İnsanoğlunun bazen öyle istekleri olur ki karşılamakta güçlük çekersiniz.

Hatta karşılamanız bazen mümkün değildir.

İstek sahibi inadında direnirse işte o zaman dananın kuyruğu kopar.

Gazetelerin üçüncü sayfa haberleri genellikle karşılanması mümkün olmayan istekler yüzünden meydana gelen olayların haberleriyle doludur.

Bizim olayımız, gazetelerin üçüncü sayfasına düşmeyen ama bir o kadar önemli.

Olay şöyle gelişir:

Kadının biri bir kumsalda yürürken ayağı eski bir lambaya takılır.
Kumların içinden çıkarıp ovalar lambayı.

İçinden bir cin çıkar:
' Üç hakkım var, değil mi' diye sorar hemen kadın.
'Hayır', der cin. 'Beni lâmbadan kurtardın ama yüksek enflasyon, iç piyasadaki daralma, üçüncü dünya ülkelerindeki düşük maaş ve Güney Asya'daki tsunami felaketi yüzünden, sana yalnızca bir dilek hakkı verebilirim. Söyle bakalım, dileğin nedir?'
Kadın cebinden bir harita çıkarır.
'Orta Doğu'da barış istiyorum' der.

'Bu haritadaki ülkelerin birbiriyle savaşmayı bırakmasını, barışın kurulmasını istiyorum.'

Cin haritaya bakar, dehşetle haykırır:
'Tanrı aşkına insaflı ol be kadın! Bu ülkeler binlerce yıldır savaş halindeler. Tamam, işimde iyiyim, ama o kadar da değil! Bunu yapabileceğimi hiç sanmıyorum. Başka bir dilekte bulun."
Kadın birkaç dakika düşünür.
'Hayatım boyunca doğru erkeği bulamadım' der. 'Hem düşünceli, hem eğlenceli biri olacak, mutfağı sevecek, ev işlerine yardım edecek...
Yatakta kaplan, annemin yanında kuzu olacak. Sürekli futbol izlemeyecek ve beni aldatmayan, sadık bir koca olacak bir erkek diliyorum senden.'
Derin derin içini çeker cin:
-Uzat şu kahrolası haritayı...

Kalın sağlıcakla. 
                                         

Gürbüz BATTAL