastığımız toprağın her karışında şehit kanı olduğunu idrak etmeye çalışıyor ve itina gösteriyorduk. Yer yer anlatılanların tesirinde kalıyor, gözyaşlarımıza hâkim olamıyorduk. Bu gezide bana tesir eden başka bir hadise rehberimizin itirafıydı. Hatırladığım kadarıyla şöyle demişti: 'Allah Fethullah Hoca efendiden razı olsun. On beş yıldır çok ziyaretçi sayısı arttı. (2003 Yılı ve öncesini kastediyor.) dün Almanya'dan gelen bir grubu gezdirdim. Onlar da Hocanın Cemaatindendi. Şehitliklere eskiden gelen olmazdı. Sadece Anzaklar gelirdi her yıl. Şimdilerde ise gördüğünüz gibi dolup taşıyor.' Şehitliklerin ziyareti konusunda Merhum Cumhurbaşkanımız Turgut Özal'ın hakkını vermek lazım. Orman içindeki yolların yapılması ve yine anıtların yapılması seksenli yıllara denk geliyor. Mesela İngilizler 1926 ve Anzaklar 1934 yılında şehitlik abidelerini yapmışlar. Yine mezar yerleri belli ve tescilli... Bizim ise uzun yıllar ilgisiz kalmamız düşündürücüdür. 25 Nisan tarihi Anzak Günü olarak anılıyor. Her yıl binlerce Anzak ülkemize geliyor ve dedelerini anıyor. Anzak Koyu olarak bilinen ilk kara çıkarmasının yapıldığı yere çadırlarını kuruyor, geceliyorlar. Sonra sabahın ilk ışıklarıyla denize girip tarihi çıkarma anını canlandırıyorlar. Önümüzdeki yıl (2015) yüzüncü yıl etkinlikleri kapsamında rekor bir katılım planlıyorlarmış. Çanakkale Zaferi bizim için çok mühimdir. İngilizlerin donanmalarına güvenerek, 'akşam beş çayını İstanbul'da içeriz' diye girdikleri bir savaştı Çanakkale. Fakat askerimizin iman dolu sinesi her top mermisini göğüsledi ama zırhlı donanmalara geçit vermedi. Bu savaşın sembolik isimleri var. Nusret Mayın Gemisi, Yahya Çavuş, Kaşıkçı Baba, Seyit Onbaşı ve daha nice kahraman zaferin mimarı olmuşlar. Çanakkale Savaşlarında kayıt altına alınmış 83 bin şehitten bahsediliyor. Aslında gerçek sayının 250 binleri bulduğu söyleniyor. Tespit edilemeyenler, esirlerin durumu, kayıplar bu sayıyı haklı çıkarıyor. Çocuk yaştaki askerlerimiz, FB, GS, BJK kulüp oyuncuları, tıbbiyeliler, imamlar, vatandaşlarımız orada can verdiler. Geliboluya düzenlenecek gezilerde şehitlerin ruhuna uygun planlamalar yapılsa mesela... Gezi sırasında yemek yerine bir iki dilim ekmek yenip, şekersiz üzüm hoşafı içilse. Kulaklarımızda Kur'an okuyan hafızların sesi yankılansa yine. Ağzımız dua mırıldansa ve şehitlerin ruhu mesrur olsa. Evet, Geliboluya imkanı olan her vatandaşımız gitmelidir. İmkanı olmayanlar, belediye ve benzeri kuruluşların düzenlediği turlara katılmalılar. Anzaklar binlerce kilometre uzaktan gelebiliyorsa, bizim gitmememiz ayıp olur. Allah, Çanakkale ruhunu yüreklerimizde ateşleyen büyüklerimizden razı olsun. Bu vesileyle Aziz Şehitlerimizi ve 'Çanakkale Şehitleri' şiiriyle zaferi destanlaştıran Mehmet Akif Ersoy'u Rahmetle anıyorum. @kimyaci64 |
|
|
|