Ergenekon davasında yargılanan sanıkların büyük çoğunluğu şu suçlamaya hedef oldular:
'Hükümeti cebir ve şiddetle ortadan kaldırmaya teşebbüs...'
Görünürde darbe uğruna göze alınan cebir ve şiddetin ne kendisi ne de teşebbüsü vardır.
Ama özel yetkili mahkeme, 5 yıl süren yargılamalar ardından böyle bir sonuç çıkarabilmiştir.
Çoğu ordunun en seçkin subaylarından oluşan 275 sanık sözde bir araya gelmiş ama suçlandıkları alanda hiçbir adım atmamışlar.
Buna rağmen mahkeme 19 sanık hakkında ömür boyu hapis cezası vermeye yetecek delilleri elde ettiğine inanmıştır.
Kamuoyundan yansıyan tepkiler, toplanan delillerin kamu vicdanını tatmin etmekte zorluk yaşandığını gösteriyor.
O kadar ki, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu yazılı bir açıklama yapma gereği duymuştur.
İntikam gibi...
TBB Başkanı Feyzioğlu, bu davalarda gerçeğe ulaşılabilmesinin adil yargılanma hakkına saygı duyulmasına bağlı olduğunu belirttikten sonra şu ciddi eleştiriyi getirdi:
'Her iki davada da (Ergenekon ve Balyoz) adil yargılanma hakkı ısrarla ve silsileler hâlinde ihlâl edilmiştir... Şu hâlde anılan davalarda verilen mahkûmiyetlerin suçlu tespitini doğru yaptığı konusunda toplumsal vicdan tatmin olmamıştır.'
Batı medyası sivil siyasetin her şeye rağmen kendini kanıtlamış olduğuna inanıyor.
'Dava, Türkiye'nin eskiden baskın olan ve gücünü ordudan alan laik yapılanmasıyla İslâmi eğilimli AKP arasındaki mücadelede bir dönüm noktası olmuştur.'
Londra merkezli düşünce kuruluşu Chatham House'dan Türkiye uzmanı Fadi Hakura şu tahlili yapıyor:
'Mahkemenin kararı, sivil hükümetin ordu üzerinde egemenlik ve etki tesis ettiğini açıkça ortaya koyuyor!'
Orantısız ceza
Ceza kararları, pek çok alanda olduğu gibi adalette de orantısız güç kullanıldığını hatırlatıyor.
Ergenekon davasına bağlı mahkûmiyetler, cadı avına bağlı gözdağı yaratmaktır.
Yaralananları teselli görevi Bülent Arınç'a verilmiş olmalı.
'Önce herkese geçmiş olsun' dedi Arınç dün ve şunu ekledi:
'Bir yargı kararı var. Buna herkes saygı göstermek zorunda...'
Artık vatandaş tepkisini yutmuyor, anında söylüyor.
'Madem ki yargı kararına saygı göstermek zorundayız, neden savcının ifadeye çağırdığı MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ı vermemek için 24 saatte kanun çıkardınız?'
Siyasi suçlarla sınırlı bir af çıkarmanın zamanı geldi görünüyor.
İlâhi bir sel gibi süpürüp götürsün ortalığı...
|