|
|
Allah (c.c.) atamız Âdem (a.s.) yarattı ve onun hamuruna korkuyu, ümidi merhameti, rahmeti ve bunlarla beraber birçok şeyi ekledi. Tüm zıtlıkları bir arada topladığı gibi uyum ve düzeni de mutlak kattı. Kötülük yoktu, insanoğlunun mayasında, özünde tertemizdi. Ancak bir sınav yeriydi ya dünya. Kötülüğü taşımayan insanoğluna doğruyu ve yanlışı ayırabilmesi için akılı verdi. Lakin akıl kavrayamadığı şeyleri reddettiği için, Allah Âdem'e kalbi verdi ki aklın çıkamadığı sınırlara ulaşabilsin diye.
Sınav yeriydi ya dünya, insan bilmediklerinden sorumlu olamayacağı için Allah insanlara her devirde elçiler gönderip kendisinin bilinmesini ve kul olabilmenin yollarını gösterdi. Kimi inandı kurtulaşa gitti, kimi ise nefsinin söyledikleri ile yürüyüp felakete sürüklendi. Son Peygamber Hz. Muhammed Mustafa (s.a.s.) ve Kur'an-ı Azimüşşan ile insanlara hak din olan İslam'ı gösterdi. Bizden istenen sadece kul olabilmek, yaratıcıya hakkı ile kulluk yapabilmekti. Nitekim Allah (c.c.) ayet-i kerimede şöyle buyurmaktadır: 'Ben cinleri ve insanları, ancak bana kulluk etsinler diye yarattım' (Zariyat 56) Yaratılışımızın gayesi sebebi ile tabi olunan bu sınavda yapmamız gereken Kur'an-ı Kerimi yaşamımızda rehber edinip, en güzel bir şekilde bunu yapmış yaşayan bir Kur'an olan Peygamber Efendimiz (s.a.s.)'in izinden gitmektir. Kur'an-ı Kerimi, rehber edinen ve onda bildirilen emir ve yasaklara uyan bir kimse asla karanlıkta kalmaz ebedi bir huzur ile dünya ve ahirette kurtuluşa erer. Allah Teâlâ'yı seven Kur'an-ı Kerimi okur ve onunla bütünleşir. Kur'an'ı hayatımıza aksettiremediği takdir de bir anlam da taşımamaktadır. Sahabelerin yaşamlarına baktığımızda, Kur'an-ı Kerim'den on ayet ezberleyince, manalarını iyice anlamadan ve orada istenilen şeyleri kendinde tatbik etmeden diğerlerine geçmezlerdi. Burada da görüyoruz ki, sadece okumak değil, onunla amel etmeli ve bize bildirileni anlamalı onu yaşamımızda uygulamalıyız.. Kuran bir rehber, Kuran bir nur, Kur'an bir kurtuluştur insana şifa ruhun gıdasıdır. Ruh ezelde verilen ahd ile Allah'a ulaşmada sürekli bir çırpınış içindedir. Beden ve nefis buna engel olduğundan kişi bu hali çoğu zaman anlayamaz ve çıkmaza girer. Manevi eksiklik ve Kur'an'dan uzak kalmak insanı bunalımlara götürmekle kalmayıp kişinin birçok felaketlere de sürüklenmesine neden olduğunu günlük hayatımızda da görmekteyiz. Âlemlere Rahmet olarak gönderilen Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.s.) bir hadisi şerifinde: 'Size iki şey bırakıyorum. Bunlara uyduğunuz müddetçe asla sapıtmayacaksınız. Allah'ın Kitabı ve Resûlü nün Sünneti' buyurmaktadır. En önemli kurtuluş kaynağı olan Kur'an-ı Kerim kul olabilmenin yollarını bize gösterdiği gibi sıratı müstakime götüren tek kaynak olduğunu bilmeliyiz. Allah (c.c.) ayet-i kerimede: "Gerçekten size Allah'tan bir nur, apaçık bir kitap geldi. Rızasını arayanı Allah onunla kurtuluş yollarına götürür ve onları iradesiyle karanlıklardan aydınlığa çıkarır, dosdoğru bir yola iletir." (Mâide, 5/15, 16) Kur'an'ın aydınlığında yürümek duasıyla... |
|
|
|