|
|
![]() Kilis'in ekonomisini canlandırmayı amaçlayan ‘Kilis'i seviyorum, Kilis'te harcıyorum' kampanyası, kalabalık bir katılımla gerçekleştirildi. 2016 yılı başından beri yaşadıklarımızdan sonra en önemli kenetlenme etkinliklerinden biri, bu kampanya idi. Katılımın yoğun olmasının yanında yürüyüşün renkli ve espirili olması da başarının etkisini arttırdı. Alışverişlerde her zaman iki taraf vardır. Taraflardan birini oluşturan ticaret ve sanatla geçimini sağlamaya çalışan kişilerin, çok önemli bazı temel değerleri bünyelerine nakşetmeleri gerekiyor. Bu değerler adeta başarının sırrı ve olmazsa olmazlarıdır. Peki nedir bu değerler? Öncelikle, tüccar ve sanatkârların güleç bir kişiliğe sahip olmaları gerekiyor. Gülmeyi beceremeyen bir esnaf ve sanatkâr müşterilerine itici gelir. Büyükler, ‘gülmesini bilmeyen, işyeri açmasın' sözünü boşuna söylememişler. Bu güzel özelliği, bir süre sonra işimizi devredeceğimiz gençlerimize de öğretmemiz gerekiyor. Müşterinin bir velinimet olduğunu hiç unutmamamız gerekiyor. Müşterilere karşı kaba davranışlar, asık suratlar veya müşteriyi küçük gören haller başarısızlığın da başlangıcıdır. İkinci olarak aşırı bir siyasi yapıda olunmaması gerekiyor. Çünkü müşterilerinin hepsi kendi görüşü istikametinde olmayabilir. Onların da görüş ve düşüncelerine saygılı olması gerekiyor. Kendi düşüncelerinden başka düşünceleri saygı ile karşılayamayan, dediğim dedik türden yaklaşım sergileyen esnaf ve sanatkâr, bir süre sonra yalnız kalmaya mahkûmdur. Üçüncü olarak dürüst olmak gerekir. Ayıplı malları zarar bile etse müşterisini haberdar ederek faaliyetini sürdürmelidir. Müşterisine haber etmeden defolu ürünleri ucuzmuş gibi göstererek birinci kalite fiyatına yakın satmaktan kaçınmalıdır. 12 metrekarelik bir alan için satın aldığınız bir seramiğin 3 farklı tonda çıkması ve ustanın da buna aldırmadan döşemeyi yapmasından sonra ürünü aldığınız tüccara durumu anlattığınızda, özür dahi dilemeden, öfkeli bir yüz ifadesi ile ‘getir değiştirelim' cevabını alıyorsanız, o esnaftan bir daha ne ürün alırsınız, ne de o ustaya iş verirsiniz. Dördüncü olarak da güçlü bir öz sermaye yapısı olmalıdır. Eğer sermaye yeterli değilse, çok çeşitlilik yerine daha az ama daha kaliteli çeşitlere yönelmelidir. Alırken de satarken de uzun süre vadeli işlemlerden kaçınmalıdır. Siyasiler ve özellikle STK olarak odalarımız, esnaf ve sanatkârlar arasında ayrım yapmamalı, kimseyi dışlamamalıdırlar. Nereli olursa olsun, Kilis'te yatırım yapmış, istihdam oluşturmuş, tezgâh açmış veya alnının teriyle geçimini sağlamaya çalışan herkesin Kilisli olarak bilinmesi ve saygı görmesi gerekir. Hatta Kilisli olup uzaklardan sadece ahkâm kesenlere inat, bunları daha çok sahiplenmeliyiz. Kilis artık kabına sığmıyor. OSB lerden çeşitli dümenlerle arsa kapıp, hiç yatırım yapmayı düşünmeyen, sadece rantiyeden servet kazanmayı hedefleyen asalaklardan da artık kurtulmamız gerekiyor. Bana göre nereli olurlarsa olsunlar gerçek yatırımcılar, bu tür asalaklardan çok daha faydalıdır. Mutlu bir gelecekte yaşamak umuduyla kalın sağlıkla... Ahmet Laz [email protected] |
|
|
|