Sağcı ve Milliyetçi CHP
Her ne kadar Cumhurbaşkanlığı seçimi Suriye ve Irak'ta yaşananların gölgesinde kalsa da önceki gün CHP'nin önerdiği ve MHP'nin tam destek verdiği aday ile tekrar gündemin en önemli maddesi oldu.
Adayın adı bize bir daha şunu çok açık ve net bir şekilde gösterdi: CHP'nin temel siyaseti 'Erdoğan karşıtlığını esas alan dar siyaset' üzerine kurulmuş durumda. Doğrusu bu vahim bir durum.
Ekmeleddin İhsanoğlu'nun CHP tarafından MHP desteği ile ortak aday olarak gösterilmesi epey bir süredir CHP'nin yaşadığı eksen kaymasını çok daha net bir şekilde bize gösteriyor.
Giderek sağa kayan, giderek muhafazakâr seçmene göz kırpan ve partinin 'sosyal demokrat' kimliğini bir kenara bırakan bu anlayış ne yazık ki Türkiye'yi alternatifsiz ve tekçi siyasete doğru sürüklüyor.
Baykal'ın Kemalist, statükocu ve lider merkezli CHP'si Kemal Kılıçdaroğlu ile birlikte giderek sağ ve muhafazakar bir kimliğe bürünmeye başladı.
Bu minvalde 30 Mart yerel seçimlerinde birçok merkezde 'sağcı' adaylar partinin tabanının tepkisine rağmen listelerdeki yerlerini almaları bu kanıyı doğrular nitelikte.
Hak, emek, demokrasi ve eşitlik ilkelerinin esas alan ve bu temel ilkeler üzerinden büyüyen geçmişin CHP'si; kim ne derse desin artık merkez sağa göz kırpan, inanç ve din esaslı siyaset üretme gayretkeşliği gösteren sıradan bir sağ parti konumuna düşmüş durumda.
Erdoğan ve partisine olan nefret, ana muhalefet partisini kontrolsüz, ne yaptığını bilmeyen ve hiçbir şekilde alternatif siyaset üretemeyen bir çizgiye çekerken, sanki AKP ve onun liderinin izlediği politikalar doğruymuşçasına gereksiz ve anlamsız bir 'taklitçilik' hastalığının esiri yapmış durumda.
Cumhurbaşkanlığı seçiminde MHP'nin önceden önerdiği ,'milliyetçi, muhafazakar' özellikleri taşıyan bir adayı adeta kendine 'ev ödevi' imiş gibi algılayan Kılıçdaroğlu tam da Bahçeli'nin istediği formatta bir ismi bularak hem kendi tabanındaki sosyal demokratları ve hem de Kürt seçmeni doğrusu hayal kırıklığına uğratmış durumda.
Milliyetçi tayfa ile İhsanoğlu ismi üzerinde uzlaşılmasının bu nokta da kuşku yok ki perde arkasında çok kirli ve kabul edilemez pazarlıkların yapıldığından şüphemiz yok!
Ortadoğu coğrafyasında giderek derin mezhepsel çatışma ve ayrışmaların yaşandığı böylesi bir sürecin Türkiye'ye de kuşkusuz yansımaları var.
Bölge de radikal İslamcı selefi terör örgütlerinin anti alevi politikaları sonucu oluşan hava özellikle alevi kesim üzerinde çok büyük endişe ve korkuya yol açarken CHP'nin milliyetçi-sağcı ve İslami çizgiden bir aday göstermesi partinin bir nevi Alevilerle köprüleri yıkması anlamına da geliyor.
Böylesi bir durum CHP içinde hatırı sayılır bir seçmen kitlesine sahip Alevileri küstürür, tüm bunların yanında seçime kendi adayları ile girecek olan Kürtlerin belirleyeceği aday hem küskün CHP'lileri hem de diğer sol seçmeni kendine çekebilir, bu olasılık HDP adayının ciddi bir oy almasını sağlar.
Herkesin öngörüsü şu ki; seçimin ilk turunda ne Erdoğan(adaylığı henüz kesinleşmedi), ne de CHP-MHP ortak adayı Çankaya'ya oturacak yeterli oyu alamayacak, dolayısı ile köşkün gerçek sahibi ikinci turda belli olacak.
Burada kuşku yok ki belirleyici güç 'Kürt oyları' olacak, öteden beri MHP ile hiçbir koşulda aynı cephede olmayacaklarını dile getiren Kürtler'in Erdoğan ile bir takım koşullar ve pazarlıklar çerçevesinde anlaşacaklarını artık bilmeyen de yok.
Bu ihtimal şimdiden Erdoğan'ı köşkün yeni sahibi yapıyor diyebiliriz.
Öte yandan bugün bazı kesimlerin Kürtleri AKP'ye arka çıkmakla suçlamalarının ne denli anlamsız ve mesnetsiz olduğu günümüz ülke siyaset tablosuna dikkatlice baktığımızda net bir şekilde anlaşılmaktadır.
Milliyetçi ve ırkçı partiler ile işbirliği içinde olan ve muhafazakar bir çizgiye doğru kendini çeken CHP bunun aksine kendi temel ilkleri olan, demokrasi, eşitlik ve emek argümanlarını esas alıp sosyal demokrat politikalar üretseydi kanımca bugün ülke de ne bu denli siyaset kirlenirdi ne de Kürt sorunu bu kadar içinden çıkılmaz bir hal almış olurdu.
Özetle kendisini MHP ile aynı kategoriye indirgemiş bir CHP sanırım kendini topyekun sağa teslim etmiş oluyor!



2014-06-19