Bir bölge düşünün;

Bitmeyen çatışmalar var burada,sınırlar kırmızı "kurşundan" kalemle çiziliyor, suni farklılıklar tarihi ve talihi bir olmuş insanları burada bölüyor, devlet başkanları geldiği gibi diktatör oluyor, bunlar ilginçtir ki öncelikle kendi halkını karıştırıyorlar,vakti gelince de tasfiye ediliyorlar.
 
Geldiği günün kahramanları,gittiği gün vatan hainliği ile suçlanıp, linç ediliyorlar.

Hep bir bastırılmıştık ve  düşük standartta alıştırılmışlık bu bölgede.
Uyuşturucu trafiği  bir taraftan akarken, piyade tipi silahlar, roketler, mayınlar bakkallarda bulunuyor.
Mermiler yağmur oluyor, kardeş kardeşi vuruyor.
Kim gerçekte neyin uğruna savaştığını bile bilmiyor.

Haritalar değiştikten sonra ne olacak, herşey güllük gülistanlık mı olacak, inanan varsa beri gelsin.

Plan saat gibi işliyor, böl-parçala-yönet değişti; Öldür-Yok et- Ele geçir oldu.
Aslında planı işleten sahnede görünmüyor. Geriden seyrediyor.

Bunun için birilerini taşore etmişler, adına 'örgüt' diyorlar.
Tek taraflı bir savaş ama adına  'BAHAR' diyorlar. 

Kitaplıya göre mezhep,
Mezhepliye göre cihad,
Devlete göre isyan,
İsyancıya göre faşistlik.

Siz deyin iyi ile kötünün,
Ben diyeyim iyi ile iyinin.
O geri duran fesat da desin ki,
"biz-haçlı ile siz-hilallilerin..."

Ne dersen de,
insan olana göre ortada,
tek taraflı bir savaş ama
adına  'BAHAR' diyorlar...