|
|
![]() Yıllardır muhalefetin ‘ana'sı olmaya, 'anamuhalefet‘ kalmaya halk tarafından mahkum edilmiş bir partiden söz edeceğiz: CHP Dillerinde kalan son sermaye 'Atatürk'ün Partisi... Cumhuriyet'in kazanımları...' gibi bilboard sloganlarından da yavaş yavaş uzaklaşmaktadırlar. Öyle ki, artık günah çıkartmanın zamanı gelmiş gibi görünüyor. Parti içi demokrasiyi işlettiğini iddia eden idari kadrolar ve Cumhuriyet'in temel prensipleriyle uyuşmadığını gerekçe göstererek bir çok taraftarını refüze eden Kılıçtaroğlu bu sefer can evinden vurulmuşa benziyor. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu‘nun oğlu Kerem Kılıçdaroğlu, Al Jazeera‘ye verdiği röportajda çarpıcı analizlerde bulunarak , CHP‘nin oylarını artıracak ve etkili olabilecek yöntemin, ‘sokağa çıkmak değil seçmenin ayağına gitmek olduğunu' söylüyor... Dolayısıyla babasının başında bulunduğu partinin adında halk olmasına rağmen , halktan koptuğunu ve artık bir çember oluşturulup halkla bir araya gelebilmenin yollarını Ak Parti çalışmaları üzerinden veriyor. Oğul Kerem Kılıçtaroğlu‘nun bu çıkışı bana bir Afrika kabilesinde yanlış şeyler yapanlar hakkındaki uygulamasını hatırlattı. Bir Afrika kabilesinde, birisi yanlış bir şey yaptığı zaman kabile üyeleri bir çember oluşturuyor ve o kişiyi çemberin ortasına koyuyorlarmış. 2 gün boyunca da o kişinin şimdiye kadar yaptığı tüm iyilikleri söylüyorlarmış. Bunu yapmalarında ki amaç ise , kabile üyelerine göre her insan iyidir, fakat bazen insanlar kötü şeyler yapabilir ve aslında bu, onların yardım çığlığıdır. Kötü bir şey yapan kişinin içindeki iyilikle tekrar bağlantı kurabilmek için bir araya geliyorlarmış.Ona , hep aslında iyi birisi olduğunu,her insanın zaman zaman hata yapabileceğini söyleyerek onu yeniden kazanmak istiyorlarmış. Oğul Kerem Kılıçtaroğlu‘nun basına verdiği mülakatta, başta babası olmak üzere CHP‘nin artık kabile anlayışından çıkması ve halkın geneline yayılmacı tezlerle buluşmasını istemektedir.Adeta içindeki kötü ruhları kovmasını salık vermektedir.Babasının kötü bir insan olmadığını,zaman zaman her insan gibi hata yaptığını ve içindeki iyiliklerle tekrar bağlantı kurması gerektiğini ima etmektedir. En azından biz öyle anlıyoruz... Peki bu mümkün mü? Oldukça zor görünüyor..! Tarihi boyunca milletle taban taban zıt bir algıyla varlığını sürdürmeye çalışanCHP‘nin kendisini sorgulayacak bu ‘iyi niyet' çemberini kurması adeta mümkün değildir. Çünkü,çemberi oluşturacak ve iyilikleri bir bir sıralayacak kabile üyelerinden bir hayli yoksundur CHP... Şimdi sadece Kılıçtaroğlu dönemindeki kabile üyelerinin bazı çıkışlarına bir bakalım... Önce Kılıçtaroğlu‘n dan başlayalım.. Ne demişti kısa bir süre önce katıldığı bir paroğramda ' Biz CHP olarak hasta yatan PKK'lıları ve DHKP-c'lileri ziyaret ettik' Yani demek oluyor ki bir asker olarak Atatürk‘e ve onun askerlerine silah çekenleri ziyaret edip 'geçmiş olsun' dileklerimizi ilettik. Geçiyoruz... Bir Milletvekili çıkıyor (Eren Erdem) muhtemel bir İran-Türkiye savaşın daİran‘ın yanında yer alacağını söylüyor... Bazı milletvekilleri askeri , polisi şehit eden terörist cenazelerine katılıyorlar...Sezgin Tanrıkulu ,Mahmut Tanal ,Gamze İlgezdi ( cenazede göz yaşı da döküyor..) Gezi olaylarını adeta sahiplenen ve Polis‘in tavrını eleştiren CHP‘li Vekil Levent Gök görevini yapan Polislere karşı 'Sizin ananızı s..., eşekoğlu eşekler.'diyebilmiştir kameralar önünde. Yine dönemin Eskişehir Milletvekili Anayasa Prof.Süheyl Batum Gezi olaylarını AİHM götüreceklerini belirterek, 'Biz çözemezsek onlar çözecek. Öyle çivili sopayla, tosuncuklarla, 5-6 tane ak it ile biz bu çocuklarımızı, ak itlere dövdürtmeyiz.' açıklamasını yaparak polise 'ak itler' diyebilmiştir. Yine İzmir‘de Gezi Parkı eylemleri için toplanan kalabalığı ziyaret eden CHP İzmir Milletvekili Alaattin Yüksel, Başbakan Erdoğan‘a hakaret eden eylemcilere para vermişti. Gruptakiler, topluca ‘Param yok, pulum yok, sen Tayyip'e .... ziyanı yok' diyerek vekile tabak uzatmış, vekilde elini cebine atarak tabağa bir miktar para koymuştu. Geçiyoruz... CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün, polisin suç işlediğini ve terör örgütü gibi davrandığını iddia ederek, 'Tayyip Erdoğan'ın muhafızı olabilir, hükümet tarafından görevlendirilmiş de olabilir ama şu anda devlet adına terör uygulayan başlıca güç durumuna geldi' diyerek polisi terör örgütü olarak lanse etmiştir. Ve dahası İbnelerle Taksim'de Onur yürüyüşüne (?) katılmalarından tutunda son olarak Almanya'da kabul edilen 'Sözde Ermeni Soykırımı Yalanını'mimarı Cem Özdemir ile kanka olacak kadar süreç öncesi defalarca görüşme yapmalarına kadar akıl almaz entrikalarla dolu bir bir siyaset anlayışı... Görüldüğü gibi milletle taban tabana zıt politikalarından sadece küçük bir kesit sunmak bile mide bulandırmaya yeterli bir sebep. Dolayısıyla Oğul Kerem Kılıçtaroğlu‘nun tespitlerini önemsiyorum... Ancak neylersiniz ki CHP , milletin ahlak anlayışıyla bağdaşmayan bu tutumlarından kurtulmadığı sürece ne kendi halkasını oluşturup içinde ki iyilikleri hatırlatacak temiz kadrolara,ne de kendisini halka formatlayacak sağlam bir ideolojiye sahiptir... Millete,devlete ve değerlere muhalif olmaya , Ana Muhalefete devam edecektir. İlhan NEZOR |
|
|
|