Bir devresi 2 gün süren garip maçtan, tarihi bir zafer çıkardı G.Saray. Bir İtalyan devini çığ altında bıraktı. Bir gün önce ilk 30 dakikasında ertelenen maçın gidişatı, Juve'den yanaydı. Erteleme sonrası kalan 1 saatte maçı düşünmek bir yana, yine zemin, doğal gaz, çatı tartışmaları ile G.Saray'ı yıpratma üzerine gündem oluşturuldu. Kimsenin, G.Saray'ın tur için bir hedefi olabileceği gibi düşüncesi yoktu.

Bu yüzden binlerce teşekkür G.Saray, son yıllarda görmediğimiz soğuk havada içimizi kıpır kıpır ısıttığın için. Tebrikler G.Saray içinde bulunduğun krize karşın İtalyanlar'ın her türlü hinliğine iç ve dış düşmanlarına gereken cevabı verdiğin için.

Bu zaferden Ünal Aysal da bir ders almıştır umarım. "Avrupa Kupası'na devam edelim yeter" diyen bir düşünceye sahip olan başkan, G.Saray'ın olduğu her yerde umut vardır gerçeğini umarım anlamıştır.

G.Saray işi zordu. Zemin Juve'nin işini kolaylaştırırken, sistemden öte fizik mücadele maça damgasını vurdu. Sertliğe sertlikle karşı koydu G.Saray ve 60 dakikalık mücadelede ayakta kaldı.

Mancini ekibini 3-5-2 ile buzlu zemine sürerken, aynı sistemle oynayan rakibine kontra mı yapıyordu, yoksa bu sistem bu futbolcu topluluğuna uyar mı? Bana kalırsa uyar. Eboue ve Riera'ya daha uygun. Gerçi saha koşulları G.Saray'ın organize kanat akınları oluşturmasını engeledi ama üçlü savunma ile koca Juventus'a maç boyu sadece bir pozisyon verildi. G.Saray da pozisyon zengini değildi. İlk net pozisyon ancak 57'de geldi. Bir gol yeterdi ve sabırla, düzenden çıkmadan mücadele etti Mancini'nin ekibi. Ve gol öyle güzel bir zamanda geldi ki; başkanın 'Çileği' bana göre geldiği günden beri ilk kez maliyetine uyar bir iş yaptı. Sneijder'in golü Juve'yi şaşkına çevirirken, geride savunulması gereken 4 dakika kalmıştı. Savundular ve Devler Ligi'nde G.Saray'ın adını yine Avrupa vitrinine kazıdı.

G.Saray 3 cephede mücadele eden tek Türk takımı, bu moralle toparlanıp, yara sarma vakti geldi. Haydi şimdi akıllı hamleler zamanı.