Sen, kalbini zindanlara sürmüş,

Hücre penceresinde karanlıklara,

Işık olan ay yüzlü kadın...

Sesinde, şiirlerin safa geçtiği...

Tüm mısralar emrinde,

Senin yüreğin karşısında,

Aşk şiirleri saçlarında dalgalanır, meltemlerde...

Seni herkesten çok seviyorum ben...

Parmak uçlarımda seni yazarım,

Sana, ben diyorum artık ...

Gözbebeklerinde, yıldızlar taşıyan kadın...

Hasretin, çekilmez oldu sevgilim...

Tebessümüne ülkeler yakarım...

Kar yağar şehrine biliyorum...

Bil ki, parmak uçlarım donar her satırda.

Ama sen geçen her harf, bir gül bahçesi..!!!

Bir kar tanesi olsam, düşsem avuçlarına..!!!

Bedeninde transit geçiş yapan damarlarda,

Kan olmak gezinmek için...

Senin olmak, tek düşüm..!!

Cesaret ver bana...

Çağır beni, düşmeden tut ellerimden ..

Kaldır sensizlik perdelerini, siyah şalın altından...

Çıkar, üstündeki hüzün kokan libası...

Baharda yedi veren çiçeklerini, getirdim sana...

Sen benim kalemimde olduğun sürece,

Ben unuturum dünyayı...

Uzak değil, gurbet dediğin...

Bırak yanalım, günahkar kalalım...

Tarih, bir gün sıfırlayıp,

Başa dönecektir elbet...

Yeter ki sen ol, yeniden doğumda sevgilim...

Geçmişimde aşk yok ki...

Köküm temiz...

Sen, şiirlerimde oldukça ben,

Her gün yeniden doğarım...

Arap çöllerinde, Afrika yalnızlığında,

Terk edilmiş yüreğime düş...

Sana değil, gölgene bile razıyım...

Bahar kokan bedeninde,

Ateşten terinde, buz kesileyim sevgilim...!!!

Gözlerine sarılayım sevdam..!!!

Kara denizin sert dalgalarında, sırılsıklam et beni...

Kudursun Karadeniz...

Kudüs kadar mukaddes,

Filistin kadar ağlamaklı, sensizlik...

Sende aydınlandım ben.

Dualarımda ellerimi, Allah'a açsam da,

Gözbebeklerim seni arar, umudum...

Okyanusları yakıyorum, sen diye ...

Aynı mezarda yatabilecek kadar,

Büyük sevdam sana ...!!!!

Gözbebeklerin çıkmaz sokak, kaybolurum..

Adresim sensin...

Ülkem, cennetim, bir tanem...

Yansa da cehennem ateşinde, yüreğim...

Nur yüzün aydınlatacak umutlarımı,

Gül kokacak gül sunan ellerin...