Çanakkale Destanı - Gürbüz BATTAL

Gürbüz BATTAL

Gürbüz BATTAL kimdir?
1951 Sarıkamış Yeniköy doğumlu. 1969 yılında Kars Kâzım Karabekir İlköğretmen Okulu’ndan mezun oldu. Manisa’da 37 yıl sınıf öğretmenliği yaptı. 2006 yılında emekli oldu. 6 yıldır Manisa Özel Eğitim İş Uygulama Merkezi'nde sınıf öğretmenliği yapıyor. Evli, üç çocuk babası, dört torun dedesi.
Email: [email protected]

YAZARIN SAYFASI

Çanakkale Destanı

18 Mart Salı günü, Türk tarihinin önemli dönüm noktalarından birisi olan Çanakkale Zaferi'nin 99. yıldönümünü coşkuyla kutlayacağız.
Bu vesileyle hepimizin bildiği yaşanmış bir olayı özetleyerek yazıma başlamak istiyorum.
Japonlar, Milli Eğitim Bakanı Vehbi Dinçerler'le görüşmesi sırasında çocuklarına ulusal bilinci aşılamak için ilkokula başlamadan önce onları şok testlere tabi tutuklarını, önce uçak hızında giden trenlerle yolculuk yaptırdıklarını, sonra baş döndürücü teknoloji tesislerini gezdirdiklerini, ardından Hiroşima'ya götürdüklerini, yöre hakkında bilgi verip bitki bile yetişmeyen bölgeyi gezdirdikten sonra ‘Eğer sizler çalışmaz, sizden öncekileri geçmezseniz vatanınız, düşmanlarınız tarafından işte böyle bombalanır. Bu topraklar, hiçbir canlının yetişmeyeceği topraklar haline geir. Ama çalışırsanız, bindiğiniz trenleri bile geçecek yeni araçlar yaparsınız kimse size dokunamaz. Gerisi sizin bileceğiniz iş...' dediklerini söyledikten sonra çocuklarının bu bilgilendirmeyle de ikinci şoku yaşadıklarını ve bu yaşadıklarını ömürleri boyu unut-madıklarını söyleyince bizimkiler, bizde böyle bölge ve tesisler olmadığını söylerler.

Japonlar:' Sizin Çanakkale'niz var ya. Orası çocuklarınızın beyninde temel ulusal bilinci oluşturacak en önemli dershanelerden biridir. Çocuklarınıza Çanakkale'yi gezdirin, Çanakkale'yi tanıtın.' diyerek Çanakkale ‘nin önemini anlatırlar.

Gerçekten Çanakkale, metrekareye 6 bin merminin düştüğü, şehitlerimizin tertemiz kanlarıyla ' Çanakkale Geçilmez' sözünü tarihe yazdırarak yok olmaya mahkûm edilen bir milletin, var olma mücadelesini kazandığı büyük bir zaferdir.

Çanakkale, başlı başına bir destandır ve Türk milletinin ölüm kalım destanıdır. Çanakkale, Kınalı Kuzuların aslana dönüştüğü şehitler ocağıdır. Çanakkale, 250 bin kahramanın şehit verildiği bir kahramanlık destanıdır.

Çanakkale, Galatasaray Lisesinin 15- 16 yaşlarındaki fidan misali öğrencilerinin okul sıralarını bırakarak cepheye gidip tamamının şehit olduğu ve öğrencilerinin şahadetinden dolayı mezun vermediği bir ibret vesikasıdır. Çanakkale, 18 Mart 1915 sabahı boğaza giren İngiliz ve Fransız filolarının ilk çatışmada mevcutlarının yüzde otuz beşini kaybettikleri kahramanlık öyküsüdür.

Çanakkale, İngiltere ve Fransa'nın, Almanya ve Avusturya'nın yanında yer alan Osmanlı İm-paratorluğu'nu saf dışı ederek İstanbul'u alarak, boğazları aşmak ve yıkılmak üzere bulunan Rusya'yı kurtarmak amacıyla giriştiği bir intihar denemesidir. Çanakkale, Ruslara silâh ve malzeme yardımı yapmak, Süveyş Kanalı ile Hint yolu üzerindeki Türk baskısını kaldırarak, savaşa katılmak istemeyen Balkan devletlerini kendi saflarında savaşa çekme arzularının kısmen gerçekleştiği yerdir.

Çanakkale, karşılarında vatanı için canını seve seve vermeye, şehit olarak Allah'ın huzuruna çıkmaya can atan Mehmetçik'i hesaba katmayan gafillerin hesapsızlığının bedelini çok ağır ödedikleri mübarek bir yerdir. Çanakkale, sömürgecilerin kendi vatandaşı yerine sömürge ülkelerinden getirdiği gençleri, yakıtı kan ve barut olan ateşe attığı bir cehennemdir.

Çanakkale, Türk askerinin, Çanakkale'nin geçilmez olduğunu ispatlayan er meydanıdır. Çanakkale, Mustafa Kemal Paşa'nın kahramanlaştığı, Kurtuluş Savaşı başlangıcında Türk Milletinin ümidi olmasını sağlayan bir umut ocağıdır. Büyük üstat Mehmet Âkif Ersoy'un şu dizeleri ile Çanakkale'de kanını akıtan, canını veren atalarımıza layık olmaya çalışan bir torunları olarak onları saygıyla, minnetle ve rahmetle anıyorum.

'Vurulup, tertemiz alnından, uzanmış yatıyor, Bir hilâl uğruna ya Rab ne güneşler batıyor. Ey bu topraklar için toprağa düşmüş asker, Gökten ecdat inerek öpse o pak alnı değer. Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın? Gömelim gel seni tarihe desem sığmasın.'

Kalın sağlıcakla...

2014-03-15

Bu yazıya ilk yorumu yapmak ister misiniz?

Bu sayfadaki içerik, Adobe Flash Player'ın daha yeni bir sürümünü gerektiriyor.