Büyük 'Rüşvet Operasyonu'na Dair...
"Büyük Rüşvet" adıyla İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın başlattığı şafak operasyonuyla, adeta tam hızla ilerleyen bir arabanın duvara toslaması gibi etki yaptı.  

İçişleri Bakanlığına bağlı olan Emniyet ve başındaki Bakanın bu operasyondan haberdar olmaması 'derin yapılanmanın' devletin organlarına ne kadar sirayet ettiğini gösteriyor.

8.9 şiddetindeki deprem etkisi yapan bu operasyon, hallaç pamuğu gibi her tarafı saçıldı.

Dış basında da geniş yankı bulan operasyonla ilgili farklı isimlerden açıklamalar gelmesi dış güçlerin nedenli ülkemizi mercek altına aldıklarını görüyoruz.

‘Su uyur düşman uyumaz' sözü nedenli düşmanın fırsat beklediğinin bir tezahürüdür.

Türkiye'de finansal Ergenekon'un en çok rahatsız olduğu organların başında kamu bankaları geliyor.

Çünkü kamu bankaları onların rahatça at oynatmalarını artık engelliyor.

Yolsuzluk yapanları savunacak değildim. Kim yaparsa yapsın, kim olursa olsun, yolsuzluk yapan en ağır ceza hükmü verilsin.

Hiç kimse, soyguncunun, bozguncunun yanında yer almaz. 

Varsa bir suçu işte adalet, işte mahkemeler, işte hak, işte hukuk...

Yapılan uygulama yöntem yanlıştır.

Yapılan en ufak bir operasyonda bile üst makamlarına bilgi vermek zorundadır.

Bu bir zorunluluktur, keyfiyet değildir.

Bir memur, bir polis tek başına bir üstüne, amirine danışmadan bir işe kalkışamaz.

Böylesi bir operasyonda İstanbul İl Emniyet Müdürünün, Valinin haberi olmaması ve en vahimi ise bağlı bulunduğu kurumun başındaki Emniyet Genel Müdürünün haberi olmaması düşündürücüdür.

Ama bakıyor ve anıyorsunuz ki daha yetkili kurumların haberi olmadığı olayda; gazetelerde, televizyonlarda çarşaf çarşaf fotoğraflar, görüntüler, konuşma dökümleri, telefon kayıtları, banka hesapları ulu orta dolaşıyor ve yayınlanıyor.

Bu anti demokratik, paralel bir yapılanmayı ve devleti içinde devlet olan bir oluşumu gösteriyor. 

Bu derin yapılanmanın üstüne gidilmelidir

Türkiye'de AK Parti, son 11 yılda yaptığı ekonomik, siyasi, demokratik, askeri hamleler birilerini rahatsız ettiğini gösteriyor.

Kimleri rahatsız ettiği gün gibi aşikâr iken, iyi düşünüp tahlil, etmek, düşünmek lazım...

Bankaların tasfiye yılları unutulmamalıdır:

Daha dün gibi hafızalardan silinmeyen Halkbankası ve Ziraat Bankası gibi kamu bankaları her yıl görev zarı verdiği unutulmamalıdır.

Bu bankaların kapanması için personeller başka kurumlara dağıtılmıştı, birçok şube kapatılmıştı. Bu bankalarının kapanması için İMF baskı yaptığı daha hafızalarda duruyor.

Avrupa'da kamu bankaları çökerken, Türkiye'de kamu bankaları dünyanın en iyileri arasında olması bunu açık ve net görmemizi sağlamamıza yetiyor.

Türkiye'nin ekonomisini hedef alan, çok uluslu operasyonun devlete 5 günlük maliyeti 40 milyar TL'yi geçti. 

Devletin borçlanma faiz oranı çift haneye yaklaştı, dolar 2,09'a çıktı.

Bu kime veya kimlere yaradığına bakmak lazım...

Bu "Büyük Rüşvet" operasyonuna sadece Türkiye eksenli olarak görmemek gerekir.

Ülkemizdeki gelişmeler, Almanya'yı, İsrail'i, İngiltere'yi, ABD'yi küresel baronları rahatsız etti ve ediyor.

Bugün yine Türkiye'de fitne, fesatla kardeş kavgasıyla IMF boyunduruğuna vermek istiyorlar. Bu anlamak bu kadar zor değil.

Kâhin olmaya, ekonomist ve siyasetçi olmaya gerek yok.

Bu günü görmek, bu anlaya bilmek için düne bakmak, dünü görmek lazım.

Gören göz, duyan kulak olmak ferasetli olmak lazım...

Çünkü çözüm süreci ile birlikte gelişen ülkemiz birilerinin rahatsız ettiği unutulmamalıdır.

Türkiye'nin; Afrika'da, Asya'da, Ortadoğu'da Balkanlar'da, Türkî Cumhuriyetlerinde sözü dinlenen bir ülke olarak ve güçlü olması istenmiyor.

Atılan adımlar birilerini rahatsız etti ediyor...

Bu da birilerini kullanarak çeşitli senaryolar ile tezgâhlanması yatıyor...

Doğal olmayan birilerinin içerden buna alet olmasıdır.

Yangını söndürmeye benzinle gitmek gibidir.

Bu operasyon, Türkiye'yi eski günlerine kaotik, karmaşık, darmadağın olma durumuna getirme çabasıdır.

Tasfiye etme, toplum mühendisliği ve dizayn etme çabasından başka bir şey değildir.

Ama gün gibi ortada, bir olduğumuz, diri olduğumuz sürece başaramayacaklar...

Allah yardımcımız olsun, bu ülkeyi ve millete zeval vermesin...

2013-12-23