Bu sayfadaki içerik, Adobe Flash Player'ın daha yeni bir sürümünü gerektiriyor.

Adobe Flash player Edinin


GÜNDEM POLİTİKA DÜNYA EKONOMİ SPOR 06 Temmuz 2014
Ş.Mehmet ÇET
Email: [email protected]
  YAZARIN SAYFASI
Demokratikleşme ve Çözüm Süreci
2013 yılında barış ve kardeşlik projesi kapsamında başlatılan çözüm süreci İmralı, Ankara ve Kandil arasında devam eden bir diyalog süreci.  

Kürt sorununun çözülmesi ve PKK'nın silah bırakmasını amaçlayan çözüm süreci sabır ve dikkat isteyen çok hassas ve kırılgandır.

Türkiye'nin demokratikleşmesi ile beraber sorun çözülebilecektir.

Türkiye'de temel hak ve özgürlükler sorunları tüm toplumdaki farklılıkların sorununu da beraberinde çözecektir. Demokratikleşme süreci ilerledikçe sadece Kürtlerin sorunu değil Alevilerin ve öteki farklı kesimlerinde sorununa çözüm olabilecektir.

Çözüm sürecine ilişkin herkesin her kesimin senelerdir bu özledikleri her hallerinden belli oluyor. İnsanların barışa olan inançlarının her geçen gün daha da yükseldiği ve çözüm sürecini destekliyorlar. Kandan, göz yaşından ve ölümlerden rant elde eden silah baronları, uyuşturucu ve mafya babaları, Ergenekoncular ve ulusalcılar hariç tabi. Bu ülkenin yeraltı ve yer üstü zenginlikleri, geçmişi, kültürü, geleceğimiz açısından çok önemli; Barışın kalıcı olması için her kesin her kesimin samimiyetle, güvenle, inançla çaba göstermesi gerekiyor.

Çözüm süreci yavaşta olsa hala devam etmektedir. En sevindirici tarafı ise tarafların şu an silahlara sarılmayı kışkırtmalara rağmen düşünmemeleridir.

Demokratikleşme ve çözüm süreci uluslar arası güçler, yerli işbirlikçileri ve bölgesel gelişmeler sürecin durumunda etkili olmaktadır.

Devam eden bu sürecin sağlıklı bir şekilde yoluna devam edebilmesi için Ülke içindeki kutuplaşmanın giderilmesi ve dış güçlerin etkilerinin azaltılması gerekiyor. Ülke içindeki kutuplaşmasın önüne geçmek için demokratikleşme adına atılan adımları daha da hızlandırmalıyız ve gruplar arasındaki diyalog kanalının açık kalması, konuşula bilinmesi ve iş birliği şarttır.

Demokratikleşme ve çözüm süreci başta olmak üzere Ülkemizin yeniden inşasının sorumluluğu tüm ülkede yaşayanlara aittir.

İktidar desteğini kaybeden derin devlet çözüm sürecini sabote ederek tekrar ortaya çıkma peşindedir

Çözüm sürecine baştan ve toptan karşı olanların yaşananlara bakarak çılgına dönmelerine, terörün bitmesini istemediklerine bağlamaktan başka bir seçenek maalesef kalmıyor insanın elinde.

Huzurdan, barıştan rahatsız olan, karanlığı özleyen çocuklarımızın yaşamasından ve yaşatılmasından rahatsız olan, onların kanını özleyen, çatışmayı, gerilimi, şiddeti özleyen ve bunları yeniden ülkemize geri getirmek isteyen, karanlık güçlere karşı artık bu halkın prim vermemesi gerekiyor.

Elit tabakanın kendi yaşam düzeninde başkalarına hayat hakkı yok gibi tavır sergilemelerine bu Ülke yabancı değil. 100 yıldır aynı kafa yapısı ile yaşıyorlar.

Barış sürecini Türkiye'ye getirisi Milyar dolarlardır. Şimdi neden iç ve dış düşmanlarımızın Türkiye'nin terör belasından kurtulmasını istemediklerini daha iyi anlaya biliyoruz

Şunu da unutmamak lazım; Savaşı devletler barışı halk yapar.

Günün sözü: Kötü bir barış iyi bir savaştan daha iyidir. ( Puşkin )


Kalın sağlıcakla...

Facebook: mehmetcet21 

Twitter: mehmetcet21

Mehmetcet21.blogspot.com 

Ashar: mehmetcet21



   
2014-04-24
YORUM YAP
Yorumlarınız onaylandıktan sonra yayına verilecektir. Uygun görülmeyen yorumlarınız yayınlanmayacaktır. Yasal zorunluluk olarak yorum yapan ziyaretçilerimizin IP bilgileri kayıt altına alınacaktır. Teşekkürler...

  Bu yazıya ilk yorumu yapmak ister misiniz?



yazarın diğer yazıları