|
|
![]() Cumhurbaşkanı adayı olmak kolay bir iş değil.... Özellikle muhalefet kanadı Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı bu makamda görmek istemiyor. Ama muhalefet halkın çoğunluğunun onayını almış birini hala görmezlikten geliyor. Başbakanın söylediği gibi''bu muhalefet olduğu sürece biz yolumuza devam ederiz'' demişti. Ne kadar doğru olduğu gerçekleri ile önümüze çıkmıyor mu? Ana muhalefet CHP, Devlet Bahçeli'nin ‘'çatı adayı'' formülüne göz kırpsa da, gönüllerindeki adayın Metin Feyzioğlu olduğu, şu günlerde kulislere yavaş yavaş düşecektir. Neden mi? İktidarı yıkmak için bir çok senaryoya dahil olan CHP, her sıcak gelişme için senaryo üretiyor aslında. Daha önce ‘'gezi parkı'' senaryosunda ‘'17 Aralık Operasyonu'' ve sonunda ‘'Berkin Elvan'' olaylarında, Hatta cemaat ile yapılan ittifakta dahi ,bir çok senaryonun içine hep dâhil olmuşlardı. CHP şimdi de Metin Feyzioğlu'nu aday göstermek için; bir Başbakan nasıl çıldırtılır senaryosunu gündeme aldı. Aslına bakacak olursak, bu konuşma senaryonun bir parçası idi. Konuşma bizzat uzatılarak protokolün tahammülsüzlüğünü gözler önüne serip, Feyzioğlu'nun mağdur edildiği izlenimini vermekti. Bu hazırlık bir ay öncesinde başlamıştı. İsterseniz operasyonun nasıl yapıldığının başına gidelim.. 1-CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, partisinin Cumhurbaşkanı adayı profiline ilişkin, 'Anayasaya, hukuka saygılı biri olacak' demişti. 2-Bundan bir ay önce Gürsel Tekin ve Mustafa Balbay bir basın açıklaması yaptılar ve orada şöyle Bir açıklamaları oldu.'' Siyasette gerilim olmaz. Oysaki Başbakan Tayyip Erdoğan'ın gerilimi var' demişlerdi. 3-Gürsel Tekin konuşmasında, Başbakan Tayyip Erdoğan'ı siyasette gerilim yapmakla suçlamıştı. CHP'li Tekin,ayrıca şunları da söylemişti: 'Siyasette gerilim yok, Başbakan'ın gerilimi var. Hiç kimsenin gerilimi yok. Bir önerim var. Başbakan bence bir ferman çıkarsın. Bir ferman yasasında gazetecilerin, siyasetçilerin, sivil toplum örgütlerinin, iş adamlarının ne yapıp yapmayacağını muhalefetin, ana muhalefetin nasıl davranıp davranmayacağını bize bir fermanla gönderirse biz de onu bu kadar sıkıntıya sokmamış oluruz. Ama özellikle Diyanet İşleri'ni kullanarak en kutsal değerlerimizden olan Hazreti Peygamberin doğum yıldönümünde bir siyasal malzeme haline getirmesini de bütün toplumun özellikle inanan insanların vicdanına sunmak istiyorum.'demişti. Daha bir ay önce Başbakanı bu ülkede yüksek gerilim hattına benzetenler illa birileri çarpılsın diye, Metin Feyzioğlu'nu feda etmekten çekinmediler bile..Amaç belliydi Başbakanı çıldırtmak ve Feyzioğlu'nu Madur pozisyonuna getirmekti.Ama danıştayın basın açıklaması da istedikleri gibi olmamıştı.. Yine bir ay önce Cüneyt Özdemir'in CNN Türk'teki 5N1K programına katılan Metin Feyzioğlu, Programın sunucusu Cüneyt Özdemir'in ‘' Cumhurbaşkanlığına aday mısınız?'' sorusuna Feyzioğlu, "Benim aday olmam gibi bir durum söz konusu değil" demişti.. Feyzioğlu, "Teklif edilirse sizinle paylaşırım, edileceğini sanmıyorum" diye konuşmuştu. Cüneyt Özdemir ile Bu gelen teklifi paylaşmadı ama Gürsel Tekin tarafından CHP'nin adayı kendisi olduğu ima ediliyordu; taki danıştay konuşmasına kadar... CHP'nin adayı kendisi olduğunu geçen hafta öğrenen Feyzioğlu, alacağı tepkilere rağmen Danıştay'daki konuşmasını gözlerini karartarak yapmıştı. Feyzioğlu'nun bu konuşması kendisinin Cumhurbaşkanlığı seçim propagandası olarak ortaya çıkmasına neden olmuştur.. Elbette yaptığı bu konuşma için tepki alacağını biliyordu ama daha büyüğünü yaptı. Başbakanı Çıldırtmak için elinden geleni yaptı anlayacağınız. Amaç gündemde kalmaktı sadece.. Söylemem odur ki; kılavuzu karga olanın sözüyle başlayan atasözünün sonucunu herkes bilmektedir. Feyzioğlu burada CHP'nin kendisine verdiği gaz ile çıkıp sinirleri yoklayan bir konuşma yaparak Adaylığını perçinlediğini düşünse de, bu konuşmanın ne devlet protokolüne, ne adaba, nede hukuka Uygun bir konuşma olduğunu açıklayamaz.. Tamamen Aday olma çabası ile yapılan bir konuşma.. Feyzioğlu'nun bir ara protokoldekilerin gözlerinin içine bakarak‘'BİTİRDİM, BİTİRDİM, BİTİRDİM, BİTİRDİM'' demesi ,bende ve çoğu kimsede şu izlenimi uyandırdı. Başbakan için ;hadi artık patlasana, kızsana, içindeki kini kussana der gibi bir son bakışı vardı ki !Birini tahrik etmenin nasıl yapıldığını bizlere öğretmiş oldu. Oysaki kendisi Anayasa Profesörüydü. Yaptığı konuşma yargı için değil, kendinin adaylığını perçinlemek için olduğu gün geçmeden anlaşılacaktır. Feyzioğlu'nun hangi siyasi forma ile orada olduğu arkasındaki sponsorların kimler olduğu, yakında Ortaya çıkması da düşünülmesi gereken önemli bir husustur. Oysaki siyasete yargı mensuplarının ellerine geçirdikleri fırsatları böyle kullanması ve siyasete böyle Konuşmalarla dâhil olması hiçbir hukuk devletinde olmayacağının bilinmesi gerekir. Kaldı ki bir hukukçunun Van depremzedeleri için yaptığı konuşma Danıştay değil,sivil toplum platformlarında yapılması en uygunudur. Demokrasiyi anlamak uygulamak için birilerine yapılacak siyasi komplolar ile değil, ülkeye gerçek anlamda kazandıracağınız siyasi olgunluk ve uzlaşı ile olacağı kesindir. O yüzden CHP kendi içlerinden bir aday çıkarmak yerine, Bülent Ecevit gibi yargı mensuplarından Aday çıkarmayı marifet sanıyor.. Oysaki Bülent Ecevit Ahmet Necdet Sezer'in yolunu açtığında başına bela olacağını bilmiyordu. Yine o zamanki Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Özkan'da bir gün kafalarına atılan Anayasa Kitapçığı İçin Sezer'e ‘'Nankör kedi'' diyeceğini de nereden bilebilirdi.. Artık muhalefet demokrasiyi ve demokraside çoğunluğun sözünü dinlemeli..Hiç bir yargı mensubu da Siyasilerin elinde oyuncak olmamalı ve menfaat gözetmemelidir... |
|
|
|