|
|
![]() Kitap ciltleri arasında sörf yaparken, gözüm yine 'ATATÜRK'ÜN KEHANETLERİ' ne takıldı. Parmaklarım gene ona dokundu. Ata, yüzüme tebessümle baktı, okumasan bile sayfalara yeniden şöyle bir göz gezdir dedi. Paşayı kıracak değilim ya! Kafamı kırarım, Atatürk'ü kırmam. Mavi gözlerine gülümsedim, zaten sizin engin sezgilerinize ihtiyaç var dedim ve kitabı içtima ettiği yerden çıkartıp okumaya başladım. Her satırı, her sayfası bu gün içine düştüğümüz bataklıktan nasıl çıkılacağına ışık olacak yol ve yordam yumağa. Tuzun bile koktuğu, yolsuzluk ve hırsızlığın ayyuka çıktığı şu günlerde çözüm de çare de Atatürk'ün yaklaşık bir asır önce kurduğu cumhuriyet rejimi içinde. Atatürk'ün kendi elleri ile hayata geçirdiği inkılâplarda. Şu rezalete bir bakın! Başbakan Erdoğan ve oğlu Bilal arasında geçen bir konuşma Youtube' aracılığı ile sosyal medya da izlenme ve tıklanma rekoru kırıyor. İddia vahim! Tıklanma rekoru kıran ses kaydına göre 'Başbakan, oğlu Bilal'e paraları elinden çıkartmasını söylüyor. Elden çıkartılması istenen paranın miktarı bile belli... Nakit para 1 milyar dolar (2,2 katrilyon TL) olduğunu ifade ediliyor. Miktarı okuyunca dudağınız uçuklamadı mı? Ortalık toz duman içinde. Bu iddialar basın açıklaması, yalan yaygarası, paralel devlet sığınması ile geçiştirilebilinir mi? Demokrasi kültürü olan ülkelerde adı yolsuzluğa karışan iktidar sahibi anında görevinden istifade ederek iddianın araştırılmasının yolunu açarken, bizim ileri demokrasi mucitleri iki elli ile koltuğun kollarına sıkı sıkıya yapışmış, bırakmam, gitmem diye direniyor. Meydan meydan gezerek, bir de 'Utanmadan, sıkılmadan yolsuzluk diyorlar' diye yolsuzluk, hırsızlık açığa çıkartılsın, yargılansın diyenleri 'utanmazlık ve sıkılmazlıkla' suçluyor. Cumhuriyet tarihinde: pişkinliğin, vurdumduymazlığın ve de aymazlığın bu kadar ayağa düştüğü bir devir hiç olmadı ve asla yok! Hırsızlar, yolsuzlar, uğursuzlar utanmayacak, milletin arasında yüzü bile kızarmadan dolacak; üstüne üstlük birde Millet soyuluyor diyenler utanmazlıkla suçlanacak! ![]() Yok, öyle yağma! Cumhuriyet tarihinde, bu millet çok başbakan gördü, çok yolsuzluk ve hırsızlık şabesi, macerası dinledi. Ne Demirel'in kardeşleri, ne de yeğenleri, Ne Ecevit'in Bakanları, Ne Mesut Yılmaz'ın dönemi ne de Tansu Çillerin kocası ve çocukları; Bilal oğlan ve Erdoğan'ın eline su bile dökemez. Kanuni Sultan Süleyman'ın Vezir-i Azamı Rüstem Paşa'nın Mal Varlığı İnternet sitelerinde yok satıyor. Gelin elinizi vicdanınıza koyun ve bu gün sosyal medyayı sallayan yolsuzlukları öyle değerlendirin. Utancından yüzü kızarması gerekenler, meydanlarda pişkin ve yüzsüzce milleti salağa yatırmak için nutuk çekiyor. Lütfen kendinize bir iyilik edin, sizi aptal yerine koyanları dinlemeyin! Bakın, Atatürk'ün kehanetleri arasında ' Türkiye Cumhuriyeti yıkılmayacak! Kıyamete kadar yaşayacak' öngörüsü de var! Bu gün acınacak hale düşenlerin Atatürk'ün kehanetine nasıl meydan okuduğunu hatırlatmak için birkaç icraatı dikkatiniz sunayım. -Hatırlayın, Atatürk'ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti Devletinin simgesi, 'T.C' ‘yi Resmi devlet kurumlarının tabelalarından silmeye kim cesaret etti? -Andımızı yasaklayan yasayı TBMM den kim geçirdi ve yürürlüğe soktu? -Mustafa Kemal'in soyadı Atatürk'ün içinde Türk Var diye, kim sadece Gazi Mustafa kemal diyor? - Türk Milliyetçiliği benim ayaklarımın altında deme cüretini gösteren kim? ![]() Ve de Türk diye bir ırk yok deme küstahlığına cesaret eden Prof unvanlı kara cahiller kimden cesaret alıyor? Soruları ve soru işaretlerini istediğiniz kadar çoğaltmak mümkün. Şimdi Türk'e ve Türkiye Cumhuriyetine ihanet içinde olanlar, boş ayakkabı kutusu içine sıkıştı, atmosferde uçuşan ses dalgaları ile gelip Atatürk'ün sezgisi önünde tökezledi. Çok yakında oturduğu koltuktan Tepe taklak düştüğüne şahit olacak Türk millet. Ve Türkiye Cumhuriyeti birlik bütünlük içinde ilelebet payidar kalacak! İsterseniz yüzsüzleşen siyasete ne kadar pamuk o kadar astar diyelim ve nazilli basmasından allı güllü astar dokuyalım. Belki o zaman halkın huzuruna çıkmaya utanırlar.... |
|
|
|