Bu sayfadaki içerik, Adobe Flash Player'ın daha yeni bir sürümünü gerektiriyor.

Adobe Flash player Edinin


GÜNDEM POLİTİKA DÜNYA EKONOMİ SPOR 26 Haziran 2014
Çankaya oyunu
CHP'nin eski Genel Başkanı Deniz Baykal dedi ki, 'Cumhurbaşkanı adaylığı kurnazlıkla seçilmez.'

Bu demektir ki, Cumhurbaşkanı adayını kurnazlıkla seçtiniz.

CHP Parti Meclisi toplandı.

PM Üyesi Birgül Ayman Güler, Kılıçdaroğlu'na döndü dedi ki, 'Size güven duymuyorum.'

Kılıçdaroğlu, suskun kaldı bu eleştirinin karşısında.

Sadece 'risk aldık' demekle yetindi.

Ekmeleddin İhsanoğlu da bir risk aldı aslında.

72 yılın birikimini bir Cumhurbaşkanı adaylığı uğruna heba etti.

Aslında sadece kendi birikimini sürmedi seçim meydanlarına.

Yozgatlı din alimi olan ve diyarı gurbette vefat eden babası Mehmet İhsan Efendi'nin tüm manevi birikimini de sundu CHP'nin hizmetine.

Mehmet İhsan Efendi'ye zulmeden CHP, bugün Mehmet İhsan Efendi'nin manevi mirasını yemek istiyor.

Aman Allah'ım bir makam uğruna ne yaman bir çelişki bu.

CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı olmadan önce adı Ekmeleddin'di.

Yani dinin tamamlanmış, kemale ermiş, mükemmelleşmiş hali.

CHP adayı olduktan sonra, Ekmeleddin'deki, 'Din' hanesini attı.

Bizim Ekmeleddin gitti, Kılıçdaroğlu'nun Ekmel'i geldi.

CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı olmadan önce babası Yozgatlı İhsan Efendi, tek parti devrindeki dine yönelik zulümden dolayı Mısır'a kaçanlardandı.

CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı olduktan sonra seçim kampanyasını Anıtkabir'den başlatma kararı aldı.

Sadece adaylığı sürecinde dahi bunca eğilen bükülen bir insan, Çankaya'ya çıksa ne yapar?

Hangi değerimizi temsil eder, hangi mücadelemiz uğruna dik durur.

Oysa millet, Cumhurbaşkanı 'nın şahsında değerlerinin oraya çıkmasını istiyor.

O nedenle meydanlar, 'Dik dur eğilme bu millet seninle' diye inliyor.

O nedenle Çankaya'da, muhtıraya, darbeye, her türlü vesayete karşı milli iradenin hukukunu koruyan yürekli bir sesin olmasını istiyor.

Çünkü bu millet Çankaya'ya bir ismi değil bir misyonu çıkarmak istiyor.

İstiyor ki, Sisi'nin değil Mursi'nin yanında olsun, yüreğinin bir köşesinde Filistinli yetimlerin acısını taşısın.

Bir zamanlar, Türk-İslam sentezcileri vardı. Yıllarca tartıştık durduk. Türklük mü, Müslümanlık mı diye.

'Hira dağı kadar Müslüman, Tanrı dağı kadar Türk' dedik, çıktık işin içinden.

Bir ara İslam sosyalizmi rüzgarları esmişti.

Doğu Blokunun yıkılması yetişti imdadımıza.

Şimdi Ekmeleddin İhsanoğlu akımı başlıyor.

Kemalist-Dindar sentezi bu.

Hazreti Atatürk zihniyeti.

Dünürü Bülent Çerçi, namaz kılarken hiç görmediğini söyledi. Böylece CHP'li laiklerinin yüreğine su serpilmiş oldu.

Tez vakit Cumhurbaşkanı seçildiğinde Cuma namazına gitmeyeceği, evinde kılacağını ilan edilmeli.

İsmet Paşa niye Cuma namaz kılmıyor diye sorulduğunda, CHP'liler, 'İsmet paşa dindar bir insandır. Riya olmasın diye Cumayı evinde kılıyor' dememişler miydi.

Ekmeleddin Bey de partisinin eski lideri İsmet Paşa'nın izinden gitmiş olur.

Seçim kampanyasını Anıtkabir'de başlatıp, Cuma namazını Hacıbayram'da kılan dindar tipi.

Aslında Ekmeleddin Bey'in kendisini zorlamasına hiç ihtiyaç yok.

Çıkıp hutbe bile verse sorun olmaz.

Çünkü her şeye razılar.

Yeter ki, Recep Tayyip Erdoğan'a zarar versin.

Söz konusu Çankaya oldu mu, aynı oyun, yeni oyuncularla sahneye konuluyor.

Bunun adı, 'Çankaya oyunu'

2007'de Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde Mehmet Ağar ile Erkan Mumcu ile sahneye koydular.

Erkan Mumcu ve Mehmet Ağar, 367 müdahalesinde kullanıldı, sonuç alındıktan sonra buruşturulup bir kenara atıldı.

Oyun bu kez Devlet Bahçeli'nin, Kemal Kılıçdaroğlu'na payanda yapılmasıyla yeniden sahneye konuldu.

1995 ya da 96 yılıydı.

Alparslan Türkeş'le sohbet ediyorduk.

'İsmet Paşa bir gün bana dedi ki, 'askerlikten siyasete giren çok oldu ama ikimiz başarılı olduk' dedi'

İsmet Paşa ile Alparslan Türkeş arasındaki ilişkiler inişli çıkışlı olmuştu.

İnönü'nün, 3 Mayıs 1944 Türkçülük Davası'nda Türkeş'i tutuklatıp hatta tırnaklarını söktürdüğü söylenirdi.

27 Mayıs'tan sonra Türkeş'le arkadaşlarının tasfiye edildiği 14'ler operasyonun düğmesine İnönü'nün bastığına inanılırdı.

Oysa İsmet Paşa ile Alparslan Türkeş, 27 Mayıs'ta Menderes'e karşı işbirliği gerçekleştirmişlerdi.

27 Mayıs darbesinin hazırlayıcısı İnönü, sözcüsü ise Türkeş olmuştu.

27 Mayıs, halkçılarla ırkçıların ittifakının ürünüydü.

İnönü ile Türkeş, Menderes'i devirmek için işbirliği yapmıştı.

Bediüzzaman Said Nursi, Emirdağ Lahikası'nda, DP'yi, 'Halkçılar ırkçılığı elde edip tam sizi malûp etmeye bir ihtimal-i kavî ile hissettim. Ve İslâmiyet namına telâş ediyorum' diye uyarmıştı.

Hakçılarla Irkçılar ittifak yapıp, 27 Mayıs darbesini gerçekleştirdiler. DP'yi devirip, Menderes'i astılar.

Aynı zihniyet bu kez de Erdoğan'ı Cumhurbaşkanı yaptırmamak için ittifak etti.

Ekmeleddin Bey mi?

Onun görevi milletin zihnini bulandırmak...




   
2014-06-24
YORUM YAP
Yorumlarınız onaylandıktan sonra yayına verilecektir. Uygun görülmeyen yorumlarınız yayınlanmayacaktır. Yasal zorunluluk olarak yorum yapan ziyaretçilerimizin IP bilgileri kayıt altına alınacaktır. Teşekkürler...

  Bu yazıya ilk yorumu yapmak ister misiniz?