Günlerdir Türkiye'nin gündemini, Fethullah Gülen işgal ediyor...

Gülen şöyle, Gülen böyle, Gülen aşağı, Gülen yukarı...

Türkiye'de halk, Gülen konusunda ikiye ayrılmış gibi görünüyor. Bazılarının ise, kafası karışık...

Birileri, Gülen'in iyi bir Hocaefendi, sağlam bir duruşa sahip olduğunu söylerken...

Diğer taraf ise, Gülen'in hem Müslümanlara hem de ülkesine karşı bir ihanetin içerisinde olduğun iddia ediyor...

Aslında tarihe baktığımızda, Gülen'in bu çıkışları yeni değil.  Gülen yıllar öncede bu gibi çıkışları yapmıştı.

Fethullah Gülen, mantığında daima şunlar var olmuştur:

Çeçenistan direnişçileri teröristtir!

Filistin, Hamas teröristtir! Ki bunu geçen gün, STV'de bizzat söylediler.

İslam Devleti isteyenler radikaldir! Tevhidi söylemi olanlar sakıncalıdır!

Türkiye'de ve dünyada ne kadar, İsrail ve ABD'ye muhalif, cemaat varsa bunların hepsi İslam(!) hoşgörü için birer tehdit unsudur!

Bizim gibi düşünmeyenlerin, hepsi ötekidir. Onlar başka biz başkayız!

Fethullah Gülen, hiçbir İslami cemaati kendine yakın görmedi. Yakınlaşmak, diyalog kurmak, gibi bir niyeti olmadı.  Zaten böyle bir derdi de yoktu... Bunu geçenlerde, Zaman Gazetesi Yazarı Ali Bulaç'da dile getirdi.  Fethullah Gülen ve ekibi, diğer dinlerin mensupları ile diyalog kurarken, kendi dindaşlarını ise daima ötekileştirdiler. Diğer cemaatleri, yalnızlaştırmaya çalıştılar. Onları her zaman yok saydılar. NT mağazalarında, İslam ile ilgisi olmayan, hatta muhalif kitaplara yer verirken birçok Müslüman aydın şahsiyetlerin üstünü çizdiler.  (Yavuz Bahadıroğlu, Senai Demirci, Munib Engin Noyan, Atasoy Müftüoğlu, Hüsnü Aktaş, vs.)  Şimdi ise düştükleri durumda kendilerine taraftar veya destekçi bulamıyorlar. Çünkü İslami cemaatler onlara kızgınlar. Bu kızgınlık bugün değildir. İslami camiaların, Fethullah Gülen'e öfkeleri geçmişe dayanmaktadır.  Çünkü Fethullah Gülen daima, ABD ve İsrail'i memnun edecek mesajlar veriyordu. Müslümanlara yönelik hiçbir mesajı yoktu. Müslümanları her zaman tavsiyesi sesinizi çıkarmayın oldu.

Düşünün bugün Hükümet bile, Fethullah Gülen ile mücadele ederken zorlanmakta... Hükümeti dahi yıpratacak güce sahip.  Ne acıdır ki Gülen bu gücünü, hiçbir zaman için, insanlara zulüm edenlere karşı kullanmamıştır. Mantık dünde aynıydı, bugünde aynı, bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın! Eğer hizmete(!) dokunan, İslam ile ilgisi yoksa yine baş tacıdır. Ama hizmete (!) dokunanların alnı secdeye giden insanlar ise; onlar için beddualar ve direniş vardır.

Düşünün siz bir cemaat veya bir yazar olarak, Gülen'i eleştirdiğinizde çalışmalarının yanlış olduğunu İsrail ve ABD'nin yanında değil, Müslümanların yanında yer alması gerektiğini söylediğinizde başınıza gelmeyen kalmaz...

Çünkü geçmiş yıllarda, Hükümet onlar, Yargı onlar, Emniyet onlar, Medya onlar... Bunu Başbakan geçen gün söyledi. '35 yıldır' her yere sızmışlar.  Söyleyin Allah aşkına, bu güç karşında, hangi hareket dayanabilir ki, zaten sesini çıkaran hareketleri, cemaatleri vakıfları, yazarları, daima terörist gösterdiler.  Ve bu ellerinde ki güçleri de arkalarına alarak nice ocaklar söndürdüler!

Kısacası Gülen, Müslümanları hiç sevmedi, sevemedi. Zalimlere hoşgörü gösterirken, kendilerinden farklı düşünen, Müslümanlara bu hoşgörüyü gösterme erdemliğini gösteremediler.

Yani, Fethullah Gülen Müslümanların yükselişi ve dünyada söz sahibi olmaları noktasında her zaman engel olmuştur. Çünkü O'nun üstündeki otorite, böyle istiyordu. Müslümanların uyanışını engellemek...

Örneğin Türkçe Olimpiyatları'nın İslam ile ne alakası var? Türkçe Olimpiyatları sadece bir şenlikten ibaret... Peki, Gülen okullarında sizce İslami ilimler mi öğretiliyor? Oda hikâye... Peki dizilerde neler var, zaten bunu yazmaya gerek yok! 

Demem o ki, Fethullah Gülen, dünde aynıydı, bugünde aynı...  Yani onun cephesinde değişen bir şey yok!

Zalime hoşgörü, Müslümanın vur dibine gitsin!..