Bu sayfadaki içerik, Adobe Flash Player'ın daha yeni bir sürümünü gerektiriyor.

Adobe Flash player Edinin


GÜNDEM POLİTİKA DÜNYA EKONOMİ SPOR 26 Temmuz 2013

Bu sayfadaki içerik, Adobe Flash Player'ın daha yeni bir sürümünü gerektiriyor.

Adobe Flash player Edinin

Para politikasında geciktirici
Olanın özeti şu: Merkez Bankası reel kesime kısa vadede sözde 'faizden sopa yedirmemek' için 'kurda sopa yedirmeyi' tercih etmiş görünüyor.

Yurtdışında bir dalga varsa temel sorun sizin bunu nasıl karşıladığınızdır, hazırlıklı olup olmadığınızdır, buna uygun aktif politika manevrası yapıp yapamadığınızdır. İşte son birkaç aydır, ABD'de uygulanan para politikasında önemli bir rota değişimi gündemde. Bunun anlamı, küresel olarak eskisi gibi bol likidite ortamının sağladığı avantajların kalmayacağıdır. Genelde gelişen ülkeler, özelde ise tasarruf açığı sıralamasında ilk sıralarda olan bir ülke olarak Türkiye'nin işinin oldukça zorlaşacağı açık. Hele ki bizim gibi tasarruf açığı olup negatif reel faiz fanteziniz varsa!

ABD'de para politikasında temel odak istihdam olunca veriler önem kazanmıştı; cuma günü açıklanan tarım dışı istihdam verileri bu gidişatı perçinleyen unsurlara sahipti. Öyle ki; haziran ayında tarım dışı istihdam artışı 165 bin kişi olarak beklenirken 195 bin kişi olarak açıklandı. Ayrıca nisan ve mayıs ayları için açıklanan verilerdeki güncelleme de toplamda 70 bin kişi idi.

ABD'deki para politikasında rota ayarı yapılırken Türkiye gelişen ülkeler prim sıralamasında aşağı doğru düşmeye başladı; başta cari açık ve finansman yapısı olmak üzere tüm ekonomik kırılganlıkları listelenerek... Bu bir süre daha devam edeceğe benziyor.

Tasarrufları yetmeyen ülke olarak, başta ABD'deki parasal genişlemeye karşı kur savaşına girip faizleri aşırı biçimde düşürdüğümüz için şimdi ‘bir mucize olur da faizi yükseltmek zorunda kalmayız' havasındayız.

Kurda 2 ayda % 8 artış

Kur artışı son iki ayda yüzde 8'i buldu, daha da yukarı gitme eğilimi var. Bu da beklentileri bozuyor. Nedeni de enflasyona yansıyacak olması. Yılsonunda enflasyonun yüzde 5.3 olacağına sadece Merkez Bankası inanıyor. Piyasadaki ciddi analistlerin tahminleri yüzde 7.5-8.0 seviyesinde.

Enflasyon tahminleri yüzde 7.5-8.0 iken piyasada tahvil faizleri yüzde 7.90'da. Merkez Bankası politika faizi yüzde 4.50'de, piyasanın ihtiyacı olan parayı ise yüzde 4.50-6.50 faiz aralığında veriyor.

Merkez Bankası bir yandan döviz satış ihaleleri yapıyor; ama başlangıçta 50'şer milyon dolarlık, sonrasında ise 150'şer milyonluk oldukça küçük satış ihaleleriyle, aylık 8-9 milyarlık para girişi olan ülkenin merkez bankası gibi davranmıyor. Faizi düşük tutma, dövizi ise ‘kıt kanaat' satma tercihi türeme döviz talebi yaratıyor.

Merkez Bankası 30 Nisan-4 Temmuz arasında yaklaşık 10.5 milyar dolar rezerv kaybına uğradı. Bunun 1.9 milyar doları döviz satışlarından, 3.8 milyar doları ise altın fiyatı düşüşü kaynaklı değerleme farkından, 4.8 milyar doları ise döviz zorunlu karşılık çekilişinden (ROM) kaynaklandı.

Merkez Bankası'ndan 10.5 milyar döviz rezervi azalırken karşılığında da TL ihtiyacı doğdu. Hem döviz satışından hem de ROM nedeniyle toplam 18 milyar TL'lik bir ilave para talebi ortaya çıktı. Merkez Bankası nisan sonunda piyasaya yüzde 4.5 ile 15 milyar TL verirken temmuz başında ağırlıklı ortalama yüzde 5.14 ile 32 milyar TL verir duruma geçti.

Faiz takıntısı

Merkez Bankası kasasından yapılacak her ilave döviz satışı, her ilave ROM kaynaklı döviz karşılık çıkışı; karşılığı kadar TL talebi yaratacak. Mesele de burada; Merkez Bankası bu TL'leri yüzde 4.50 ile yüzde 6.50 arasında verdikçe döviz çıkışını frenlemeyecek. Hele ki döviz satışını ‘dirhem dirhem' yaptıkça kur artacak, bu da sermaye hareketi ile gelen ve çıkma potasındaki yabancının döviz talebini daha büyütecek. Yüzde 4.5-6.5 arasında para vermeye devam ettikçe de döviz talebi devam edecek. ROM gevşek bir döngü içinde geri sarmaya başlayacak. Geriye 'İyi de biz bu mekanizmayı ne için tasarlamıştık?' sorusu kalacak.

Ne yazık ki; 2011'deki birinci deneyden sonra, Merkez Bankası'nın ikinci deneyi de faiz takıntısına kurban giderek işlevsiz kalacak gibi görünüyor. 'Mekanizma çalışıyor' diyen olursa 'Kur neden yükselmeye devam ediyor?' diye de sormak gerekir.

Olanın özeti şu: Merkez Bankası reel kesime kısa vadede sözde ‘faizden sopa yedirmemek' için ‘kurda sopa yedirmeyi' tercih etmiş görünüyor. Ancak bu sadece bir ‘geciktirici', o kadar.

   
2013-07-08
YORUM YAP
Yorumlarınız onaylandıktan sonra yayına verilecektir. Uygun görülmeyen yorumlarınız yayınlanmayacaktır. Yasal zorunluluk olarak yorum yapan ziyaretçilerimizin IP bilgileri kayıt altına alınacaktır. Teşekkürler...

  Bu yazıya ilk yorumu yapmak ister misiniz?