Koltuğu Adam Eden Adam
Cumhurbaşkanlığı seçimine neden çok hızlı bir dalış yaptık, bu gündemi böylesi ivedilikle önümüze getiren taraf kim? Bu sorulara net cevaplar vermek şimdilik mümkün görünmese de ortada bir gerçek var ki bu yeni gündem; iktidar, muhalefet, hatta cemaat tarafından da memnuniyetle karşılanmakta.

İktidar, yeni ve kendi kontrolünde bir gündemin ihtiyacını hissediyor. Muhalefet, seçim yenilgisinin partileri ve kendi liderliklerini sorgulama imkânını tehir etmesi ve soğutması adına cumhurbaşkanlığı seçim gündemi çok cazip. Cemaat, başarısız operasyonlarının tepmesinden kaynaklanan hezimetin faturasını ödeme vaktinin 30 Mart sonrası olduğu endişesi ve korkusu ile cumhurbaşkanlığı seçim sürecini imdat simidi olarak görüyor.

Cumhuriyet tarihimizde değil, Türk tarihimizde ilk defa kendi devlet başkanımızı millet olarak bizler seçeceğiz. Böylesi bir seçim bin yıl sonrasında bile ilk olması veçhile tarihin meşhur başlığı olacağı için gündemi bolca meşgul etmesini yadırgamamak gerekir.

Konu çok boyutlu, zaman içinde çeşitli detaylar vurgulanacaktır elbette. Kalemim de bu konuda vazifesini icra edecektir inşallah.

Şimdilik tek soru üzerinde yoğunlaşalım; çokları kim cumhurbaşkanı olmalı üzerinde dururken biz de Erdoğan neden cumhurbaşkanı olmalı, sorusuna cevap arayalım.

Başbakan Erdoğan'ın Türk tarihimizdeki liderlerimiz arasında ilk beşte olduğuna dair tespitimi daha evvel iki-üç yazımda deklere etmiştim. Erdoğan, vizyon ve misyonu ile tarihe hazırlanan bir liderdir. Böylesi bir lideri devlet başkanı olarak da görmek ekseriyetin de temennisidir. Hatta muhalefet partileri dahi özellikle 30 Mart sonrasında Erdoğan'ı cumhurbaşkanı olarak görmek isteyebilir. Çünkü onlara göre; Erdoğan'ın kendisi ile rekabet ve mücadeleden ziyade onun gölgesi ile mücadele daha cazip. Erdoğan ile mücadelede en iyi netice %27 oluyor, gölgesi ile mücadelede %40'a kadar çıkılabiliyor. Cemaat dahi Erdoğan'ın cumhurbaşkanlığını destekleyebilir. Erdoğan cumhurbaşkanlığı makamında iken kendilerini daha emniyette hissederler kanaatindeyim. Tabi bütün bu hesaplar şu an bilindik cumhurbaşkanlığı profilinin hesapları.

Hâlbuki ben Erdoğan liderliğinde cumhurbaşkanlığı makamının bambaşka bir boyut kazanacağı fikrindeyim. Hatta onun bu makamı etkili bir şekilde kullanması nihayetinde başkanlık sisteminin bariz bir ihtiyaç olarak kendiliğinden ortaya çıkacağını öngörüyorum.

Tabi Erdoğan liderliğindeki cumhurbaşkanlığın aktif pozisyonu Başbakanlık makamı ile ikilik oluşturacağı, çatışma doğuracağı endişesi var haklı olarak. Bu türden çıkmazlar anayasal düzenlemeleri beraberinde getirecektir muhakkak. Bizler krizlerle demokratikleşen bir devletiz ne de olsa. Bu konu ayrı bir mevzu, başka bir yazıda tartışırız.

Hâsılı; Erdoğan, başbakanlık tecrübeleri ile kendisinden sonra gelecek başbakanlar için bir model oluşu, cumhurbaşkanlığı makamı için de geçerli olacağına dair kanaatim çok güçlü.

Çünkü Erdoğan, koltuk ile adam olan değil; koltuğu adam eden bir liderdir.

  Ahmet ÇİÇEK

Araştırmacı Yazar

[email protected]



2014-04-08