Belhum Adal (Hayvanda daha aşağı olmak Araf-179)

Son bir ay içerisinde yaşananların ardından insan-insanlık ilişkinde eksen kayması meydana geldi. İnsanlığı meydana getiren temel değerler merhamet, adalet, hakkaniyet, masumiyet ve bilumum fıtratın saf ve temiz yüzünü oluşturan ne varsa, yerini para, hırs, petrol, bireysel çıkarlar, ideolojiler kolpalıklar, ahlaksızlıklar vb vicdan ötesi maddi manevi unsurlara bıraktı.Aslında son bir ay içerisinde yaşanmadı bu kayıplar, insanlığın cenazesi orta doğudan son bir ay içerinde kalkmadı. Ve bu günler son bir ayda olmadı.

***

Özellikle Mısır'da yaşananların hakikatini araştırdıkça tespitlerimin ne kadar yerinde olduğunu ve zulmün ne kadar batın olduğunu daha fazla idrak edebiliyorum. Eminim sizler de meselenin demokratikleşme ya da Mısır'ın selametinden ziyade bizatihi İslam düşmanlığı ve de kirli çıkarların olduğunu görebilmekteyiz.Gerçi demokratikleşme algısıda değiti ya, seçimle gelen bir liderin yaptıklarından rahatsızlık duymak mümkündür lakin darbe ile zulm etmek yukarıda ifade etmiş olduğum İnsan-İnsanlık ilişkisinin eksen kaymasının neticesidir. Ve aklen, vicdanen kabul edilemez.

 ***

UNICEF Çocuk Koruma Örgütü değil miydi? BM, ABD, AB ve diğer Batı ülkeleri Mısır'da ve Suriye'de çocuk kadın genç yaşlı ölümlerine karşı kendine yakışanı yaptı ve zulme seyirci kalmakla yetindi.Ya UNICEF  Çocuk Koruma Örgütü, dünyadaki bütün çocukların varlığı için mücadele ettiğini idea eden o kuruluş? UNICEF'in sayfasını inceledim.Yapılan bildiriyi aynen aktarıyorum takdir sizin. "Şam çevresinde, büyük olasılıkla içinde çocukların da bulunduğu sivillere yönelik saldırı haberleri son derece rahatsız edicidir.
Bu tür korkunç eylemler, tüm taraflara ve taraflar üzerinde etkisi olanlara, bu feci çatışmanın çok uzun süredir devam ettiği ve çocukların fazlasıyla acı çektiği konusunda bir uyarı olmalıdır.'Çocuklar korunmalıdır ve bunu sağlayamayanlar sorumlu olacaklardır."


***

1986-1988 yılları arasında elma kokuları ile çocuk kadın yaşlı genç ayırt etmeksizin binlerce masum insan, kimyasal bomba ile katledildi. Aradan tam 25 yıl geçti. Firavun'un sadece adı değişti. Yine binlerce masum çocuk öteleri görürcesine ve yapılan zulüm ve haksızlığa haykıran gülümseyiş ile hayatını kaybetti. Mısır ve Suriye'de yaşanların ardından  insanlıkta eksen kaymasını yıllar önce yaşayan batı, zulüm karşısında ki tavrı sizi bilmem ama beni şaşırtmadı ve kendisine yakışanı yaptı. Laf kalabalığından öteye gitmeyen söylemler yaşanan zulmü ifade etmekten aciz kaldı. 

***

Vicdan-merhamet-sevgi denilen İnsanı insan yapan insanı melekten üstün yapan, yokluğunda ise hayvandan aşağı yapan hakikatin özüdür.Yokluğunda nelere mal olduğunu hepimiz şahitlik etti. Sözü uzatmıyorum. İçimizdeki gafillere soruyorum. Çaresizce ölen, masum çocukların yüzüne baktığınız vakit ne hissediyorsunuz ona göre kelam edeceğimde! Ya da başlık yeterli mi size ?