Erbakan ve 28 Şubat
Önümüzdeki 27 Şubat Cumartesi günü merhum Erbakan hocamızın vefatının 5. yıldönümü, Pazar günü de 28 Şubat post modern darbesinin 19. yıldönümüdür.  

Zaten 28 Şubat deyince, post modern darbe ve o darbeye maruz kalan Başbakan olarak Necmettin Erbakan hafızalarımızda canlanır.

Siyaset sahnesine  atıldığı 1969 yılından vefatına kadar, Türkiye'de bayrağını dalgalandıran, şuurlu bir gençlik yetiştirmede birinci derecede rol oynayan, görev aldığı çeşitli hükümetlerde ve Başbakan olarak bulunduğu süre içinde ülkemize çok hayırlı hizmetlerde bulunan, suyu tersine akıtma mücadelesi vererek ülkenin kaderini değiştiren büyük lider Necmettin Erbakan hocamızı anmak, ona yapılacak en büyük vefa örneğidir.

Prof. Dr. Necmettin Erbakan hocamız; ülkemizin yetiştirdiği çok nadir şahsiyetlerden ve belki de 1 asır da bir ortaya çıkabilecek ender devlet adamlarından, ender liderlerden biridir.

Türkiye'yi  saran sömürü düzenine karşı, ülkenin gidişatını batıcılık istikametinden tersine çevirme başarısını gösteren Erbakan hocamız; tek başına siyasete atıldığı 1969 yılında kendisi için söylenen, sözlerine diye cevap vererek kutsal cihadına başlamıştı.

Yılmak bilmeyen mücadelesi, bitmez tükenmez azmi ve enerjisi sonunda, Milli Görüş Bayrağını zirveye dikmiş ve kısa sürede Milli Görüş yolunda canlarını vermeye hazır milyonlarla ifade edilen bir kadro yetiştirmiştir.

Siyasi hayatında kurduğu 4 partisi kapatıldığı, hapishanelere atıldığı, çeşitli darbelere maruz kaldığı, ülkeye İslami bir düzen getirme suçlaması ile hakkında davalar açılarak yargılandığı, siyasi yasaklı hale getirildiği ve nice çileler çektiği halde bir türlü bitirilemeyen, yıldırılamayan, çökertilemeyen  Erbakan'a son ve en büyük darbe  tarihinde vurulmuştu. 

Başbakanlığı döneminde kısa sürede yaptığı efsane hizmetler ile menfaat hortumlarını yatırıma ve millete aktarması, ülkemizin büyümesini ve gelişmesini istemeyen dış güçler ile onların içerideki uzantıları olan sömürücü güçleri harekete geçirmiş ve tarihe post modern darbe olarak geçen 28 Şubat tezgâhlanmıştır.

Bu darbe sonunda hükümet düşürülmüş, Refah Partisi kapatılmış, Erbakan tekrar siyasi yasaklı hale getirilmiş, hakkında yine davalar açılmış ve fiili olarak aktif siyasi hayatı sona ermişti.

Bu darbe sadece Erbakan'ın şahsına değil, Erbakan'ın yetiştirdiği bütün kadrolara, onun zihniyetine, milli ve manevi değerlerimize ve Erbakan'ın yerleştirmeye çalıştığı Anadolu ruhuna karşı yapılan bir darbe olmuştu ki, bu kadro ve bu zihniyet en büyük zararı görmüştü.

Milli Görüş hareketinin liderliğini yürüterek önündeki bütün engellemelere, zorluklara ve kınamalara rağmen son nefesine kadar cihadını sürdüren Prof. Dr. Necmettin Erbakan'ı vefatının sene-i devriyesinde bir kere daha rahmetle anıyoruz.

Erbakan; ve diyerek Siyonizm tabirini beyinlere kazımıştır.

O, diye sorulan bir soruya şöyle cevap vermişti: "Canıyla malıyla Allah yolunda cihat eden bir M

Davam adlı kitabında da sözüyle tüm hayatını bir cümle ile özetliyor.

İslâm'ın  tümüyle hayatımıza hâkim olması yolunda ömrünü harcayan Erbakan hocamız, Türkiye'de  sadece siyaset alanına değil sosyal, sanayi, ekonomik ve kültürel alanlara da damga vurmuş, ülkemizi her yandan saran bozuk sisteme karşı yıllarca mücadele etmiş ve İslami şuurda olan büyük ve kalıcı bir nesil yetiştirmede sağladığı kazanımını yine kendisinin yetiştirdiği kadrolara emanet ederek  tarihinde Rabbine kavuşmuştur.

Allah gani gani rahmet etsin. Mekânı cennet olsun ve Cenab-ı Hak cennetinde buluştursun İnşaallah...
Sağlıklı ve mutlu yarınlar efendim.


NOT: Kanal 42 TV'de yayınlanan HASBİHAL programımda Cumartesi günü 12.00 de geçen haftanın tekrarı, Pazar günü 12.00 de ise Doç. Dr. Halil Ürün ve Mehmet Kanmaz ile Erbakan ve 28 Şubat konulu hasbihalimiz vardır. Ayrıca her Pazar günü 16.00'da Ribat FM'deyiz. Davetlisiniz.  



2016-02-26