|
|
![]() Ortalama bir aya yakın süredir ülkemizde paralel çete tarafından yeltenilen ihanete dair konularda konuşuyor, yatıyor ve kalkıyoruz. Bu bir süre daha devam edecektir. Ama bu ihanet şebekesine dair son noktayı görmemiz ve ona göre rahat bir nefes almamız gerekiyor. Kırk yıl boyunca gâvurun tasından içerek ülkesine ihanet etme gayretleri içerisinde olan dost görünüşlü düşman ülkelere karşı olağanüstü tedbirler almalı ve gereğini yapmalıyız. Mutlaka devlet politikalarında küsüp, darılma ve bağları koparma gibi çocuksu yaklaşımların yeri yoktur. O halde bizimde yapmamız gereken bu hainlerin üzerimizde oynadığı darbe kalkışmasıyla alakalı bazı yaklaşımlarımızda dik durmalı ve aynı onlar gibi bir davranış metodu izlemeliyiz. Onlara izledikleri ikircikli siyaset anlayışının hatalı olduğunu hissettirecek ve buna da pişman olacak doneleri önlerine koyabilmeli ve hala da inat ediyorlarsa devletlerarası ilişkilerde ona göre bir yöntem izlemeliyiz. Olan biten gelişmeler karşısında AB başvurusu saçmalığından mıdır başka bir sebepten midir bilmiyorum. Ama 100 Fransız 20 Alman öldü diye memleketimden üst düzey koşuşturmacalar konusunda Türkiye vatandaşı olarak rahatsız olduğumu açık ve net ifade etmeliyim. Nezaket gereği bir başsağlığı mesajı dile getirilmeli ve kendi ülkemizin üzerinde oynanan oyunlara daha çok gayret göstermeliyiz. Yüz Fransız öldü diye koştura koştura gittiğimiz cenaze merasimlerine karşılık darbe girişimleri sonucunda şehit olan 250 vatandaşımız için kılını kıpırdatmayan ikiyüzlü batının paranoyak yapısıyla bütünleşmiş ülkeciklerin bu durumu karşısında kusura bakmayalım. Ama benim yurdumun insanı en az Fransız'dan da Alman'dan da katbekat değerlidir. Benim yurdum insanı insanlık uğruna demokrasi mücadelesinde canını verecek. Ama bir tane batılı ülke siyasetçisi gelip başsağlığı dilemeyecek öyle mi? Bırakın kardeşim... Avrupa'nın ne mal olduğu ortaya çıktı. Bugünkü Avrupa'nın bir teselsül yaşadığı ve Ortaçağ zihniyetine yeniden rücu ettiği anlamı içeriyor. Yüzümüze şirin görünen, gülücükler saçan batılı münafıklar, ülkemizde ki talihsiz darbe girişiminin başarıya ulaşması için düne kadar el açıp sahte tanrıcıklarına yalvarmaktaydılar. Türkiye'miz için Avrupa Birliği denen garabet birliğe girme azmi ve heyecanı son yaşanan olaylarla sıfıra inmiştir. Ülkemizin milli maslahatları ve yavrularımızın geleceği için elzem olan vatan hainleri gibi şerefsizlere idam cezası tez elden çıkarılmalı ve şu yurdum insanının yüreğine bir su serpilmelidir. Bu milletin acısını giderecek en hassas konu şu an budur. Gerekirse referanduma gidilerek halkın görüşleri alınmalı ve tahminimiz üzere kahir ekseriyetin onay vermesinin ardından idam cezası kanunlarımızda derhal yer almalıdır. Avrupa Birliği'nin ucuz tehditleri artık vatanımız için bir anlam ifade etmemektedir. Halkımızın vize beklentisi de kalmamıştır. Olsa da olur olmasa da olur mesabesine ulaşmıştır. Onların Suriyeliler için geri kabul anlaşması gereği göndereceklerini vadettikleri bedelin ödemesinin yapılmaması da işin ayrı bir boyutudur. Bundan sonrası şahsen benim görüşüme göre burada kalan kardeşlerimize kucak açmak boynumuzun borcudur. Avrupa'ya geçmek isteyen yaşamını orada sürdürmek isteyen yabancı göçmenlere de yol vermek gereklidir. Bu onların en doğal hakkıdır. Çünkü ülkelerini işgal eden emperyalist zihniyetlere şakşakçılık yapan batı dünyası sıfır fedakârlıkla bu işten kendini sıyıramaz. Bundan sonrası içinde FETÖ terör örgütünün ülkemiz üzerinde bir takım oyunlar oynamaya devam edeceği aşikârdır. Bu oyunların mahiyetini çözmek gereklidir. Ama bu noktada da sıfır sıkıntılı bir ekip oluşturulmalı ve olanlar karşısında hızlı karar vererek infaz edebilecek ya da gereği neyse hemen uygulayabileceği bir yapılanmaya gidilmelidir. Çünkü zannımca henüz buzdağının görünmeyen kısmı ile ciddi bir yol alabildiğimiz noktasında endişelerim var. Şu anda görevden alınan asker, öğretmen, doktor, savcı ve diğerleri ile alakalı tüm incelemeler dikkatle yapılmalı ve pisliğe bulaştığı tespit edilenler hakkında bir an evvel gereken en ağır cezalar verilmelidir. Kısacası halkın beklentisi olan idam cezası zaman geçirilmeksizin infaz edilmelidir. Ben devlette şefkat olayına inanan bir kardeşinizim. Ama şefkat gösterilen kesim masum ve olaylardan beri olan insanlar için geçerlidir. Bu şekilde paralel yapılanmaya giderek vatan evlatlarını gözünü kırpmadan kurşun sıkabilecek kadar gözü kararmış vatan hainlerine en ufak bir müsamaha dahi gösterilmemelidir. Eğer bu noktada yine çözülmeler ve ötelemeler başlarsa o zaman kusura kalmayın ama kendi ayağımıza sıkmış oluruz. Umumun menfaati için ihanete dâhil olan tüm metastaz urların sıyırılması ve ülke geleceğimiz için yeni bir milli politika belirlemek zorundayız. Bu ülke insanına silah çeken gözü dönmüş katillerin tez zamanda infaz edilmesi bu ülkenin geleceği için şart olmuştur. Asla gevşemeler olmamalıdır. Biz milletçe AB masalıyla avunarak imtina ettiğimiz idam cezasının kanunlaşması için devletimizin sonuna kadar ardındayız. |
|
|
|