Milli Şuur ve Zihniyet Altyapısı
Şubat 2007'de neler yazmışız.....................................................?   

Birileri, Milletin İnançlarını siyasi malzeme yapıyor diye sızlanırken, birilerinin de Türk Milletinin Cumhuriyetini, Bayrağını ve Vatan sevgisini, kişisel ikballeri için kullanması acı değil midir? Birilerinden olan korkularımızı, şüphelerimizi yenecek bir güç olarak, her türlü siyasi çekişmenin dışında olması gereken Şanlı Ordumuzu görme alışkanlığımızı sürdürürken, diğerinden doğan korku ve şüphelerimizi ortadan kaldıracak hangi gücümüz olduğunu sorgulamamız gerekmez mi?  

1960 ihtilali ve1971 askeri muhtırası sonuçları birileri tarafından alkışlanıp, 1980 ihtilalcilerinin anayasası halkın %92'si ile kabul edilirken, 28 Şubat Post Modern darbecileri Musevilerden Üstün Cesaret madalyası alırken, bu gün arenada olan kavgacı zihniyetlerin,  çeşitli darbe komplolarını gündemde tutup Sivil ve Asker arasında fitne yaratma peşinde koştururken, Demokrasiyi ve Hukuk Devletini ikame ettirebilmek için darbecilerin mirası olan Anayasa'yı sorgulamamız gerekmez mi?  

Bu asil milletin ne Dininden ne de Atatürk ve Şanlı Tarihinden vazgeçemeyeceğini bilmelerine rağmen neden ısrarla bu değerler üzerinden siyasi çatışma ortamı yaratılmaktadır, bunu sorgulanmamız gerekmez mi?   Sözde, Aydınız diyenler bu iki akıntıya kürek çekmekle meşgul olup, Milletin kafasını karıştırırken, tamam bu iş oldu diyenlerin her seferinde Milletin tokadını neden yediklerini sorgulamamız gerekmez mi?  

Ülkemiz siyasetini ve yönetimini elinde tutmak isteyen, 'BEN MÜSLÜMAN TÜRK'ÜM, BEN TÜRK'ÜM' diyemeyen sözde laiklerin ve sözde Müslümanların yıllardır halkımızı kandırdıkları gerçeğini görüp içimizdeki  işbirlikçileri sorgulamamız gerekmez mi?    Kimseye 'Türk ol, Müslüman Türk ol' baskısı uygulamayan ve tarihinin hiçbir döneminde asimilasyon politikalarına itibar etmemiş milletimiz, Dinini, Peygamberini ve Kur-an'ını nasıl başının en üstünde tutuyor ve gönlünün en güzel yerinde taşıyorsa, Vatanını, Cumhuriyetini, Bayrağını ve Devletini de o şekilde değerlendirip kendisini yöneten ve siyaseti emanet edeceği kişileri de kendi değerleri içinden olması isteğinin önüne, özgürlük, demokrasi ve hukuk gibi sözde evrensel maskeli engelleri ortaya atanların sorgulanması gerekmez mi?  

Mustafa Kemal ATATÜRK  "Milletimiz din ve dil gibi iki fazilete sahiptir. Bu faziletleri hiç bir kuvvet Milletimizin kalp ve vicdanından çekip atamayacaktır."  Diyerek bu günleri ve bu günkü şahsi ikbal kavgasını görüp milletini uyarmış olduğunu düşünmemiz gerekmez mi?  

'Biz, laik, demokratik Türkiye Cumhuriyetini ve insanlığın evrensel değerlerine  sonuna kadar saygılı Müslüman Türk'üz!'  diyemeyenler,  Milleti adına milletin değerlerini içte ve dışta ne kadar koruyabilecekleri sorgulanmalıdır. 

TÜRK VATANDAŞLIĞI
birlikte yaşama kültürüdür, bu kültürü de en iyi yaşandığı yer Anadolumuzdur. DİNDAŞLIK inanç birliğidir. Ama Türk Vatandaşlığı, CAN birliği, GÖNÜL birliği, HAK birliği, ve TARİH birliğidir. Bu değerlerle donatılıp oluşturulan toplumsal zihniyet altyapısı da (Türk'üyle, Kürt'üyle, Çerkez'iyle, Boşnağıyla, Arnavutuyla) MİLLİ ŞUUR BİRLİĞİDİR.     Evrensel değerlere, bugün olduğu gibi tarihinde de, sahip olduğu inancının da gereği olarak en fazla saygılı olan milletimiz, Evrensel değerleri göz ardı edenleri siyaset meydanında sıra dışı bırakmasını bilmiştir. Ama sözde evrensel değerleri kullanarak değerlerini yozlaştırmaya ve yıkmaya çalışanlara aldanıp büyük bedeller ödemiş ve ödemeye de devam etmektedir.

Milletimizin tek eksiği, kendi değerleri ile bütünleşmiş toplumsal bir zihniyet altyapısının tam anlamıyla oluşmamasıdır.   Ekseri çoğunluğu özlerinde aynı değerleri taşıyan, sadece ayrı partilerde siyaset yapanların, TBMM Genel kurullarında yaşadıkları rezaletlerin temel nedenlerinin sorgulanması gerekmez mi? 

Milli iradeye saygıdan söz eden siyasetçiler ve siyasi partiler, bugünkü iktidara ve ülkenin başbakanına neden sövdüklerinin sorgulanması gerekmez mi?  

Son söz, tarihi belgelerimizi tozlu raflardan indirip, sözde resmi tarihten beslenen din düşmanları ile sokak tarihinden beslenen Cumhuriyet ve Anadolu düşmanlarını bu milletin gündeminden düşürmesinin çareleri aranmadığı sürece bu GASTRİT illeti milletimizi atalarımızın deyimiyle, Ne öldürür! Ne de ondurur! 

(Ne acıdır ki; Tespitlerimizden bu yana, 6,5 yıl geçmiş ve biz hala sokaklarda, parklarda geziler yapmaya devam ediyoruz). 
 

ALLAH'A EMANET OLUNUZ.

2013-10-19