Gurbet, şehitler ve köy... - Halil İbrahim AKGÜN

Halil İbrahim AKGÜN

Halil İbrahim AKGÜN kimdir?

Email: [email protected]

Gurbet, şehitler ve köy...

18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi'ni kutladık hemde 99'uncu yılı...

Dile kolay tam tamına doksandokuz yıl gecmiş. Bi asır he ya tam bi asır gecmiş ve her bir kutlamada her bir ziyarette her bir konuşmada yeni bir bilgi yeni bi hatıra olmaya ve her bi hatıra anı insanı daha bi şehitleri gazileri geride kalan o anaları o bubaları o yetim kalmış yavruları o yetim kalmış yavuklu ları o gözü yaşlı o mahzun insanların agzından cıkan şu aziz kelimeye bakar mısınız...

VATAN SAG OLSUN...

Bu ne kadar yürek kabartan bir haykırış bu ne cesaret hepimizin oralarda bi atası oralarda bi ortak noktamız var her bi milletten her bi diyarlardan her yerden dünyanın taaa öbür ucundan nireye neden geldigini bilmeden bu topraklarda günler süren hatta aylar süren yılları deviren savaşların en acımasız en saygı deger halini alan düşmanına saygı duyan sahnelerin saygıların yaşandıgı bi savaş canakkale gecilmez bi gazi anlatmış sag döndügü bi anadolu köyünde yarım yamalak hafızası gelip giden bi şekilde iki, cephe arasında

öylesine kıran kırana bi savaşi ceriyen ediyordu ki o ara boşluktan akan kan seli he he sel diyom ileride bi manda yavrusunu icinde sürüklüyordu deye anlatmış bu i,fade savaşın ne kadar cetin ne kadar acımasız gectigini cam gibi gözler önüne seriyordu yüz binlerce şehit vardı ve o şehitlerin kanı bi kocaman bi manda yavrusunu sürükleyip götürüyomuş..

Ve bu arada cok daha ilginc olaylarda yaşanmıyor deel işte saka hüseyini dileyem galii.

İkinci Anafartalar taarruzundan sonra, Türk birlikleri Anafarta Ovası'na ve tepelere yerleşmişti 35. Piyade Alayı 2.Bölük erlerinden Hayrabolu'lu Hüseyin alayın su ihtiyacını gidermekle görevli idi sabahın alaca karanlığında katırı ile yola çıktı.Bigalı Köyüne gidip, kuyulardan tahta, damacanalara su doldurup geriye dönüşünü akşamın karanlığına denk getirmeye çalışırdı.
Katır önde, bizim Saka Hüseyin arkada ama, yola çıkmadan evvel katırının kulağına eğilir, her defasında söylediği sözleri tekrarlardı: "Haydi, Büyük Anafarta Köyünün üstünden 35. Piyade alayının bulunduğu siperlere" katır gide-gele bu yollara alışmıştır.
Fakat yolda, Hüseyi'nin çenesi durur mu? Savaş var imiş! Yığınla yaralı taşırlar imiş, umurunda mı? O bir türkü tutturmuş gidiyordu:
"Pınar baştan bulanır
İner dağı dolanır
Al başımdan sevdayı
Buna can mı dayanır.

Rinna, rinna yarim
Rinna, rinna."
Saka Hüseyin damacanlarına suyu doldurarak "deh" deyip akşam karanlığında yola koyulur.Siperlerde 2. Bölük su bekliyor.Yaralılar daha da çok su bekliyorlar.Birden bire, yanı başında iki karaltı beliriyor.Gavurca haykırıyorlar!
"Dur! kımıldama!"
Hayrabolulu Hüseyin'in yapacak hiç birşeyi yok akıl almaz, gene de eşi görülmemiş büyük bir zeka kıvraklığı ile; düşman erlerine gevrek gevrek gülümsemeye başlar ve eliyle, koluyla katırının sırtında sallanan su damacanalarını gösterir, "Kumandan, kumandan?..." diye geveleniyor ve büyük bir saygı ile anzak kumandanını selamlayarak "Emret gavur kumandan!" der.Derhal bir tercüman bulunur. Saka Hüseyin anlatmaya devam eder.
"Bu su damacanalarını kendi kumandanım gönderdi. Sizin yaralılarınıza hediyemizdir.Düşmanımız susamıştır, susuz kalmasınlar dedi Mülazım Efendi!" ve arkasından ilave etti.Bu sudan verinde bir bardak ben içeyim der!"
Anzak Teğmeni kıpkırmızı kesilir... Gözleri dolar.İlk iş Hüseyin'i kucaklayıp iki yanağından öpmek.İkinci iş, Hüseyin'i tartaklayan devriyeleri bir güzel fırçalamak, üçüncü iş, Hüseyin'i siperin dibine oturtup soluklandırmak, o " comed bell" kutularından, Oxo et suyu özündeni sarma tütünden, cigara kağıtlarından, Topler çikolata paketlerinden bol bol yağdırmak...Bu aldıkları hediyeleri katırın sırtına vurur, kurnaz bir tilki gibi, siperden sipere zıplayıp kapağı ikinci bölük hattına atınca, bu sefer gözleri fal taşı gibi açılma sırası Mehmetçik' tedir."

Baki Vandemir Paşa
Çanakkale Savaşları Komutanlarından

İşte dostlar böyle nice olaylar yaşanmış bu canakkale de ahhh dostlarrr ahh.

Dünyaya örnek olmuş ve yüz yıllarca da böyle olacak.

Aziz türk milleti her oldugu yere saygı sevgi tohumları ekmiş ..

Ülkemiz işte böyle .

