Hazal SEYİTOĞLU
|
|||||||||||||||||||
Hazal SEYİTOĞLU kimdir? 1974 Ankara doğumluyum. İlkokula Ankara' da başladım, Adıyaman'da bitirdim. Ortaokulu İstanbul'da tamamladım. Haydarpaşa lisesi ve Abant Izzet Baysal Ünv. Mezunuyum. Anadolu Ünv. Sosoyoloji bölümü 2. sınıf ögrencisiyim. İlk gençlik yıllarımda amatör olarak yerel, ulusal gazetelerde yazılarım yayımlandı. Bilgiağı, Yazarport, Doğu Rehberi, Malatya Son havadis gibi internet sitelerinde yazılarım yayımlanmakta. 1997-1999 yılları arasında (eski) Üsküdar FM de radyo programları yapıp sundum. Sansürsüz ve özgürce yazabildiğim için Mart 2014'te Bendeyazarım kadrosuna katıldım. Evliyim, 6 yaşında bir kızım var. Özel bir sektörde sistem analisti olarak çalışıyorum. Email: [email protected] |
|||||||||||||||||||
YAZARIN SAYFASI | |||||||||||||||||||
Eğitim Felsefesi | |||||||||||||||||||
Mali müşavir olan bir arkadaşımla önceki gün bir düğün de karşılaştım. Üniversiteden beri birlikteyiz. Bu sene yirminci senemiz.. Para kazanmak konusundaki maharetini ve azmini takdir etmekle birlikte kendisine zaman zaman takılmışızdır: 'Kefenin cebi yok ya kardeşim!'
Yerel seçimlerde, ilçe meclis azalığı ve Ak Parti'nin filan ilçede belediyeyi alması için gecesini gündüzüne kattı ama Ak Parti kaybetti. Ak Parti ile ilişkileri artalı beri Cemaate ve Fethullah Gülen hocaya bakışının gün geçtikçe farklılaştığını görebiliyordum. Düğünde beni ilk selamlayışı 'n'aber paralel?' şeklinde oldu. Elbette gülümseyerek karşılık verdim. Bir iki daha takıldı. Bizi bir arada görenler biraz tedirgin oldular ama elbette, ona cevap vermeyecektim, her zaman ki gibi susacaktım. İşin komiği mi desem, garibi mi bilemiyorum ama üniversite yıllarından beri beni tanıyan biri olarak hizmetten olmadığımı çok iyi biliyor. Yani ne sohbetlerine gitmişliğim vardır ne de her hangi bir vakfına üyeliğim.. Bizim toplumun sevdiği iştir yaftalamak.. AKP'li olmak, Fethullahçı olmak, CHP'li olmak... Ama bu insanları bir çırpıda tanıma/tanımlama isteğimizden kaynaklanıyor. Onları beynimizde oluşturduğumuz şemalara hemen oturtuyor ve kaldığımız yerden devam ediyoruz. Beni tanıyor, nasıl biri olduğumu biliyor ama şu anda hizmetin tavrını desteklediğim, doğru bulduğum için ve onun, AK parti taraftarlığı işine geldiği için beni ben olmaktan çıkarıp, beni kafasındaki rollere göre konumlandırıyor. Eski dostuz, dedim ya.. Açlığı, acıyı, hasreti, sevgili, yokluğu birlikte yaşadık... Hayallerimizi paylaştık, aşklarımızı anlattık birbirimize... Evlendik, eşlerimizle, evlatlarımızla dostluğumuz devam etti.. Benim açımdan mümkün değil yol ayrılığı ne düşünürse düşünsün... Dedim ya para ile arası her zaman çok iyi olmuştur. Parayı kazanmasını ve harcamasını bilmiştir.. 'Partimi bulmuşum, değil mi?' diye espri yaptı muhabbetin sonunda... Espri olarak bile bunu söylemiş olması bir kere daha Ak partinin toplumu nasıl bir ahlaki yozlaşmaya götürdüğünü gösterdi bana... Diğer arkadaşımız ise 'mümkün değil, CHP'ye vermezdim. Başka bir partiye vermek de CHP'ye yarayacağına göre, n'apalım başka seçenek yoktu' dedi. Yolsuzluklar, rüşvet, ahlaksızlık içinde yüzen bir partiye oy vermek daha normal gelmiş anlayacağınız. "Eğitim Felsefesi" isimli bir ders alıyorum bu sene... Bakalım arkadaşlarımın bu davranışlarını anlamama yardımcı olabilecek mi? |
|||||||||||||||||||
![]() ![]() ![]() |
|||||||||||||||||||
2014-04-07 | |||||||||||||||||||
|
|||||||||||||||||||