CHP Tunceli Milletvekili Kamer Genç, PKK'nın Türk topraklarında ‘süreç' sonrası faaliyetlerini ortaya koyan ilginç bir fotoğraf yayınladı.
Yanına gazetecileri alarak Erzincan - Tunceli arasındaki Pülümür Vadisi'ne gitti ve bu vadinin değişik bölgelerinde tepelere dikilmiş PKK bayraklarını gösterdi. 
Türk topraklarında PKK bayrağı dalgalanıyordu ve kimsenin umurunda değildi. 
Genç'e göre, Tunceli Valisi'nin, Jandarma Komutanı'nın, bölgedeki askerlerin de bundan haberi vardı ve kimse parmağını kımıldatmıyordu.
PKK ile el sıkışmanın gereğini yerine getiriliyor ve Türk topraklarındaki PKK bayraklarına göz yumuyordu. 
Bu durumdan elbette başbakanın da İçişleri Bakanı'nın da haberi vardı. 
Elinde silah olan değil, elinde kalem olan tehlikeliydi. 
Onlar için Tunceli dağlarında dalgalanan PKK bayrağı değil, Gezi Parkı'nda şarkı söyleyen gençler tehlikeliydi.
Başbakan, elindeki tencere-tavalarla sokağa dökülen halka karşı bütün emniyet birimlerini, savcıları, TOMA'ları seferber etmiş ama PKK bayrağını dağa asanlara karşı ‘kedidir kedi!' mantığını sergilemişti. 
Ülkeyi bölmek isteyenlerin ülkenin bütünlüğünü savunanların tırnağı kadar kıymeti yoktu. 
Erdoğan, süreç adı altında bu ülke topraklarında PKK'nın bayrak diktiği günleri de bize gösterdi.
Erdoğan'ın polislerinin bu vahim tabloya karşı ' destan yazamadığı' günlerden geçiyoruz! 
AKP'ye oy veren seçmen bilmeli ki hükümetin her icraatında bir hikmet arayarak bu ihanet tablosuna kendileri prim veriyorlar.
Bütün bu tavizlere rağmen PKK yine de memnun değil. 
Zira Anayasa değişikliği ve yasal düzenlemelerle dağdaki bütün PKK'lıların güvence altına alınması, geleceklerinin garanti edilmesi, federatif bir yönetim için gereken adımların atılmasını bekliyorlar. 
Bu konuda bir de tarih verdiler. 
PKK liderlerinden Diyar Gameşlu, Londra'da yayınlanan Şark El Evsat gazetesine yaptığı açıklamada, 'Türkiye'ye Eylül'e kadar süre veriyoruz, barış sürecinde gereken adımlar atılmazsa farklı bir yöntem izleyeceğiz.' 
Yani önümüzde yaklaşık 1 ay var. 
AKP'liler bu açıklamalardan gereken mesajı alıp, önünde diz çöktükleri PKK'nın ültimatomuna uymak için gereken düzenlemeleri hızlı bir şekilde yerine getireceklerdir.
Dikkat edin: Gezi Parkı eylemeleri sırasında ellerinde tencere tava taşıyan vatandaşa karşı en ağır sözleri kullanan, polise en keskin talimatları veren Başbakan, ağzını açıp tek kelime söylüyor mu?
Dut yemiş bülbüle döndü.
Dağda PKK bayrakları dalgalanırken ve eli silahlı eşkıya rahatça gezerken, Kasımpaşalılık filan kalmıyor ortada.