|
|
![]() 17 Aralık 2013 Salı günü başlatılan ‘yolsuzluk ve rüşvet' operasyonlarında bir ayrıntı sanıyorum sizlerin de dikkatlerinden kaçmamıştır. Bakan Çağlayan'ın oğlunun gerçekleştirdiği iddia edilen ‘rüşvet ve yolsuzluk faaliyetleri' hakkındaki delillerin toplanması amacıyla evine gidildiğinde içeriye girilememiştir. Bunun sebebi ise evin bakan Çağlayan'a ait ve dokunulmazlık zırhı altında olmasıdır. İşte bu durum bu ülkenin sade bir vatandaşı ve akademisyeni olarak bana inanılmaz dokunuyor, içimi acıtıyor. Bu noktada aslında meclisteki tüm siyasi partilere çok net bir önerim olacak; Siyasetçilerin çalışmalarını ve faaliyetlerini daha ‘rahat' gerçekleştirebilmeleri için mutlak surette özellikle 1. dereceden yakınlarının yardım ve desteğine ihtiyaç duyacaklardır. Dolayısıyla siyasi dokunulmazlıkların milletvekillerinin tüm 1. dereceden yakınlarını kapsayacak şekilde genişletilmesini öneriyorum! Bu sayede milletvekillerinin ve bakanların tüm çocukları, damatları, gelinleri, kardeşleri vs çok daha rahat çalışma, nüfuz alanlarını genişletme, faaliyetlerini çok daha rahat gerçekleştirme imkanı bulacaklardır, değil mi? Bakın, eğer bakan çocuklarının da dokunulmazlıkları sağlanmış olsaydı bugün kabinedeki iki bakanın çocuğu tutuklanamazdı ve ‘faaliyetlerini' istedikleri gibi özgürce gerçekleştirmeye devam edebilirlerdi! Eğer bu ülkenin gerçekten ilerlemesi, kalkınması isteniyorsa, yolsuzluk, hırsızlık ve rüşvetlerden arındırılması isteniyorsa siyasi dokunulmazlıkların mutlaka genişletilmesi gerekiyor!! İnsanlık nice yolsuzluklar, rüşvetler, hırsızlıklar, sahtekarlıklar, katliamlar, anarşiler, terör olayları, savaşlar yaşayarak bu günlere gelmiştir. Bugün var olan ‘evrensel hukuk kuralları' tüm bu yaşanmışlık ve deneyimlerin neticesinde zamanın adeta arındırması ile ortaya çıkmıştır. Hukuk ve yasa karşısında insanları farklılaştırmak, farklı yerlere koymak sadece o insanları terörize etmeye, anormalleştirmeye ve yasa dışı yollara sapmaya zorlar. İnsanın bizzat doğası kendini buna zorlar. Dolayısıyla çağımızda artık tüm insanların yasa ve hukuk karşısında eşit hale getirilmesi son derece önemlidir. Böylesine bir eşitleştirmeye milletvekillerinden başlanması ve dokunulmazlıkların kaldırılması artık bir zorunluluk olarak karşımızda durmaktadır. Bu talebe daha fazla direnilebileceğini hiç sanmıyorum, zira doğal süreç zaten insanları böylesine bir oluşuma zorlamaktadır ve zorlayacaktır. Genel olarak gücü elinde bulunduranların bu gücü kötüye kullanabilecekleri, güç nedeniyle kolayca suça yönelebilecekleri gerçeği üzerinden hareket edilerek yasal düzenlemelerin yapılması gerekir. Eğer bu türden yasal düzenlemeler yapılmazsa ne mi olur? Söyleyeyim. Daha çok bakanların, bakan oğullarının, bakan kardeşlerinin, milletvekili yakınlarının hatta arkadaşlarının rüşvetlerini, yolsuzluklarını, hırsızlıklarını, sahtekarlıklarını görürüz, duyarız, okuruz ve şaşırırız. Başkaca bir şey olmaz. Böylece ülkemizin temiz, çalışkan dürüst insanları çalışır, üretir ötekilerde yer, harcar ve bitirir... Prof. Dr. Mustafa EROL |
|
|
|