|
|
![]() Öyle ki kimisi dünyadaki hayatını bin yıl, kimisi ise belki bin yıldan bile uzun geçirecekmiş gibi, Allah'ın söylediklerine karşı tutum sergileyerek geçirmiştir. Ama bu kişiler diriltildiklerinde dünyada aslında çok az bir süre kaldıklarını anlayacak ve şöyle diyeceklerdir: Dedi ki: 'Yıl sayısı olarak yeryüzünde ne kadar kaldınız?'Dedi ki: 'Bir gün ya da bir günün birazı kadar kaldık, sayanlara sor.'Dedi ki: 'Yalnızca az (bir zaman) kaldınız, gerçekten bir bilseydiniz.' (Müminun Suresi, 112-114) Allah'ın bildirdiğine göre, 90 yıl ömür sürmüş bir kişi de, 20 yıl ömür sürmüş bir kişi de ahirette, dünyada en fazla bir gün veya bir günün birazı kadar kaldığını fark edecektir. Tıpkı rüyasında uzun saatler geçirdiğini zannederken, yalnızca birkaç saniyenin geçtiğini fark eden insan gibi... Hatta dünyada yaşadığı hayatı ona o kadar kısa gelecektir ki, bu kişi belki de oyalanmayla, büyük hırslarla geçirdiği, onlarca yıl sürdüğünü sandığı hayatının yalnızca bir saat içine sığdığına yemin bile edecektir: Kıyamet saatinin kopacağı gün, suçlu-günahkarlar, tek bir saatin dışında (dünya hayatı) yaşamadıklarına and içerler. İşte onlar böyle çevriliyorlardı. (Rum Suresi, 55) Dünyadaki ömrünüz ister 50 yıl, ister 70, ister 90, 100, 120 yıl olsun, eninde sonunda mutlaka bir gün sona erecek. Bu kaçınılmaz sona doğru herkes, her gün, her dakika biraz daha yaklaşıyor. Ne kadar uzun planlar yaparsanız yapın bir gün geriye dönüp baktığınızda mutlaka 'ne kadar çabuk geçti' diyeceksiniz. Şu anki yaşınızı ve yaşadıklarınızı düşünün... Bunları yaşarken sanki önünüzde daha çok uzun yıllar var gibi gelmiş olabilir ama aslında herşey bir anda olup bitmiştir. Örneğin gençken evlenmeyi hayal edersiniz, o günü uzak görürsünüz ama bir bakarsınız evlenmişsiniz, çocuğunuz olmuş hatta çocuğunuz okula başlamış... Kendinize baktığınızda ise artık yaşlı bir insan olduğunuzu görürsünüz. İşte dünya hayatındaki herkesin süresi hızla dolmaktadır. Belirlenmiş olan ölüm anına belki birkaç yıl, belki bir kaç hafta, hatta belki de birkaç dakika kalmıştır, bunu hiçbir zaman bilemezsiniz... Dünyayı çok uzun yıllar kalınacak bir yer olarak düşünmek, ahireti hiç hesaba katmamak insanlara sonsuz yaşamlarında geri dönülemez bir pişmanlık yaşatabilir. Her olayı akılcı ve gerçekçi değerlendirmek gerekir. Dünya hayatında maksimum güzel bir yaşantı sürülse de yaşam bir gün mutlaka bitecek ve herkese birkaç metrelik kefen giydirilerek, bedenler toprağın altına konacaktır. Hiç kimse ahirette pişmanlık yaşamak istemez ve herkes sonsuza kadar sürecek olan yaşamını cennette geçirmek ister. İşte bunun için her an Allah'a yönelmek, ihlasla hareket etmek gerekir. Aksi takdirde Allah'a kulluktan kaçınılırsa büyük bir azap böyle kişilerin üzerine hak olur: Gündüzün bir saatinden başka sanki hiç ömür sürmemişler gibi onları bir arada toplayacağı gün, onlar birbirlerini tanımış olacaklar. Allah'a kavuşmayı yalanlayanlar gerçekten hüsrana uğramışlardır. ... (Yunus Suresi, 45) ... Onlar, tehdit edildikleri şeyi (azabı) gördükleri gün, sanki gündüzün yalnızca bir saati kadar yaşamışlardır. (Bu,) Bir tebliğdir... (Ahkaf Suresi, 35) Allah samimi kullarını cehennemin azabından korusun. |
|
|
|