Hukuk Darbesinin Bertaraf Edilmesi!
Son günlerde ülkemiz ne yazık ki çok farklı ve tarihte hiç benzeri dahi olmayan, son derece yıkıcı ve üzücü bir süreçten geçmektedir. Bu olağanüstü sürecin açık adı ‘Hukuk Darbesi' sürecidir. Nasıl olduysa tam 12 yıldır tek başına iktidar olan kudreti ile içeride ve dışarıda herkesin takdirini kazanmış olan hükümetimizin bilgisi ve kontrolü dışında Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin içinde akıl almaz bir ‘paralel devlet' organizasyonu oluşturulmuştur. Paralel devlet organizasyonunun içinde çok sayıda savcı, hakim, polis ve bürokratın bulunduğu son zamanlarda yapılan operasyonlarla çok net bir şekilde ortaya çıkmıştır! Paralel devletin başı öyle görünüyor ki yurtdışında Amerika Birleşik Devletleri'nde yaşamaktadır. Oluşturulan paralel devlet organizasyonu yurt içinden ve yurtdışından iktidarın başarılarını kıskanan ve bu memleketin ilerlemesini içine sindiremeyen birçok kişi, organizasyon ve devlet tarafından desteklenmektedir. Organizasyonun tek amacı hükümeti devirmek hatta Türkiye Cumhuriyeti'ni yok etmektir!

Bu paralel devlet organizasyonu % 50 gibi bir oy oranıyla iktidara gelmiş ‘milli iradeyi' hiçe sayarak hükümeti yok etmek için her yola başvurmaktadır. Hele 17 Aralık 2013 tarihinde sabah saatlerinde başlatılan sözüm ona ‘yolsuzluk ve rüşvet' operasyonu iktidarı devirmeye yönelik olarak yapılan açık bir ‘hukuk darbesi' dir. Geçmişte pek çok sivil ve askeri darbe girişimini bertaraf eden milletimiz bu sivil darbeyi de mutlaka bertaraf edecektir!

Neymiş efendim, iktidar partisinin bazı bakanları, bakanların oğulları ve iktidar ile çok yakın temas içinde olana bazı bürokratların ve işadamlarının yolsuzluk yaptığı, rüşvet aldığı konusunda dosyalarca delil toplanmış mış! Yurt içinde ve yurt dışında taraflı tarafsız herkesin takdirini kazanmış, bu ülkede özgürlükleri genişletmiş, demokrasimizi güçlendirmiş, hükümetleri askeri vesayet rejimlerinden kurtarmış bir hükümetin hele hele ‘ustalık döneminde' böylesine yolsuzluk ve rüşvet gibi konulara karıştığı düşünülebilir mi? Hiç böyle bir şeyin olması mümkün müdür? Bu devletin savcıları, hakimleri ve polisleri hükümetin yolsuzluklarını ortaya çıkarmak için mi vardır, bu savcıların başka işleri güçleri yok mu dur?

Neyse ki kudretli hükümetimiz, daha önceden nasıl olduysa 12 yıllık iktidarı döneminde farkına varamadığı bu paralel yapıyı 17 Aralık operasyonu sayesinde anında kavrayarak derhal gerekli tedbirleri alma yoluna girmiştir. Bu paralel yapı Türkiye'nin güçsüzleştirilmesi için dışarıdan da destek alarak böylesine bir operasyona girişmiştir.

Ancak hükümetimizin paralel yapıya karşı başlattığı mücadele tüm hızıyla devam ediyor. Bu çerçevede ülkemizin neredeyse tüm yargı ve emniyet teşkilatları yeniden yapılandırılıyor! Paralel devletin mensubu tüm polisler, savcılar ve hakimler görevlerinden alınıyor ve pasif görevlere atanıyorlar. Başbakanımız ne demişti 'inlerine gireceğiz!' öylede yapılıyor. İnşallah, Allah'ın izniyle bu yapı sonsuza dek yok edilecektir, bundan hiç kimsenin şüphesi olmalıdır.

Son Bürüksel ziyaretinde sayın başbakanımız Avrupa Birliği yöneticilerine de ‘Paralel Yapı' konusunu anlatmış, inşallah onları ikna etmiş ve onlarda sayın başbakanımıza hemen inanmışlar ve ikna olduklarını belirtmişlerdir! Ayrıca başbakanımız temasları esnasında özellikle ‘hukukun üstünlüğüne inandığını' ve ‘ erklerin birbirine müdahale etmesini doğru bulmadığını' açıkça ifade etmiştir. Böylece Avrupa normlarında bir iktidar olduklarını da bir kez daha ifade etmiş oldular!

Bu ülkede milli iradenin ‘mutlak gücünü' yok etmek isteyenler, iktidarı ortadan kaldırmak isteyen paralel devlet organizasyonları ve sivil darbe teşebbüsleri her zaman olacaktır. Bu tür organizasyonlara gerekli cevabı milli iradenin sahipleri en sert şekilde vereceklerdir. Ve en önemlisi de halkımız bütün bu olan biteni anlayabilecek zekaya inşallah sahiptir!

Prof. Dr. Mustafa EROL 

2014-01-23