25.08.2010'da bakın neler yazmışım .

Sayın Yiğit Bulut!

Bu Ülkede, Cumhuriyetine ve Türk Milletine Biat etmese de, Emperyal güçlerin organizasyonlarında EŞBAŞKANLIK eden Sayın Başbakana, başbakanlara davranılması gerektiği gibi davranmanı kutluyorum.

Basiretsiz bir başbakan da olsa, onu pijamayla karşılayanları da şiddetle kınıyorum.

Size çamur atanlar, benim gibi giyinmiyor, yaşamıyor, benim gibi düşünmüyor, bende onlar için 'Ötekiyim' hatta Aynı vatanı paylaşmaktan başka hiçbir ortak yönümüz de yok. Aksine Sayın Başbakanla çok ortak noktalarımız var. İbadet ediyoruz, Camiye gidiyoruz, hanımlarımızın ve kızlarımızın yaşamları İslam'ın emrettiği şekilde. İçkiyle, Barla, Pavyonla hiç işimiz olmaz. 
Ama ben Sayın Başbakanla Türk milletinin ve Türkiye Cumhuriyeti Devletinin bekası için aynı şeyleri düşünmüyorum. O açılmak istiyor, ben de açılmaktan yanayım ama bir türlü Sayın başbakan'ın anlatamadığı açılımı kabullenemiyorum. Ancak, bahsettiğiniz odakların ihanete varan yüzlerine karşı, Başbakanın zihniyeti ile mücadelemizi erteleyebiliyorum. Bizim asıl mücadelemizin " Müslüman Türk Milletinin üzerindeki bütün kirli elleri ve zihniyet taassuplarını kaldırmak" olduğunu da asla unutmam.

Sayın Bulut, doğrudur, o Allah'a yürekten inanır ve inançlı bir Müslüman'dır. Ama biat etme konusunda sana katılmıyorum. Doğrudur, Sayın Başbakan, kendi gibi yaşamayan sermayeye biat etmiyor ama kendi gibi yaşadığını sandığı sermaye'ye biat etmediğini ve tahakkümleri altına girmediğini ben söyleyemiyorum.

Çok doğru söylüyorsun Sayın Bulut, Onun kendi yolu vardır. İşte ben o yoluna itiraz ediyorum.

Sevgili Bulut, Bu ülkede 'Çıkar odaklarının kol kola girdiği' iğrenç derecede kokuşmuş 'Kirli' bir tabaka var. Yıllarca bu ülkenin kanını emmişler, bu da yetmemiş 'Basın' diye karşımıza çıkardıkları 'Şaklabanlar' ile İstediklerine inanmamızı sağlamışlar. İçeride ve dışarıda öyle kenetlenip, Öyle korkunç bir rant mekanizması kurmuşlar ki; kendi değirmenlerine su taşımayan herkesi 'Öteki' ilan etmişler. Size yürekten katılıyorum.

Ama, Sayın Başbakanın, doğru veya yanlış dediğin kendi yoluna devam etmek için aynı yolu takip ettiğini göremeyişinizi eleştiriyorum.

Sayın Yiğit Bulut, İslam'ı yaşayan Sayın Başbakanın kirli düzeni yok ederek onların sonunu getireceği konusunda aynı düşünebiliriz. Bir Ekonomist olarak sana saygı da duyarım. Ama 'Dersimde bu devlet kendi vatandaşını uçaklarla bombaladı 50 bin vatandaşı öldürdü. O zaman başbakan ve cumhurbaşkanı kimdi' diye meydanlarda halka soran Sayın Başbakanın, Emperyallerin projesinin uygulanması için o günlerde karakolları basarak askerimizi şehit eden, taşeron isyancılara destek veren zihniyetiyle daha nelerin sonunu getirebileceğini neden düşünmediğini de sorgularım.

Acaba, Sayın Başbakan'ın sahip olduğu zihniyetine, bilinçaltında, Menemen ve Dersim gibi birçok isyanın başarısızlığının yarattığı acıların etkisi olamaz mı?

Şimdi, adil düzen gelecek, bu kokuşmuş sermaye düzeni bitecek, halkı sömürenler halka hesap verecek. Bunlara katılmamak mümkün değildir. Cani gönülden isterim, sen işin Ekonomik yönüyle bakıyor bunları umut ediyor ve söylüyorsun. Artık halkın büyük çoğunluğunun beynini terk edip karnıyla düşündüğü bu son yıllarda, apar topar, (Benim de yetmez ama evet diyeceğim) Referandumun sonucunda şiir okumayı çok seven Sayın Başbakan istediğini aldığında 'Türkiye Cumhuriyetine" veda şiiri okursa o zaman kimler hesap verecek.

Ey Efendi, şu anda bir öfkeyle ayaklanmış saldırıyorsun. Saldır bakalım nereye kadar saldıracaksın. Tabi ki zaman işliyor. Şunu bilmeni isterim ki; zaman milletin birliği ve bütünlüğü aleyhine işliyor. Korkarım ki, o zaman geldiğinde güle güle diyecek durumda olamayabilirsin.

Türk milletinin siz aydınları, yıllardır Türk halkının ruhuna ve vicdanına uygun mefkûre üretemediniz. Halka hep tepelerden baktınız. Halkı sürekli, yürütmeyi elinde bulunduranlar lehine aldattınız.

Bugün de kusura bakma Sayın Yiğit BULUT, siz bir öfkeyle kalkarak yıllardır doğru yürüdüğün veya öyle sandığımız doğru yolunuzu bırakarak, eleştirdiklerinin bir başka versiyonunu üstlenerek Sayın Başbakana "Saygılarla" yola çıkarak teslimiyet görüntüsü vermiyormusunuz. 

Büyüklerimiz "Bulut rüzgara direnemez" derlerdi.

Uzun lafın kısası; Önce sizler uyanın, öfkenizi ve nefsinizi yenin. Sayın Başbakana değil Müslüman Türk Milletine ve Cumhuriyetine sahip çıkın.

Çıkın ki; gelecek nesilleriniz ve nesillerimiz Cumhuriyet ve gerçek Demokrasi ile birlikte yücelsin, ABD ve AB gibi güçlere ram olan başbakanlar yetiştirmesin ve Anadolumuz, Emperyal güçlerin ileri karakolu olmasın.
CUMHURİYET BAYRAMIMIZ KUTLU OLSUN

ALLAH'A EMANET OLUNUZ