Beş Taş Oyunu...
GAZİANTEP YÖRESİNDEN  GELENEKSEL ÇOCUK  OYUNLARI (14)

BEŞ TAŞ OYUNU

Bu oyun fındık büyüklüğünde, küçük boyutta, yuvarlak beş taşla oynanır. Taşlar düz olursa onları yönetmek, oyuncu açısından daha kolay olur.

Beş taş oyununu tek başınıza da oynayabilirsiniz ama iki, üç, dört kişi ile oynamak daha heyecanlıdır.

İki, üç ya da dört kişiyle oynanacaksa. Avuçta taş saklanarak sıra saptanır.

Oyuncu avcunda tuttuğu beş taşı yere serper. Taşların birbirine değmemesi, hattâ olabildiğince birbirinden uzak durmasını sağlamaya çalışmalıdır. İki taş birbirine değmişse ve o taşlardan biri alınırken öteki devinmişse, oyuncu yanar. O zaman oyuna yeniden başlanması gerekir.

 İki kişiyle oynanıyorsa bu durumda sıra ikinci oyuncuya geçer. Oyuncu beş taştan uygun gördüğü birini alıp onu havaya atar. Hemen ardından yerdeki bir taşı alıp fırlattığı taşı da yere düşmeden kapar. Böylece avcunda iki taş olur. O iki taştan istediğini bırakıp elinde kalanla yerdeki üç taşı da tek tek aynı işlemi yaparak toplar.

Birleri başarı ile geçen oyuncu, avcundaki beş taşı öyle yere atmalı, beş taştan birini öyle seçmelidir ki, kalan dört taş ikişer ikişer alınabilecek yakınlıkta olmalıdır. İkileri oynayan oyuncu, seçtiği bir taşı havaya fırlatır; kalan dört taşı ikişer ikişer toplamaya çalışır.

İkileri başarı ile geçen oyuncu, elindeki beş taşı yere öyle atmalı ve içlerinden öyle birini seçmeli ki, o taşı havaya fırlatmışken kalan dört taştan üçünü birden alabilmeli, kalan bir taşı da tek başına almalıdır.

Üçleri başarı ile geçen oyuncu, avcunda tuttuğu beş taştan birini havaya fırlatır, o havadayken avcundaki dört taşı topluca yere koyup attığı taşı yere düşmeden tutar. O taşı ikinci kez fırlatır ve az önce yere koyduğu dört taşı bu kez yerden alır ve havadaki taşı yere düşmeden kapar.

Oyuncu, taşlarla rahat oynayabildiği elinin değil de, öteki elinin orta parmağını işaret parmağı üzerine bindirir; baş parmak ile bu parmaklar arasını olabildiğince açarak elini yere koyar. Avcunda tuttuğu beş taşı, elini bu kemerin ardından geçirerek yerdeki elin önüne doğru serper. Uygun gördüğü bir taşı eline alır. Oyun arkadaşına yerdeki dört taştan hangisini "ebe" seçtiğini sorar. Onun gösterdiği taş, ebe olur. Başparmakla işaret parmağı arasındaki kemerin içinden en son o geçecektir. Oyuncu, ebe dışındaki üç taşı, teker teker, yerdeki elinin oluşturduğu yuvaya sokmaya çalışacaktır. Bu işlem, elindeki taş havadayken yerdeki taşı eliyle veya parmağının ucuyla iterek yapılır. Her taş için en çok üç hareket, üç dokunuş, üç sürükleyiş söz konusudur da, ebenin bir hareketle oraya sokulması gerekir. Elbette, bu iş yapılırken taşların birbirine dokunmaması gerekir. Bu kurallardan dolayı, ya yerdeki ele en yakın taşı -öteki taşların ona çarpmasını, böylece oyuncunun yanmasını umarak- ya da yerdeki ele en uzak taşı -bir hamlede içeri sokamayacağını umarak- ebe seçmek daha akıllıca olur.

Beşleri oynayan oyuncu, bir taşı üç harekette ya da ebe olarak seçilen o son taşı bir harekette parmaklarıyla yaptığı o kemerden içeri sokamamışsa yanar. Bu durumda oyun arkadaşı (sıradaki oyuncu), havaya attığı bir taşı yere düşürmeden o taşı oradan alıp kapabilirse, taş içeri girmemiş demektir. İçeri girip girmediği tartışma konusu olan taşı, rakibinin almasını zorlaştırmak için oyuncu, yerdeki elini öne doğru iyice eğmeye kalkışırsa ayıp etmiş olur. En çok doksan derecelik bir açı olabilir orada. Beşleri oynayan oyuncunun, parmaklarını ilk koyduğu yerden kaldırmaması, elinin yönünü değiştirmeye çalışmaması gerekir.

Beşleri de başarıyla geçen oyuncu, bu başarısının sonucunu şöyle alabilir: Avcunda tuttuğu beş taşın hepsini ya da olabildiğince çoğunu, önce elinin üstünde durdurmaya, sonra da yeniden avucuna almaya -hem de kepçeleyerek- çalışır. Beş taşın beşini kapabilen oyuncu elli puan kazanmış olur; dördünü kapan kırk, üçünü kapan otuz.

Hiç taş kapamayan oyuncu yanmış olur, bu durumda oyun sırası öteki oyuncuya geçer. Bazen elinin üstünde ancak bir ya da iki taş durdurabildiğini gören oyuncu, bunun kendisi için yeterli olmayacağını düşünerek o bir taşı veya iki taşı kapmaktan vazgeçerek bile bile yanar. Çok taş kapan veya azla yetinen oyuncu, bir oyunu tamamlamış olur ve oynamaya birlerden başlayarak devam eder.


2014-06-14