|
|
![]() Günü kurtarma adına yapılan göstermelik çalışmalar, teknolojinin hızla gelişmesi, toplumları oluşturan bireylerin dengesiz ve kötü yaşam koşulları yozlaşmayı tetikleyen ve zorunlu kılan asıl nedenlerin başında gelmektedir. Ayrıca, günümüz insanının yozlaşmasında etkili olan nedenlerin içinde "Modernlik", "Çağdaşlık", "Cesurluk" ve "Özgürlük' söylemlerini de sayabiliriz. Hiç kuşkusuz teknolojik gelişmeleri yakından takip edip mümkün olduğu kadar onlardan yararlanmak, yeniliklere her zaman yakın olup çağdaş bir yaşama kavuşmak, özgür ve korkusuz olmak en doğru olanıdır. Ancak, Toplumların kültürel ve inanç farklılıklarını dikkate almadan ve her yeniliği toplum bireyleri kendi inanç ve kültürel değerlerine uygun olarak kullanamadığı zaman toplumsal yozlaşma kaçınılmaz olmaktadır. Çevremize baktığımız zaman 20-25 yıl önce toplumun ahlaksızlık ve kötü olarak gördüğü birçok sosyal ilişkilerin bugün doğal karşılandığını görüyoruz. Çarpık bir anlayış içine düşen, toplumunun gelecek nesillerini tehlikeye atarak, bugününü kurtardığını zanneden ve 'Bana dokunmayan yılan bin yaşasın' zihniyet sahipleri toplumu zehirlemektedirler. Maalesef, Ülkemizin yazılı ve sözlü çoğu yayın organlarının yozlaşmayı hızlandırdığını ve yaptığı programlar ve diziler ile topluma kötü örnek olduğunu düşünüyorum. Bu tür yayınlarla, toplum fertlerinin ruh sağlığı tahrip edilmekte, Kültürel ve bedensel olarak eğitilebilecekleri en güzel çağlarında çocuklarımız zehirlenmektedir. Anadolu-Türk Kültüründe ve İslamda en üst dereceye de değer verilen TÜRK KADINI (ANA)'NIN yozlaşması için olumsuzluk anlamında, yıllardır her türlü değişimin ve dönüşümün yapıldığı ve aile yapımızın bozulmasına her türlü çanağın tutulduğu bir gerçektir. Bugün, dünyanın dört bir köşesinde terör ve katliamlar yaşanmakta, masum insanlar hunharca öldürülmekte, sun'i sebeplerle birbirlerine düşman hale getirilen topluluklar ülkelerini kana bulamaktadırlar. Yozlaşmanın yaygınlaşması, tüm toplumu içine alan bir çürümeye neden olur. Sonuçta, bu çürümenin getirdiği her türlü olumsuzluktan, bugün kendini çok rahat ve güvenlik içinde gören ve ya hissedenler de nasibini alırlar. Hatta bu türlü insanlar öncelikle kendi çevrelerindeki insanların hışmına uğramaktan kurtulamazlar. Tarihte bunun yüzlerce örneği yaşanmış ve bugün de yaşanmaktadır. Sadece makam elde etmek, bu makamı her şart ve durumda korumak, mümkünse daha üst makamlara çıkmak hırsıyla donanmış insanların hedefe ulaşmaları için yaptıkları her türlü sahtekârlık ve ahlaksızlıklar, günümüzde adeta makul karşılanır hale gelmiştir. İnsanların, çevresinde güvenebilecekleri kimselerin azalması, kendilerine menfaatsiz yaklaşan birinin bulunmaması, dışarıda kendilerini güvenli görmemeleri, hukuka güvenemeyip, adaletin gereği gibi tecelli edeceğinden endişe etmeleri, Ülkemizdeki yozlaşmanın ne boyutlara ulaştığının en bariz göstergesidir. Ülkemizi MODERN BİR HAYVANAT BAHÇESİ haline dönüştürmek istemektedirler. Bir Müslüman gözüyle Gelişmiş ülkelerin bugünkü hali, en üst seviyede insan ihtiyaçlarının, kurdukları sistemin dışına çıkılmadığı sürece karşılandığı bir kafesten farkı yoktur. Bugün, yapılacak en önemli şey, aldatmadan, yalandan, spekülasyondan, fitne ve fesattan vazgeçerek 'Bu gün onaysa yarın banadır' Mantığından hareket ederek, insanları hoşgörülü olmaya, barışa ve esenliğe götürecek mesajlar ve eylemler üretmemize ihtiyaç olduğuna inanıyorum. Kim ne derse desin bu birlik ve beraberlik için Avrupa'nın medeniyetine hukukuna ve kriterlerine ihtiyacımız da yoktur. Yeter ki; İslam inancımıza, Anadolu ve Milli Kültürümüze sahip çıkarak, gelecek nesillerimizin bu değerler ışığında yetişmesine gayret edelim. ALLAH'A EMANET OLUNUZ. |
|
|
|