17 Aralık Yolsuzluk ve hırsızlık filminin başrol oyuncuları,' Rıza Sarraf, Barış Güler ve Salih Kaan Çağlayan'da' kodesten terhis edildi.

Gözün aydın Türkiye! Bilirsiniz, masalcı nineler; mutlu biten her masalın sonuna, klişeleşmiş bir tekerleme ekler.

Her zaman 'Gökten üç elma düşer,' biri masalı anlatana, biri masal kahramanına, öteki elma da dinleyenlere pay edilir.

Ebedi saadeti tadanların her birinin başına bir elma düşerken, dinleyenlere bir dilim elmanın pay edilmesi tesadüfî değildir.

Bu sefer filmin başrol oyuncularının başına, gökten üç elma yerine, çuval dolusu, valizlere sığmayan Euro ve Dolar düştü!

Dinleyenlere sadece avucunu yalamak, 'zenginin malı, züğürdün çenesini yorar' atasözünü tekrar etmek kaldı.

Başrol oyuncuları, hem gökten düşen Euro ve Dolar alıp götürdü, hem de TCK'NU CMUK'U ayağa düşürdü.

Deliller daha tam toplanmamıştı, ses kayıtları havada kanat çırpıp duruyordu.

Her gün bir başka iddia atmosferi delik deşik ederken, yangından mal kaçırır gibi, mahşerin üç atlısı salıverildi.

30 Mart yerel seçimlerine kadar bile beklenmedi. Son günlerin popüler kelimesi 'manidar' sözü ile tahliye edilmeler açıklanabilir mi?

Kim ne derse desin! Türkiye bir hukuk devleti olmaktan hızla uzaklaştı.

Adalet mumla aranıyor!

Teokratik ülke olma yolunda pupa yelken açmış ilerliyor.

Hükümetin başı ve oğlu arasında geçtiği iddia edilen yolsuzluğun ses kayıtları gökteki yıldızları bile geçti.

Daha dün yeni bir iddia ortaya çıkmış! Hızır reis bir de ada satın alıyormuş...

Ateş olmayan yerden duman çıkar mı?

Hatırlayın şair Fuzuli'yi, ? 'Selam verdim, rüşvet değildir diye almadılar' diyordu ünlü mektubu Şikâyetname'de.

Türkiye rüşvet almadan selam bile almayanların yönetiminde, şimdi şair Fuzuli'yi mumla arıyor.