Anadoludan iş ekmek icin dünyanın dört bi tarafına dagılmış yanık yüzlü esmer tenli kimi sekiz köşe kasketi ile kimi ata şapka föter le kimi afyon işi kep şapka,ile kimi hacı örme yeşilli desen desen örme şapka ile dagılmış yemenilisi tülbenti pocusu ile al yazmalı ile dört bi tarafa yer edinmiş yurt bellemiş her bir yerde geleneklerimizi adetlerimizi türkülerimizi beş vakit ezanı namazı götürmüş bu ilk kafile taa bindokuzyuz atmışlarda başlamış ilk kervan yolculugu bu ilk kervanda nerde cahıl nerde garip nerde yetim nerde bi cizi tarlası bi avuc budeyi olmayan bi göz evi barkı olmayan dört beş kardeşten bi şey galmeyen o alt tebaka var ya tüm ahonlar pır pır olmuşlar hec bilmedikleri yollara bi az yeyecek almışlar sepetlere zaten ne alacak bi bavul canta vaa ne giyecek üst baş va yani allah ne vedise deyip elin gavcuruna kul köle olmaya yalllahh deyip koyulmuşlar ..

Hor görülmüşler itilip kakılmışlar boşta kalmışlar yolda kalmışlar hatta kimi dolandırılmış yolunmuş adete kelvire bile dönmüş cok cok zorluk cekmi,şler ama yılmamışlar ve başarmışlar..

İşte yıllar sonra da bu sefer o kervana başka süvariler başka cengavarler katılmış bu cengavarler ise az okumuş az mürekkkep yalamış bilgili alim dürüst insanlar bu sefer sefere cıkma vakti onlara düşmüş yıl doksanların başları ve gorbocov yani rusyanın efsanevi lideri

Sn.Mihail Gorbaçcov demokrasi getirmiş ülesine rusya ,ya işte bu sırada dünyanın bu bölgesine ayrılan türki cumhuriyetlerine sefer başlamış atına atlayan o bozkırlara at sürmüş dizgin dizgin bilmedikleri diyarlara misafir olmuşlar melhem olmuşlar ilmik ilmik okul olmuşlar bilgi olmuşlar rahmet olup yagmur gibi lime lime tüm orta asyaya dokumuşlar köklerimi,zin dogup yeşerdigi corafyaya tekrar umut olmuşlar vefa borcunu öder gibi oralarda hayat bulmuşlar yeşermişler ve her gittikleri yerde yüce Allahın beş vakit ezanını selasını makber makber semaya nida etmişler o topraklar bu nidalara kulak vermişler bi ara rüya filan sanan olmuş ama deel bu gercek hakikat ve o susamış garip insanlara tekrar umut olmuşlar melhem olmuşlar anadoludan sürdükleri o atlarla şaha kalmışlar şahaaaa.

Bugun dünyanın 172 ülkeinden 170 ne kök salmışlar 2 haric bu vefalı insanların evlerini barkların ı yuvalarını ana baba kardeşlerini bırakmışlar burada devletin okullarında daha bi güzel vaaat ve mevki makam varken onlar orta asya bozkırlarına hec bilmedikleri diyarlara hec görmedikleri lisanlara sırf,, SELAMINALEYKÜMMMMM,, demek ve onlarda belki bilen cıkarda ,,yaaa ALEYKÜM SELAMMMMM,, deverir de

ön dişleri az öne cıkıp gül yanakları az gevşeyip bi kaşları sakileşip göz pınarları acılıp ikinci cüle nasılsınız deverip o gözlerden düşen rahmet yaşları o gözlerden düşen gönül göz yaşları o yıllardır ıstırap o cile dolu hayattan sonra bi yagız delikanlılar bu corafyada böyle geleck ha kimi rüya sanmış kimi hayel sanmış kimi hec umut kesmemiş ve yagmurla kuru torpagın buluşması gibi o mis gibi kokyu sarılmışlar sarmaş dolaş olmuşlar taaa o diyarlarda yirmi beş yıldır türk bayragının al yıldızlı bayragının istiklal marşının calınmadıgı yer kalmamış.

Onlar oralarda Türkiye Cumhuriyetin onurlu gönüllü cefakar elcileri olmuşlar onlar oralarda bilgiyi ortak paydada üretmişler her bi nesili kardeşce kaynaştırmışlar dünyayı kuşatmışlar bilgi ile ilim ile ne cengiz hanın ne ne timur hanın ne mogol hanın ne alpaslan hanın hec bi hümdarın ulaşamadıgı o yerlere onlar bilgi ile ilim ile kalem ile defder ile sevgi ile saygı ile hoş görü ile medeniyet ile teknoloji ile ve en önemlisi ise insan olarak kardeş olarak o diyarlara umut olmuşlar güneş olmuşlar ışık olmuşlar ,,ÖNDEN GİDEN ATLILAR,,..

İşte dostlar gurbet ellerde görev yapan dostlar arkadaşlar tüm gurbet kuşlarına buradan uşak tan kırka köyünden sarı dede,nin diayrından

selam olsun.

Aşık veysel catıroglu,bu hafta ölüm yıl dönümü idi ona rahmet diliyoz..

Hadi bu hafta secim haftası ülkemize milletimize dünyaya hayırlara vesile olması ile nasıl hayırlısı ise öle olsun gali ilim uşak köyüm kırka dan sisli köyümden bi koca cınar daha kaydı,mollamatlar sülalesinden,hacı,İbrahim kıran hakkın rahmetine tevdi ettik mekanı cennnet olsun köyümden serin sıcak sis her biri dsogasına gurban burdan en semiz selam saygılar bizden salıcakla kalın galiii.

Üsdadımm..

2014-03-30

Bu yazıya ilk yorumu yapmak ister misiniz?

Bu sayfadaki içerik, Adobe Flash Player'ın daha yeni bir sürümünü gerektiriyor.