Büyük Oynayan; Büyük Kaybeder!
Evlere, gönüllere dershanelerdeki çocukları kullanarak girdiler,

Gönüllerine giremedikleri evlerin yatak odalarına,

Kendilerine ait mobilya şirketinin,

Sattıkları mobilyalara yerleştirdikleri kameralarla girdiler.

    ..

Sınavlarda soruları çalarken hırsızlarla paraleldiler.

Yandaşlarına dağıtırken vurguncularla paraleldiler.

Okudukları risaleler Kutsal Kitabımız Kuran'a paraleldi.

'Okuduğumuz kitap Kuran'ın tefsiri.'Diyorlardı.

Müslüman olduğunu söyleyen bir insan soru çalar mı?

Çaldığı soru ile hak yediğini,

Kul hakkının af olmayacak suçlardan olduğunu bilmez mi?

Bilir elbet bilir de şeytana paralel olduklarından önemi yoktur,

İşledikleri günahların, hak yemelerin,

Cezasından onları inandıkları hoca efendi kurtaracaktı.

    ..

Okunmayan ama çok satan gazeteleri vardı.

Hatırla, gönülle, zorlama ile ,

Abonelik sistemi ile satan dergileri,

Evleri, aileleri çocukları ile kontrol ettikleri dershaneleri,

Ülkenin ve dünyanın dört bir tarafında,

Başarılarıyla gururlanacağımız okulları,

Belediyelerden kutu kutu gıda yardımı alan,

Ama para almadan barındırmayan,

Adı hizmet olup,

Hizmet vermeyen öğrenci yurtları, vakıfları,

Onlarca üniversiteleri,

Parayı kontrol ettikleri bankaları,

Finans şirketleri,

Sağlık alanında hastaneleri,

Kargo şirketleri,

Çevreye zehir saçan altın çıkaran,

Maden şirketleri,

Ülkenin dört bir tarafında kitapevleri,

Örgütlendikleri evleri,

Zaman zaman toplandıkları kampları,

Hâkimleri, savcıları, kendi özel mahkemeleri,

Telefonları dinleyen adamları,

Suçlamak için delil üreten polisleri,

Vardı.

Her şeyleri vardı.

İktidarın tasının şerbetinden,

Kortul kortul içiyorlardı.

Ne isterlerse arazi, rant getirici yerler veriliyordu.

Kontrolsüz biçimde para kazanıyorlardı.

Bir kuruş vergi vermiyorlardı.

Ama yetmedi!

Futbol kulübümüz de olsun,

Başka cemaatlerde bize katılsın,

Ülkeyi yeniden kendimiz yapılandıralım,

Başbakanın gitmesi gerek. Diyorlardı.

Büyük oynadılar.

Kaybettiler!

 



2014-04-07