|
|
![]() Bugüne nasıl gelindiğini Necip Hablemitoğlunun ‘Kırımda Türk Soykırımı' isimli kitabından okumanızı tavisiye ederiz. Kırım Türklerinin son yüzyılda Ruslara daha yakın olduğu da bir gerçek. 1991 yılında yapılan referandumda, açıkca Ukraynaya bağlı olmak istemediği yönünde sonuç çıkmasına rağmen, dönemin yönetimi tarafından bağımsız olması kabul edilmeyen ve özerk muhtarlık olarak tanınan bir bölge Kırım. Karadenizin her noktasına eşit mesafedeki bu önemli arazide, Rusyanın büyük bir üssü bulunmakta. Timeşenko salınmadan çok önce, bu üssün kira sözleşesi 2047 yılına kadar uzatıldı. Boğazları, Tunayı, Kafkasları, Azak denizini bu stratejik üs takip edebiliyor. Rusyanın Ukrayna veya dünya ile savaşa tutuşacağını öngörmüyoruz. Ama şu aralar yapılanlar Kırımdaki Rus askeri varlığını tutmak için ortalığa göz dağı vermek amaçlı manevralardır diyebiliriz. Ruslar Kırımdaki askeri varlıklarını ve nüfuslarını asla bırakmayacak. Rusya ile batı cehpesinin çatışma platformlarına bir yenisi eklendi. Ancak Suriye ile karıştırılmaması gereken bir durum var; Ukraynada Rus varlığına doğrudan veya el altından karşı konulması durumunda taraf 'Esad' gibi bir taşeron değil, direk Rus Ordusu olacaktır. Buna kimsenin aklı ve gücü yetmeyeceği de açıktır. Bugün en önemli bir gelişme, 4-5 Haziranda Soçide yapılması planlanan G8 ülkelerinin hazırlık toplantısının askıya alınmasıdır. İlişkiler soğuyabilir ancak taraflar restleşmeye kadar ileri gidilebilir mi? Oyun kurucuların bugünkü güçsüz ve dağınık durumları nedeni ile tatbikatvari sürtüşmelerin, basın toplantılarında verilecek çatışma demeçlerinden daha öteye geçmeyeceğini şeklinde öngörmekteyiz. Eğer, Rusya ile Ukrayna arasında sıcak bir çatışma alevlenir ise, 3.Dünya savaşının patlayacağı açıktır. '2002 yılında suikat ile katledilen Necip Hablemitoğlu'nun diğer eserlerinin de güncelliğini hatırlatmak isterim.' |
|
|
|