|
|
![]() Ne yazık ki önceki ümmetlerin başına gelen sağmalara bugünkü Müslümanlar da maruz kalmışlardır! Yeryüzündeki Müslümanlar, diğer din mensupları içinde nasıl azınlık konumunda iseler, imanlarına şirk karıştırmamış muvahhid Müslümanlar da, diğerleri arasında öyledir! İslam diye, insanlığın çağrıldığı din, o kadar Kur'anî İslâm'dan uzak ki! Geneçlerimiz; Ateist, Nihlist, Satanist olmasın diye onlara sunulan din, geleneklerle iç içe geçmiş, hurafelerle örülmüş, hayatta n kopuk, anakronik, dine karşı bir din! Yeter artık bıçak kemiğe dayandı, doğruları söyleme zamanı geldi. Tarikatçıların en üst görevlere gelebildiği, Diyanet denilen asırlık meskenet! İdare-i maslahatçılık, sade suya tirit kabilinden konuşmalar! Özerkliği olmayan, kaderleri siyasilerin iki dudağı arasında olan memurlar, dosdoğru dini anlatma hakkı ve özgürlüğü elinden alınan bir teşkilat, hangi hurafeyle mücadele edecek? İlahiyat öğrencilerinin bile cemaat/ tarikat evlerinde barındığı, bir kısım ilahiyat hocalarının bu kesimler tarafından ele eçirilmeye çalışıldığı, bunda da başarılı olunduğu bir gerçek iken, kim nerede, nasıl hak dini öğrenecek? Sosyal alan boşluk kabul etmez. Diyanet, asırlık atalet uykusundan uyanmaz, İlahiyat fakültelerinde ve diğer dini eğitim kurumlarında din dosdoğru öğretilmez ise, dinî alan tamamıyla ehil olmayan insanlara terk edilmiş olur! .............................................. Yukarıdaki ifadeler, 'İslâm'ın Pavlosları' isimli 2 ciltlik kitaptan alınmıştır. Kitabı; Sadedin Merdin hazırlamış. Araştırma Yayınları arasında piyasaya sürülmüş. Kitap, bir solukta okunacak cinsten! İçinde şu ilginç bilgiler var: Siyasi, itikadi ve tasavvufi sapma Allah'ın dûnundaki ilahlar, Anadolu İslam'ı Büyücülük, sihir... Kur'an peygamberi mi? İlahlaştırılan Peygamber mi? Bozulan tasavvurumuz, yitirilen kavramlarımız, Sufiler, İslam dinini tahrip etmişlerdir... |
|
|
|