|
|
![]() Güçlü istihbarat zayıf orduları muzaffer kılabilir. Bu yüzden güçlü ordudan daha da mühimi sağlam ve güçlü istihbarattır. Yerinde ve zamanında istihbaratın birçok meseleyi daha başında akamete uğratabileceği muhakkaktır. Hatta güçlü ve sağlam istihbaratın bizatihi varlığı tek başına caydırıcı unsurdur. 15 Temmuz tarihi itibariyle yaşadığımız pek çok şeyin ardından şimdi şapkayı önümüze koyup kendimizi çek etme zamanı. Milli güvenlik hassasiyeti sebebiyle gündeme getirmekte imtina ettiğim istihbaratımıza dair bazı şeyleri konuşmak lazım. Ben şahsen 2015 Temmuzunda PKK'ya yönelik operasyonlar başladığında bu işin bir haftada bitirileceğini bekliyordum. Çünkü çözüm süreci sırasında hainlerin her türlü hareketinin, hazırlığının, sevkiyatının, bağlantılarının, stratejilerinin tam ve net bir şekilde istihbaratça tespit edildiğini düşünüyordum. Eğer düşündüğüm gibi olsaydı devlet tetiğe dokunduğunda hiçbir zayiat vermeden bir haftada bu örgütü temizler ve bu operasyon bütün terör örgütlerine, taşeronlarına ve azmettiricilerine ciddi ve caydırıcı bir ders olurdu. Denebilir ki içimizde hain FETÖ'cüler vardı. Vardıysa ben mi bulup ayıklayacağım? Ya da madem içindeki hainlerini tespitte acizsin, o hainler etrafını kuşatmışken, satışa geleceğin muhakkakken onları temizlemeden neden bir başka silahlı mücadeleye girersin? Gel gelelim 15 Temmuza... Evet FETÖ, PKK ya da DEAŞ'ten çok daha tehlikeli bir terör örgütü. Bizden olan insanları bizden değerlerle, bizim dilimizle, bizim paramızla, bizim silahımızla, bizim imkânlarımızla vurmaya yeltenen tarihimizin en alçak, en hain, en karaktersiz, omurgasız, en çok incitici PİÇ örgütü. Karıncayı incitmekten sözde imtina eden FETÖ, kendi tanklarımızla kendi insanımızı ezmekten, uçaklarımızla teyyarelerimizle kendi insanımızı öldürmekten zerre miskal tereddüt etmiyor. Fakat istihbarat... Böylesi bir örgütün içinde onlardanmış gibi yetiştirdiğin ve yerleştirdiğin bir tek adamın olsaydı başlarını ilk çıkardıkları anda tepelerine inerdin. Binlerce kişilik sivil ve askeri militanlarıyla bir yıldır hazırlık yapıyorlar da sen bunu şansa gelen bir ihbarla birkaç saat evvel öğreniyorsun. Devlete ve millete kin bilemiş, MİT'i ve Fidan'ı özellikle hedef almış böyle bir örgütün içinde bir tanecik adamın yok. Ama bu örgüt ülkenin en kritik, en mahrem her bir birimine bir değil, birçok militan yerleştirmiş... Bu durum hazmedilebilir bir şey değil. İstihbaratımız ne yapıyor, nasıl çalışıyor bilmiyoruz. Bilmemiz de gerekmez ama bizler her türlü hain plan ve teşebbüslerden haberdar olduğunu, gerekli tedbirlerini aldığını, her daim teyakkuz halinde olduğunu düşünür ve düşündüğümüz gibi olmasını bekleriz. FETÖ aynı zamanda muazzam bir istihbarat örgütüdür. Ve gördük ki buradan alınacak pek çok dersler var. Herifler yıllar sonrasının planları için küçük yaşta belirledikleri kişileri devletin ve kurumların hassasiyetlerini de hesaba katarak ve asla gevşeklik göstermeyerek, insaf etmeyerek, yetiştirdikleri ve yerleştirdikleri militanlarını günü geldiğinde devreye sokabilmişlerdir. Belki