İttifakta rahmet, ihtilafta felaket vardır
 'Birbirinize sırt çevirmeyiniz. Birbirinize kin tutmayınız. Birbirinizi kıskanmayınız. Birbirinizle dostluğunuzu kesmeyiniz. Ey Allah'ın kulları kardeş olunuz.' (Müslim İhya'u Ulum'id-Din Huccetü'l-İslam, İmam Gazali, cilt. 2, s. 407)

Allah tüm Müslümanların tam bir kardeşlik ve birlik ruhu içinde yaşamalarını emretmiştir. Kuran'da anlatılan ve övülen Müslüman tavrı, inananlarla "sanki birbirlerine kenetlenmiş bir bina gibi" (Saff Suresi, 4) tek bir vücut gibi hareket etmektir. Ve Allah bu 'kenetlenmiş bir bina gibi tek vücut olarak hareket eden Müslümanların hiçbir şekilde dağılıp ayrılmamalarını' da bildirmiştir:

'Allah'ın ipine hepiniz sımsıkı sarılın. Dağılıp ayrılmayın...' (Ali İmran Suresi, 103)

Birlikten kuvvet doğacağı, dağılıp bölünmede ise bereket olmayacağı açıktır. Dünya üzerinde dinsiz felsefelere karşı fikri bir mücadele vererek bu hastalığı ortadan kaldırabilecek olanlar yalnızca samimi iman edenlerdir. Ancak inkarda yapılan güçlü ittifak ancak yine iman ile yapalacak güçlü bir ittifak ile bertaraf edilebilir. Yine dünyada süregelen zulüm ortamına son verebilmek de, iman eden insanların bir güç birliği yaparak buna karşı koymalarıyla mümkün olabilir. Eğer Müslümanlar böyle aciliyetli bir sorumlulukları varken, kendi dertlerinin, şahsi menfaatlerinin ya da nefsani öfke ve husumetlerinin peşine düşerlerse, bunun dünyada da ahirette de sonuçları olabileceğini de unutmamalıdırlar. Böyle bir durumda Allah dünyada büyük bir bereketsizlik, huzursuzluk, fitne fesat ve bozgunculuğun hakim olacağını hatırlatmıştır ki bu tüm dünyayayı olduğu gibi, bu insanların hayatını da saracaktır. Ahirette ise, Allah'ın farz kıldığı bir hükmü gözardı etmek, Allah 'Müslümanlarla kardeş olun' demişken, buna uymayıp husumetin, ayrılığın, çekişmeleri tercih etmek de elbette karşılık bulacaktır. Dünyadaki Müslümanların çektiği acıları, sıkıntıları, onlara yapılan zulüm, işkence ve katliamları görmezden gelip, umursuzca onları bir kenara bırakıp kendi derdine, kendi kavgasına düşenler elbette ki ahirette de bundan sorumlu tutulacaklardır.

İşte bu büyük tehlikeye karşı Peygamberimiz (sav) de inananları uyarmış ve Müslümanların birbirleriyle birlik olmalarını hadislerinde şöyle hatırlatmıştır:

Atâ el-Horasân anlatıyor: 'Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: 'Musâfaha edin ki (el sıkışın ki), kalplerdeki kin gitsin, hediyeleşin ki birbirinize sevgi doğsun ve aradaki düşmanlık bitsin.' (Muvatta, Hüsnü'l-Hulk 16, (2, 908))

Vicdan ve aklı selim ile hareket eden, kendi menfaatlerini kollamak yerine, Allah'ın rızasına uygun şekilde adaleti gözeten bir müminin, iman edenlerle ittifak sağlayamaması ya da anlaşmazlık içinde olması mümkün değildir. Bu, bireyler açısından olduğu kadar toplumlar ve milletler için de geçerlidir.

Kuran'da, Müslüman topluluklara, birbirlerine karşı adaletsizlik yapmaktan ve düşmanca davranmaktan sakınmalarını bildirilmiştir. Allah, "Kullarıma, sözün en güzel olanını söylemelerini söyle.  Çünkü şeytan aralarını açıp bozmaktadır. Şüphesiz şeytan insanın açıkça bir düşmanıdır." (İsra Suresi, 53) ayetiyle, iman edenleri bu tehlikeye karşı uyarmıştır. Bir başka ayette ise Allah, birlik olmadıkları takdirde iman edenlerin güçlerinin azalacağını haber vermiştir:

'... Çekişip birbirinize düşmeyin, çözülüp yılgınlaşırsınız, gücünüz gider. Sabredin. Şüphesiz Allah, sabredenlerle beraberdir.' (Enfal Suresi, 46)

Müslümanlar arasında kırgınlık, küsmek, alınganlık, çekişme gibi durumlar yaşanmasına izin vermemek müminin güzel ahlakının bir gereğidir. Bu tür hatalara düşüldüğünde, birleştirici ve uzlaştırıcı bir tutum izlemek ise güzel bir ibadettir. Allah bu ahlakı bir ayette müminlere şöyle tavsiye etmiştir:

'Müminler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını bulup-düzeltin ve Allah'tan korkup-sakının; umulur ki esirgenirsiniz.' (Hucurat Suresi, 10)

Büyük islam alimi İmam Gazali de, müminlerin birlik, beraberlik ve ittifak halinde olmaları gerektiğini şöyle hatırlatmıştır:

 'Allah Katında en sevimliniz dostluk kuran ve kendisiyle dostluk kurulanlarınızdır. Allah nezdinde en sevimsiziniz de arkadaşların arasını açanlardır.' (İhya'u Ulum'id-Din Huccetü'l-İslam, İmam Gazali, cilt. 2, s. 365)

 'Birbirinize sırt çevirmeyiniz. Birbirinize kin tutmayınız. Birbirinizi kıskanmayınız. Birbirinizle dostluğunuzu kesmeyiniz. Ey Allah'ın kulları kardeş olunuz.' (Müslim İhya'u Ulum'id-Din Huccetü'l-İslam, İmam Gazali, cilt. 2, s. 407)

Dünya üzerinde, insanlar arasında gerçek bir birliktelik, dostluk ve ittifak sağlayabilecek olan güç yalnızca 'Allah'a samimi iman'dır. Ahirette karşılaşacakları hesap gününden korkan iman sahibi insanlar biraraya gelerek, dünyada başlayıp ahirette de sonsuza kadar devam edecek çok sağlam bir ittifakın temellerini atmış olurlar. Temeli dünya üzerindeki en sağlam kaynağa, Allah sevgisine ve Allah korkusuna dayalı olan böyle güçlü birlik ve dayanışmanın bozulması, Allah'ın dilemesi dışında hiçbir şekilde mümkün olmaz.

http://gulgungoktan.com/

http://www.facebook.com/gulgun.goktan

https://twitter.com/GulgunGoktan

[email protected]


2014-01-03