Sevgili dostlar günlerdir hep aynı konu hakkında yazı yazdık. Dershane tartışmasıyla birlikte yolsuzluk görünümlü haince bir başkaldırıyla karşı karşıyayız. Haince kelimesinin altını çiziyorum. En yakınında bulunan, senle birlikte hareket ediyor gözüken ve samimiyetini izhar ediyor gözükenlerin yaptıkları davranışın tanımlaması ancak hainlikle ifade edilebilir. Hainlik kelimesinin belki de hafif olacağı kanaatini taşıyorum.

Yolsuzluk orkestrası diye bas bas bağıran cemaat holdinginin fikir alüftesi gazeteleri her gün Sözcü ve Cumhuriyet gazetesi olma yolunda emin adımlarla ilerlemekte. Allah yollarını açık etsin! Bir yakınım Zaman aboneliğinden ayrılırken şu ifadeyi kullandığını nakletti: 'Arkadaşım benim evime artık Cumhuriyet Gazetesi geliyor oysa ben Zaman'a abone olmuştum' der. Evet, Zaman Gazetesi masamızın başköşesinde ki yerini maalesef başka gazetelere kaptırdı.

Sevgili dostlar şimdiye kadar onca badireler atlattık ama hiçbir zaman bu kadar stres yüklü olduğumuzu hatırlamıyorum. Hiçbir TV kanalına engel koymamıştım. Halk TV, Ulusal Kanal bile kumandamda yer bulmuşken son gelişmelerden sonra Cemaat Holdingin alüfte yayın yapan kanallarını engelleme mecburiyetinde kaldım. Filmlerine bile siyaseti sokacak kadar çukurlaşanlara başkaca verilecek cevap kalmadığı için engellemek tek çare oldu. Tabi bu yaptığımın doğru olduğu iddiasında değilim. Bireysel tatmin açısından böyle uygun gördüm. Şu anda bir çizgi film kanalları açık. Eğer Callıou'da ananas işiyle uğraşırsa o zaman onu da sileceğim.

10 yıl cemaat içerisinde kalıp bu kadar aleni karşı duruş nasıl sergilenir diye birçoğunuzun aklından geçiyordur. Sevgili dostlar sonuçta bu satırların yazarı sıradan bir vatandaş. Yanlış yapabilir, fikirleri değişebilir, ahde vefaya düşkündür vs.vs. Peki Cemaat Holdingin yazarları bu kadar niye değişti? Daha düne kadar AK Parti kapatılmasın hatta hiçbir parti kapatılmasın diye haykıran Mümtaz Bey neden o düşüncesinden uzaklaşıp AK Parti kapatılsın diyor? Akademisyen kimliği taşıyan birinin bu kadar cemaat holdinginin sipariş fikirlerine teşne olması Prof. unvanının bile ne kadar ucuzladığını göstermekte. Dershaneyle başlayan bu kavganın Zamanı Samana çevireceğini ve bu kadar ucuz köşe atışçıları doğurabileceğini hiç ummamıştım. Sakinlik maskesiyle tanıdığımız Cemaat holdinginin amiral kaptanı Dumanlı Beyin başbakana Yezit yakıştırması yapması aslında en çok Satılan olmanın tesadüf olmadığını göstermekte. Sonuçta Türkiye'de çok gazete satılmaz. En çok Satılan olmak için çaba sarf etmek gerekir. Uluslararası ilişkiler lazım, Koç lazım, Sabancı lazım, ananas lazım ve en önemlisi de din bezirgânlığı lazım.

Artık tarih yeniden yazılacak. Cemaat bu ülkeye en büyük zararı AK Parti'nin kendini yenileme şansını ortadan kaldırmasıyla vermiştir. 3 dönem kuralının kalkması AK Parti için şans değil şansızlıktır. Bu kural sadece Erdoğan için yumuşatılmalı. Cemaatin bu altın vuruşu kısa vadede kendilerini uzun vadede AK Partiyi vuracaktır. Cemaat emriyle yapılan yargısal darbenin içindeki olası doğrular üslup fahişeliği yüzünden belki de unutulacaktır.

Cemaat denilen karanlık yapı sadece cebimizden parayı çalıp küresel aktörlere aktarmadı. Halkımızın mütedeyyin camiaya olan bakışını da sorgular hale getirmiştir. Gülen deyince ayağa kalkan insanlar şimdi küfretmemek için kendilerini zorlar hale gelmişlerdir. Bir şahsın zirveden bu kadar aşağılara inebileceğini hayal bile etmek imkânsızdı. Ama yaşananlar abartısız bu şekil. Cemaat olanca gücüyle Said Nursi Hazretlerinin kemiklerini sızlatarak siyasetin dizaynında başrollerde. Siyasete ve siyasetçiye mesafeli oldukları yalanıyla bizleri yıllarca kandıran kaypak misyonerlerin gerçek amaçları artık ortaya çıkmıştır. 'AK Parti'ye oy vermeyin de ne yaparsanız yapın' parolasıyla hareket eden bu güruh maalesef KCK ve Haşhaşın benzetmelerini hak etmek için her türlü çabayı sarf etmektedir.

Yıllarca Gülenin gönül mimarları diye sahneye çıkan oyuncular aslında bir senaryonun parçasıymış. Gülen yüz aslında maskeymiş, gülücükler yapmacıkmış, sevgi ifadeleri replik, yardımsever görüntü tamamen rolmüş. Okyanusun ötesinde senaryosu yazılan oyun milletin feraseti sayesinde hainlerin suratına çarpılmıştır. Şimdi de en olmayacak işlerin derdine düşen Cemaat holding yeni alüfteliklerin hesabını yaptığı aşikârdır. Seçime kadar çirkinliklere hazır olalım. Ama 30 Martla birlikte Türkiye'de paralel yapı kendi içinde kavgaya başlayacak. Asıl kanalizasyon patlağını o zaman Türkiye izleyecek. Buna bizler sevinemeyiz. Ama şu bir gerçek 'görünen köy yakındır'.