bir yıldır üzerinde çalıştıkları, fişledikleri, atama ve infaz listeleri hazırladıkları bu süreçte tek bir sızdırma gerçekleştirmeden, istihbaratı ters köşe yaparak harekete geçebilmişler. İbretlik bir vaziyet. İstihbaratı sadece teknik takip ya da izli takip olarak algılarsak acziyet yaşarız. İstihbarat, yenidünya düzeninde yetiştirmeler ve yerleştirmelerle yapılmaktadır. Bugün Türkiye'mizde emperyalist egemenlerin kontrolünde bizden daha da bizdenmiş gibi görünen ve baş tacı edilen pek çok hainin, ajanın, satılmışın olduğu bir vakadır. Bunlar bazen toplumsal algıda, bazen inanç tahrifinde, bazen milli birliği bozguna uğratmada, ayrışma çıkarmada, bazen istihbarat sağlamada, bazen kaos çıkarmada, bazen darbe teşebbüslerinde yeri ve zamanı geldiğinde kullanılır. Sırf istihbarat için milyarlarca dolar harcanıyor. Bir kez daha ifade edeyim. Türkiye dünyada en iyi istihbaratı olan ülke haline gelmeli, gelmek zorunda. Çünkü biz dünyanın herhangi bir yerinde herhangi bir ülke değiliz. Tarihsel mirası çok zengin bir milletin, dünyaya hükümranlık eylemiş imparatorluk bakiyesine sahip bir milletin, hilafet sancağını tutmuş bir milletin dünyanın kalbinde yer tutmuş neferleriyiz. Böylesi bir karaktere, mirasa, topraklara sahip bir devlet emperyal egemenler açısından mutlak bir tehdittir. Çünkü biliyorlar ki Türkiye bir uyanır, ayağa kalkarsa Türk dünyası uyanır, İslam dünyası ayağa kalkar. Hal böyle iken elbette içimizde hainler olacaktır. Elbette ki kaos senaristleri, darbe fırsatçıları hep olacaktır. Elbette ki adımlarımızı sekteye uğratacak terör prangaları olacaktır. Elbette ki dost müttefik görünümlü azılı düşmanlarımız olacaktır. Bunlar olacak ama bunların karşısında da onların içinde de bizden kahramanlar olacak. Hangi hesaplar, planlar ve eylemler üzere olduklarını en az onlar kadar bizler de bilmek mecburiyetindeyiz. Bütün bu odaklar bir lahza olsun gaflet ve rehavete düşmezken bu ülkenin sevdalıları asla gaflet ve rehavet içerisinde olamaz, olmamalı. Yedi düvel ittifak halinde Türkiye'mize karşı taarruz halindeyken, içte terörün envai çeşidi cirit atarken delikanlı yiğit Cumhurbaşkanının etrafı hainlerle dolu. Kendini dahi korumaktan aciz istihbarat kimi nasıl koruyacak? Bütün bunlar çok iyi analiz edilmeli ve istihbaratımız kendi kusurlarını tespit edip en mükemmel bir yapıya tez zamanda kavuşmak mecburiyetindedir. Her bir yapının içinde, örgütün içinde, birimin içinde, gücün içinde, mahrem alanlarda, kritik noktalarda devlet ve millet menfaatlerini varlık sebebi sayan, rehavet ve gaflete bir lahza olsun düşmeden her an teyakkuz halinde istihbarat neferleri olmalı. Bu durum herkeslerce de bilinmelidir ki hiçbir kişi ya da grup millet ve devlet aleyhinde en ufak bir teşebbüse cüret edemesin. Benzer organizasyonu Türkiye üzerinde hesap yapan diğer ülkelerde de oluşturmalı. Onlar da Türkiye üzerinde ikircikli, yapmacık yollara sapamasınlar. Akif'in dediğine benzer bir cümle ile sizleri Rabbime emanet edeyim: Allah bu milleti yeniden bir destan yazmak mecburiyetinde bırakmasın... Ahmet ÇİÇEK |
|
|
|