İdris KATIRCIOĞLU
|
|||
![]() Rize'nin Ardeşen ilçesinde dünyaya geldi. Erzurum ilahiyat Fakültesini bitirdi. Ardından Anadolu Üniversitesi Sosyal Hizmetler önlisans ve yine Anadolu Üniversitesi Sosyoloji lisans programlarını tamamladı. Halen Erzincan Sosyal Bilimler Enstitüsünde yüksek lisans programına devam etmektedir. Birçok bakanlığa bağlı kamu kuruluşlarında görevler yaptı. Eğitimci ve ilahiyatçı kişiliğiyle birçok yazı kaleme aldı. Yayınlanmış bir şiir kitabi bulunmakla beraber haftalık yazılarına da devam etmektedir. Evli, Necip Fazıl ve Mustafa adlı iki çocuk babasıdır Email: [email protected] |
|||
YAZARIN SAYFASI | |||
''Peres''Perest Paralel Yapı | |||
![]() Hepimiz kabullenmeliyiz ki bu seçimde halk kişilere değil Paralel yapı karşısında vakur duran Tayyip Erdoğan'a oy vermiştir. Paralel yapı tarafından cendereye alınmak istenen AK Parti ve onun şahsında devlet organizasyonu bu neticeyle rahat bir nefes almıştır diyebiliriz. Bu nefes alma ablukanın kalktığı, tehlikenin geçtiği anlamına gelmemelidir. Taarruza geçen ve tüm şer şebek ve şebekeleriyle saldıran Paralel yapıya sadece şimdilik dur denilebilmiştir. İtiraf etmeliyiz ki AKP marifetiyle birçok liyakat yoksunu kişi önemli koltukları işgal etmektedir. Bunların tasfiye edilmesi de pek kolay değildir. İdari anlamda üst kadrolarda bulunan bu kişilerin hak ettikleri kadrolara döndürülmeleri elzemdir. Bazılarının hedef gösteriyor şeklinde ki sözlerini duyar gibiyim. Aile ve sosyal Politikalar bakanlığının bir il müdürlüğünde çalışırken apar topar bir il Müdür yardımcısı atanmıştı paralel kadrodan. Bende cemaati seven biri olarak sevinmiştim. Elimden geldiği kadar da yardımcı olmuştum. Öğretmenlikten direkt il müdür yardımcılığına gelebilmenin bir önemi olsa gerek diye düşünmüştüm. Her ne kadar liyakat kıstaslarını görmesek de insanî bir meziyetin derdine düşmüştük. Bizim bekleyişimiz nafileydi. İlk günlerde 'bu kurumda hizmet anlamında çok çalışılması gerektiğini' ifade buyuran zat şu ana kadar yaptığı bir icraat var mıdır deseniz verilecek cevap maalesef hiçtir. Demek hizmet denilen şey cebe hizmetmiş. Hizmet makama terfi etmenin dayanılmaz hafifliğiymiş. Evet sevgili dostlar aslında seçim öncesi yazdığım yazılar Cemaat denilen yapının sadece küçük bir yüzüydü. Bugün bir olay daha nakledeceğim sizlere. Trakya'da görev yaparken cemaatten arkadaşlarla Gelibolu'ya gitmiştik geçen yıl. Artık adını vermekten çekinmediğim İbrahim KILINÇ denilen rehber eşliğinde istifadeli bir ziyaret yapmıştık. Ecdada yolculukta her şey iyi giderken rehber İbrahim KILINÇ Bey her fırsatta AK Parti'yi ve Başbakanı eleştirmekteydi. Ben ve birçok kişi bundan rahatsız olmuştu. İşin üzücü yanı bahse konu kişinin Cemaat tarafından çok iyi biri diye bize lanse edilmesi ve onların önerisiyle tercih edilmesiydi. Birçok akla gelmeyecek şeyler söyleyen kişiye tepkimiz yoğunlaşınca bu tip konulara girmemeye başladı. Gelibolu'ya yapılan hizmeti beğenmeyen bu kişinin söylediği birçok şey aklıma takıldı. Bazılarını not alıp tanıma şansına sahip olduğum Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürü Ahmet Özyanık Bey'i aradım utandığım için ne rehberin ismini ne de olan biteni tam olarak anlatabilmiştim. Sadece çok önemli iki hususu belirtmiştim. Cemaatten arkadaşlarla şehitliğe gittik rehber olarak da AK Parti ve Başbakan eleştirisi yapan birini bulduk mu diyecektim? Ben utandığım ve cemaate yakıştıramadığım için bunları söyleyememiştim. Ben en azından şehitlikten sorumlu makamlarda bulunanlara ulaşma ve bilgileri doğrulatma şansına sahiptim. Ya bu şansa sahip olmayanlar acaba hangi yalanları salkım salkım yutmaktalar. Evet, 07.04.2014 tarihinde gerçekleşen olay aynen bu. Ortada ne Dershane ne de 17 Aralık ihaneti var. Ama cemaatin rehberi çalışmalarına aylar öncesinden başlamış demek ki. Sevgili dostlar eski yazılarımda da belirtmiştim Cemaat denilen yapının samimi alt kademelerini tenzih ederek söylüyorum ki üst yapı yıllardır Şii taktiği takiyyeyle bizleri, iktidarı ve ülkemiz insanini uyuttu. '160 ülke de bayrağımızı, marşımızı ve dinimizi temsil eden okullar var' diye iftihar ettiğimiz yapı şimdilerde 160 ülkede 'ülkeme ihanet eden teşekkül'lere dönüşmüş. Bana en sempatik gelen bu unsur ihanetin belki de merkezi haline gelmiş şu an. Cemaat denilen yapı habis bir ur gibi bünyemizi tahrip etmekte. Kesin ve kalıcı bir mücadeleyle bu bezirgân yapı mecrasına geri döndürülmeli. Layık olduğu kadar değer görmelidir. Sevgili dostlar yazacak, örnek verilecek çok olay ve tespitler dile getirilebilir. Paralel yapı her ne kadar İktidarı İrancılıkla suçlasa da kendi İsrail yandaşlığı ve avukatlığı konusunda bizlere açıklama yapabilmelidir. Peresperest paralel yapı Filistinlilere terörist, Şimon Peres'e kahraman derken AK Partiye oy verenlere aşağılık, Başbakana ise Firavun diyebilme cesaretini gösterebilmekte. Bu bile hainliklerinin ölçüsüne dair bir göstergedir. Bu cesaretinden dolayı Paralel yapıyı tebrik ediyor, ihanetlerinin karşılığını Türk-İslam düşmanlarından derhal tahsil etmelerini öneriyorum! Paralel yapının yıldırım hızıyla hak etmediği yücelikten hak ettiği cüceliğe terfi etmesi bizleri ziyadesiyle memnun etmiştir. Ama içimizi kanatan şey ise Paralel yapının şahsında tüm cemaat ve İslamî yapıların zarar görmesidir. Eyvallah... |
|||
![]() ![]() ![]() |
|||
2014-04-21 | |||
|
|||