Geçtiğimiz hafta Konya'nın elde kalan en büyük birkaç fuarından biri olan KONYA TARIM FUARI yeni çehresiyle gerçekleşmiş oldu. Bu fuarla alakalı edindiğim izlenimleri ve yapılması gerekenleri buradan sizlerle paylaşmak istiyorum.
Katılım anlamında çiftçi kesimlerinin tarlada olduğu bir döneme denk gelen mecburi ama yanlış tarihten kaynaklanan sebeplerle özellikle yurtdışından ziyaretçi sayısında zayıf kalındı. Endonezya, Irak, Tunus, Moldova ve Bulgaristan'dan gelen sınırlı ziyaretçilerden ziyade tüm dünyadan özellikle halkının tarımla iç içe olduğu Sudan, Etiyopya, Fas, Cezayir, İran, Türki Cumhuriyetlerin tümünden ciddi katılım sağlanmalıydı. Fuar süresince fırsat buldukça stantları ziyaret ettiğimde fikir alışverişinde bulunduğum tüm sanayici dostlarımla bu konuda hemfikir olduğumu gördüm. Fuar esnasında Tuncay Tabela'nın patronu Tuncay Özkan Bey'le sponsoru olduğu bu fuar hakkında uzunca bir telefon görüşmem oldu. Aslında her zaman gündemimizi işgal eden konular üzerinde bir hasbıhal oldu. Fuarın yeni çehresiyle geçmiş yıllara nazaran görüntüsüne diyecek yok. Açılan dev salonlar sayesinde çadır sefaletine son verilmiş oldu. Çadır direklerinin gıcırtısından, sallanmasından ağız tadıyla malını alıcılara anlatamayan imalatçılarımız bu sene rahat bir nefes almış oldu. Tabanıyla, tavanıyla, döşemesiyle, klimasıyla nezih bir ortamda mallarını görücüye çıkaran sanayicimiz bunda emeği geçen yöneticilere olan minnettarlığını her fırsatta dile getirdi ve getirmeye devam edecektir. 
Fakat Tuncay Bey'le konuya başka bir açıdan bakmak istedik. Bu yapılan yeniliklilerin rehavetiyle daha iyiye gitme hedefimizin sekteye uğramaması için neler yapmamız gerektiğine dair birkaç mütalaada bulunduk. Daha önceki yazılarımda sıkça dile getirdiğim dış alana yapılacak estetik görünüm detaylarına tekrar dalmak istemiyorum. Sadece otopark mevzuunu gündeme getirmek ve gelen sene bu ayıptan kurtulmak için şimdiden çabalara girilmesini hatırlatmakla yetineceğim. Kış olsa çamurdan, yaz olsa tozdan ikrah getiren bu otoparkın Konya'mıza yakışır bir şekilde tanzimi ve satıh kaplamasının yapılmasını ümit ediyoruz. Ayrıca alanda arabaların nizami park düzenini sağlayacak yönlendirme tabelaları ve araç boyutlarına göre profilden sınırlar yapılabilir. 
Gelelim gerçek konumuza! 
Konya Tarım Fuarımızın uluslararası nitelik kazanması gerekiyor. Çeşitli platformlarda sıkça dile getirdim. Fuarımızın Çin'de ki Guangzhou, İtalya'da ki Eima, Almanya'da ki Hannover Messe fuarları gibi tüm dünyanın diline düşmesi ve tanınması gerekiyor. Tanıtımda eksik kalıyoruz. Fuarımızı pazarlamada etkin ve kalıcı yöntemler üzerine yoğunlaşmakta yarar görüyorum. Bu etkin çalışmanın içeriği, yerel protokol üyelerini ve birkaç meraklı sanayiciyi toplamak ve bolca görüşlerin havada uçuşup orada kalacağı şeklinde olmamalıdır. Bu iş fuarı düzenleyen TÜYAP'ın üstüne yıkılarak işin kolayına da kaçılmamalıdır. 
Peki, o halde nasıl bir çalışma yapmalıyız ki tüm dünyanın gözünü Konya Tarım Fuarı'na çevirecek bir başarıya ulaşabilelim?
Öncelikle Konya Tarım Fuarımızı temsil edecek marka bir isim çalışması yapılabilir. Bunun yabancı açılımı olmasında yarar var. Örneğin KONAGRI olabilir. KONYAGRI olabilir. 
Diğer yapılacak bir çalışma ise, dünyanın farklı bölgelerinde çalışma yapacak bir heyet organizasyonu planlamasıdır. Fuarımızın tanıtımı için Asya, Avrupa, Ortadoğu, Afrika, Türki Cumhuriyetlerle ilgili çalışmaları takip edecek gruplar kendi bölgelerinde ki ülkelerde bulunan Büyükelçilerimizi, Ticaret Ataşelerimizi, Ticaret Odalarını, Sanayi Odalarını, Meslek kuruluşlarını, Sivil Toplum Kuruluşları'nı ziyaret ederek fuarımızın tanıtımı noktasında ne gibi bir yol izlememiz gerektiğine dair düşüncelerini alacaklar. Yanlarında götürecekleri tanıtım materyallerini teslim edecekler ve o ülkede fuarın tanıtılmasında ki izlenecek yollar ve maliyetleri hakkında detaylı bilgiler toplayacaklar. Örneğin Avrupa planlamasını takip eden heyetin başkanı ve yardımcıları, Almanya'da, İtalya'da, Hollanda'da, Belçika'da, Fransa'da, Çek Cumhuriyeti'nde, Hırvatistan'da ve diğer ülkelerde edindikleri bilgileri rapor haline getirerek, Konya'ya döndüklerinde tayin edilmiş bu sistemin en üst yetkilisine arz edecekler. Bilgiler toparlandıktan sonra harmanlanacak ve izlenecek yol tayin edilecek. Bu şekilde başlatılan tanıtım furyası sayesinde fuarımız sistematik bir şekilde uluslararası nitelik kazanacaktır. Bununla da kalmayacak ve devamında Konya'ya çıkan tüm yollarda ki engeller birer birer açılacaktır. Sözü uzatmanın gereği yok. Bu izlenecek en güzel yollardan birisi olup, bu işin gerçekten etkin olduğunu görmek için 2015 fuarı için şimdiden start verilmeli ve haklılığım görülmelidir.
Tuncay Bey'le yaptığım görüşmede ki bir diğer başlıkta, yeni fuar alanımızın sadece belli başlı bazı sektörlerde kurulan toplamda 3 ya da 4 fuar için anlam kazandığını, diğer kurulan çok sayıda ki sektörel fuarın mayası tutmadığı için yok olup gittiği idi. Evet bu tespitin altına imzamı atıyorum. Buradan ifade edemeyeceğim kadar çok sayıda sektörel bazlı fuarın esamesi bile okunmuyor. Ne katılım yoğun oluyor ne de ziyaretçiden kabul görüyor. Yok olup gidiyor. Bu şekilde nice fuarlar feda ettiğimizi biliyor musunuz?
Bu işin öncülüğünü yapacak olanlar, gazeteleri kafaya alarak, abone ve reklam gazıyla her hafta üç, beş sıradan haberle üyelerine şirin gözüken ve bu yolla gündemde kalmaya çalışan adını buradan yazmayacağım zaten birçok kişinin bildiği ve ikrar ettiği STK'lar ile değil, bizzat meslek odaları ve az önceki tanımın dışında kalan ciddi STK'lar kanalıyla gerçekleştirilebilir.