|
|
![]() Bu hareketliliğin olduğu yer Suriye hakkında nasıl bir çözüm yolu oluşturulacağının konuşulduğu ama hiçbir çözümün oluşturulamadığı Cenevre, Nato, Birleşmiş Milletler vs.. Yemek yenilir sorun bu değil ama ele alınan konu çok ciddi ve korkunç boyutlarda olmasına rağmen detayda lükse kaçılması konunun ne kadar üzerinde durulduğunun kanıtıdır. Bu vurdum duymazlık sadece Avrupa ülkelerinde olmuyor Müslüman ülkelerde aynı durumdalar. Lüks sofralarda kral yemekler yerken Suriye'yi, Myanmarı duymak bile istemiyorlar. Ağlayan Filistin'li, Darfur'lu bir çocuğun açlığı, ölümü ilgilendirmiyor onları. Ülke yönetecileri bir genelleme olsa da halka indiğimizde de bu durum çoğu kimseler için aynı şekilde devam ediyor. Bir futbol takımı için ölürüm diyen insan Allah için birlik olalım diyemiyor ve Ümmet susuyor ve Deccal vuruyor.. Müslüman zulümlerinde yıllardır kötülenen batı zihniyetine muhtaç kalınmasının en önemli nedenlerinden birisidir ümmetin Kuran suskunluğu ve Kuran'dan ayrı olması.. Allah kuran'da birlik olmayı emrederken mezheplerin peşine düşüpte Müslüman olan kardeşin farklı mezhepden diye onun ölümüne fetva vermek yada düşman ilan etmek bu zulmü körükleyici sebeblerdendir. Müslümanlar kendini Kuran ile düzeltmeden çareyi Avrupa'da arıyor ve sonra topu Avrupa'ya atıp karşısına geçip seyrediyor. BM ise kınamaktan başka hiçbir şey yapmıyor olan yine Müslümana oluyor ve çekişip birbirine düşen Müslüman aslında Müslümana zulm yapıyor, bundan da haberi dahi olmuyor... Allah müslümanları uyandırmak için kendini ve emirlerini hatırlatmak için olaylar meydana getirir. Bu gerçekten inanan ile inanmayan arasına giren bir perde gibidir. Bu katliamlarda masum ölenler için Allah'ın rahmeti sonsuz olacaktır ama zulm yapanlar, destek olanlar ve suskun kalanlar ise elbette hesabını vereceklerdir. Suskun kalmamak gidip savaşmak demek değildir, sana yapılanı yapmak demek değildir o zaman düşmanından bir farkın kalmayacaktır. Müslüman nerede olursa olsun her zaman Kuran müslümanlığının gereğini yapar. Suriye'de komunist rejim askerlerinin yaptıkları vahşeti bir müslüman kimseye yapamaz. Bunun dinen olduğu kadar hem psikolojik hemde ahlakı yönden bir açıklaması olmaz. Unutmamak gerekir ki, Peygamberimiz Sav amcası Aslanların Aslanı Hz. Hamza Ra'ın şehid edilip organlarının çıkarılmasının intikamını aynı şekilde almamış ve hatta Müslüman olan Vahşi'yi bağışlamıştır. Savaşlarda da Peygamberimizin yakalanan esirlere nasıl davrandığı da apaçık ortadadır. İslam Birliği olmadığında bu zulümler kaçınılmazdır. İslam Birliği Kuran müslümanlığının yaşanması demektir. ve Kuran müslümanlığı ise baştan sona Mehdiyeti anlatır. Bu gerçeği Allah kuranda açıklamıştır. Peygamberimiz Sav ise 1400 sene önce bunu hadislerde söylemesine rağmen ümmetin aldırış etmemesi Allah huzurunda elbette büyük bir vebal olacaktır. Ümmet çok olduğu halde iman yönünden zayıf. Suriye'de yaşanan müslüman dramına üzülmek çözüm değildir sadece Kuran'a uymak tek çözümdür. Bunun dışında ne BM ne Cenevre nede başka bir dış topluluk bu sorunu gideremez. Herşey elbette bir kader doğrultusunda işlemektedir ve bu kaderin sonunda elbette bir birlik vardır. Lakin kaderinde neler yaşayacağını bilemez insan ve bir Müslümana düşen yalnızca Kuran doğrultusunda bir kaderi yaşama arzusudur. Bu olduğunda zulm adına ortaya çıkabilecek tüm fitneler engellenmiş olacaktır. Çünkü böyle bir birlik olduğunda tek kurşun atılmasına bile gerek kalmadan doğrudan topluca müdahale imkanı doğacaktır. Suriye dendiğinde ise kastedilen her zaman tüm İslam alemidir. Filistin bu alemin içindedir, Bosna, Patani, Arakan vs.. hepsi bu alemin içindedir. Suriye ve Burma'nın tek başına kurtulması da çözüm değildir. İslam Birliği her müslüman ülkeyi kurtaracak bir güçtür. Suriye ise ancak bununla kurtulacaktır.. www.cozumturkislambirligi.com |
|
|
|