AK PARTİ ve Başbakan Tayyip Erdoğan karşıtlığı milli irade'den kopmuş, bazı darbeci ve ulusalcı çevreleri akıl ve izan tutulmasıyla dumura uğratmış gözüküyor.

Nisan ay'ında Ulusal Kanal'ın Suriye'de yaptığı röportaj sırasında Beşer Esed'e hediye ettiği Atatürk Portresi'ni, Esed'in fotoğraf paylaşım sitesi İnstagram'da açtığı hesapta paylaşması sosyal medya'da tartışmalara neden olmuştu.

Ulusal Kanal ve Ergenekon muhibbi'lerinin eli kanlı diktatör Esed sevgisi(!) bildiğimiz bir olay olsa da, Atatürk portresinin Esed'e verilmesi sonrası meydana gelen gelişmeler, Atatürk'ün manevi şahsiyetinin istismar edilerek rejime ve milli güvenliğe tehdit oluşturan illegal faaliyetleri örtme amaçlı bir kalkan olarak kullanılmak istendiğini ortaya koyuyor.

Anti emperyalist slogan ve söylemlerine karşın, AK PARTİ 'yi emperyalist ülkelere jurnalleyerek bu ülkelerin desteğini almaya çalışan Ergenekoncu tayfanın bir paradoks içinde olduğu, hedeflerinin Türkiye'nin birlik ve beraberliğinin bozulmasına yönelik kamplaşma, kutuplaşma ve iç savaş çıkarmaya çalışan bazı Batı'lı ve Ortadoğulu ülke'ler ile çakışması da ilginç bir tesadüf olsa gerek.

Kendi ülkesinde etnik kimliği nedeniyle 100 bin masum insanı katleden ve katliamlara devam eden eli kanlı bir diktatörü 'emperyalizme karşı mücadele eden bir kahraman ve Atatürkçü '' olarak nitelemek tirajıkomik bir değerlendirme olsa gerek.

Suriye Gizli Servisi Muhaberat'ın planladığı ve organize ettiği Cilvegözü ve Reyhanlı saldırılarında hayatlarını kaybeden 67 vatandaşımızın kanları yerde dururken Esed'i kahramanlaştırmak ihanet değilse ideoloji birlikteliği ötesinde bir durum!

Suriye'de 1970 yılında bir darbe sonucu iktidarı ele geçiren Hafız Esed, Hatay'ı Suriye topraklarına ilhak etmek için diplomatik ve illegal faaliyetler içine girmişti. Hatay'ın Fransızlar tarafından yapılan bir anlaşmayla Türkiye'ye verildiğini, anlaşmadaki gizli bir maddeye göre 100 yıl sonra yeni bir plebisit yapılmasını gerektiği yönünde gerçek dışı ve psikolojik harekat unsuru açıklamalarda bulunan Hafız Esed, Hatay'ı kendi topraklarında gösteren haritalar bastırmış ve bu haritaları uluslar arası platformlarda kullanarak iç ve dış kamuoyunun desteğini kazanmaya çalışmıştı.

Hafız Esed Türkiye'de kaos ve istikrarsızlık yaratmak amacıyla, PKK, ASALA,THKP/C ACİLCİLER DHKP/C başta olmak üzere terör örgütlerini desteklemiş,kendi topraklarında eğitim kampları kurmalarına göz yummuştu. Suriye geçmişten günümüze terörü Türkiye'ye ihraç edecek strateji ve politikaları uygulamış kadim düşman bir komşu ülke olarak tarihsel süreçte yerini almış görünüyor.

Oğul Esed'in, ülkesinde kan gövdeyi götürürken, Paris'te kısa aralıklarla yaptığı tatil ve kendisini sevenler ile buluşması, kolonyalist bir ülke olan Fransa'yı ikinci vatanı olarak seçmesi, Emperyalizme karşı savaştığı palavrasını dillendirenlerin kamuoyuna uyguladığı psikolojik harekatı gözler önüne seriyor.

Gezi kalkışması sonrasında Gezi'ye açıkça verilen dış destek, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu' nun, Başbakan Tayyip Erdoğan'ı Almanya ve Hollanda başbakanlarına birer mektup göndererek şikayet etmesi, Times'- teki ilanın arkasında ADD' nin çıkması, Mısır askeri darbesi, Somali saldırısı, Türkiye'nin önünü kesmeye yönelik iç ve dış mihrakların eylem birlikteliğini işaret ediyor.

Bu durum emperyalist ülkelerin hedeflerinin, Başbakan Tayyip Erdoğan ve AK PARTİ olduğu, işbirlikçilerin ise Ergenekon muhibbileri olduğuna işaret etmiyor mu?