Yel Değirmenlerine Savaş Açmak
     Cervantes'in ünlü roman kahramanı Don Kişot, acımasız kötü şövalyeleri yenmek için çıktığı yolda yel değirmenleri ile karşılaşır. Bunların kötü şövalyelerin kılık değiştirmiş halleri olduğunu düşünerek saldırıya geçer. O gün saatler süren boğuşmadan sonra bitap düşer ve yere yığılır. Bir süre sonra kendine geldiğinde değirmen pervanelerinin hala dönmekte olduğunu görür ve savaşı kaybettiğini anlar.

     Cervantes'in dünya klasikleri arasına giren unutulmaz şaheseri hala güncelliğini koruyor. Her devirde ve zamanda yeni Don Kişot'larla karşılaşabiliyoruz nitekim. Gerçi günümüzde yel değirmenleri kalmadı fakat onun yerini tutan bir başka nesne bulmak zor değil. Kötü şövalyeler her vakit yeni bir kılığa girebiliyor ve kirli oyunlarını sergiliyorlar. Onları durdurmak ise saf ve katışıksız kahraman Don Kişot'ların işi olmalı! Yoksa dünyamız ne hale gelirdi bir düşünün!

     Burada bütün başarıyı sadece Don Kişot'a vermek sanırım haksızlık olur. Sadık yaver Sanço Panza ve onları gönülden destekleyen hayranlarını unutmamak lazım. Unutmayın büyük kahramanların çoğalmasında işte bu hayran kitlenin önemi büyüktür. Hem kahramanlar neden arenalarda dövüşür bir düşünün. Her halde kimsenin görmediği bir yerde dövüşselerdi kıymeti olmazdı da ondan! Fakat ben Sanço Panza'nın büyük savaşta ekstra bir rolünün olmadığı kanaatindeyim. O sadece efendisine hizmet ediyor. Ayrıca ne yel değirmenlerinden ne de onların maskeleri ardına gizlenen kötü şövalyelerden haberi yok. Aslında keşke diyorum, diğerleri de onun gibi olsaydılar...

     İsterseniz biraz da Don Kişot gibi kahramanların(!) ortaya çıkmasındaki sebep ve saiklardan bahsedelim. Bir defa kahramanlar kolay yetişmezler bunu başta belirtelim! Peki, nasıl yetişirler ve nasıl ortaya çıkarlar, bu konuyu biraz açalım. Bir insanın Don Kişot gibi kahraman olabilmesi için birinci şart; geride bırakacak elini kolunu bağlayan, ona olağanüstü sorumluluklar yükleyen bir şeyinin olmamasıdır. Hani eskiler, 'Dikili bir ağacı bulunmayanın' derler ya aynen öyle.

     İkinci şart, bir düşmanla karşılaştığında düşünmeden hareket etmeleridir. Çünkü düşünen ve plan yapan insanlar bu kahramanlarımıza göre, hem vakit hem de savaş kaybederler. Hem düşünüp de ne yapacaksın, hindi düşünüyor da ne kıymet veriliyor. Bu devirde papağan gibi konuşacaksın ki kıymet verilsin değil mi?

     Üçüncü şart sevgili okurlarım, Omuzlarında beraber bulunduğu insanların ve topyekûn bir milletin mesuliyetini taşımamalarıdır! Çünkü mesuliyet duygusu insana firen yaptırır ve bir önceki şartta belirttiğimiz gibi düşünmeye sevk eder. Tabi hal böyle olunca zaman kaybedilir ve düşmanın kılıç darbelerini omuzlarda hissetmek artık içten bile değildir.

     Dördüncü şart; böyle kahramanların yetiştiği vasatlardır. Bu vasatta on dakika oturan bir insanın zırh bile almadan yola koyulduğuna zaman şahittir. İsterseniz Hamaset kokan, epik ve lirik şiirlerin havada uçuştuğu bu mekânlara uğrayın ve nasıl oluyormuş siz de görün.

     Beşinci şart, Akıl Hocalarından, yani bilgelerden yararlanmalarıdır! Bilirsiniz bilge kişiler mevcut bilgiye hâkim kişilerdir. Üstelik Akıl Hocaları işin bizatihi içinde bulunmadıkları için herkese hesap vermek zorunda değillerdir. Onlar kahramanın başını okşar ve yel değirmenlerinin (kötü şövalyelerin demek istiyorum) üstüne gönderirler. Kahramanımız ölürse şehit kalırsa gazi olur. Toplumlar zaten böyle ulvi rollere her zaman hazırdırlar.

     Neticeye gelirsek, Don Kişot gibi kahramanların korunması gerektiğine inanıyorum! Meselelerin çözümü adına kılıç ve kalkanlarını tereddüt etmeden kullanan bu insanlara bir vefa borcu olarak bunu yapalım. İsterlerse onlara tarihin tozlu sayfalarında şanlarına yaraşır bir yer bulalım. Ya da yel değirmenleriyle olan amansız savaşlarını sergileyebilecekleri tiyatro sahneleri kuralım. Fakat vatan ve millet adına cüret ettikleri fedakâr hamlelerine müsaade etmeyelim. Yel değirmenlerine gelince; arkalarında gizlenen alçak şövalyelerle mücadele etmenin başka yollarını arayalım. Yoksa zarar yalnız Don Kişot'a değil, cümlemize dokunacak.

@kimyaci64


2014-02-11