Mahmut ALINAK
|
|||
![]() Email: [email protected] |
|||
YAZARIN SAYFASI | |||
1918 Bir Aşk Destanı | |||
![]() "Akılları ve vicdanları esir alan bu korkunç savaşın Bir gün kendi hayatlarını da yağmalayacağını bilmeden Zorbalığın hükümdar olduğu o dehşet dolu günlerde Mezun oldular Cıvıl cıvıl hayallerle süsledikleri Tiflis Üniversitesi'nden" Yöre halkı arasında dünmüş gibi anlatılan Lilya ile Zürbe'nin destansı aşkı Aras nehri yaşadıkça hikâyesini anlatmaya devam edecek. Ben bu acıklı aşkı, Ermeni jenosidinin ve değişik ülkelerden yoksul halk çocuklarının acımasızca ölüme gönderildikleri Çanakkale savaşının konuşulduğu bugün yeni tamamladığım 1918 Bir Aşk Destanı adlı romanımla yazılı tarihin emin ellerine emanet ediyorum. Lilya şimdi kendi vatanı Ermenistan'da, Zürbe ise Kars'ın Halefoğlu köyü mezarlığında sonsuzluk uykusunda yatmaktadırlar. İşte romandan bazı cümleler: 'Volkanik bir ateştir aşk Okyanuslara meydan okuyan Yanmamışsa Tanışmamışsa aşkın çılgın ateşiyle bir insan En zengini de olsa dünyanın Bir kibrit çöpü bile etmez hayatı Hayat dediğin ne? Zamanın çelik fırçası siler durur geçmişimizi daha saniyesi geçmeden Geçmiş sonsuzlukta yitip gitmiştir Gelecek ise göklerin arkasında meçhul Bugün var yarın yok bir pamuk ipliğine bağlı hayat Cebinde padişah mührü bile olsa kimseye yok bir vaadi Göz kırpışı bir zamanda geçen ömrün Boşa geçen uzun senelerin değil Dünyaya aşkın sihirli gücüyle iyilikler saçtığımız mutlu anların toplamıdır hayat Baharın bitişini haber veren cevapsız soruların çiği düşmüşse bir âşığın gönül bahçesine Yeşermez artık aşkın ateşten gülleri Ruhu sönmüş âşığın çorak kalbinde * * * 1917'in güneşli bir sonbahar gününde Devirdiler Rus ezilenleri Çürümüş bir ağaç gibi Çar 2. Nikolay istibdadını Coşkuyla selamladılar dünya emekçileri ve ezilen halklar Lenin'in önderliğindeki sosyalist devrimi "Aziz ülkemiz ezilen tüm dünya halklarının evidir,"dedi Rus devrimcileri Nereden bileceklerdi ki Güzel ülkelerinin bir gün tekrar başka çarların hâkimiyetine gireceğini Lenin, "Tüm dünya halkları eşit ve kardeştir,"dedi Ve verdi o tarihi emrini Boşalttı Rus ordusu eskiden Osmanlı işgalinde olan toprakları Fırsat bildi bunu Tüm işleri mazlum halkları çatıştırmak olan kışkırtıcılar Girdiler halkın içine Gün gâvurları yok etme günüdür Siz öldürmezseniz onları Onlar sizi öldürecek diye kopardılar yaygarayı Ateşledikleri düşmanlık kıvılcımı Bir anda yangın yerine çevirdi Kars'ı, Ağrı'yı ve Iğdır'ı * * * Karapét kederle iç geçirdi bitince Zürbe'nin sözleri 'Herkese yazık oldu,'dedi Kendi kendisiyle konuşur gibi Sonra şu filozofça sözlerle süslendi iyilik dolu sesi: "Akıl ve mantık vurulmuşsa eğer çarmıhına cehaletin Kudretlilerin kimseye hayat hakkı tanımadıkları vahşi bir ormana dönüşür dünya Kördür cahil adamın aklı İşitmez kulakları Görmez gözleri Umursamaz bilge adamların işaret ettiği yolu Koyunlar nasıl koşarsa kaval sesine Cahil insanlar da öyle koşar savaş zenginlerinin beslendikleri kan cehennemine Bilmezler ki savaşmazsa fakirler Kalmayacak yeryüzünde bunca can alan Ocak söndüren kanlı savaşlar Çünkü katiyen savaşmazlar savaş kararları verip kanla semirenler.' Yaşlı adam Zürbe'nin kalbinin sesini döküyordu sanki söze Dalgın dalgın devam etti Karapét kederli bir sesle: 'Ama ne cehalet, ne de başka bir şey mazur gösterebilir savaş denen köpek dalaşını Kara cahil de olsa bir insan Öğrenmeli kendi felaketinin önüne geçmek için aklını kullanmanın yolunu İnsanlık girmedikçe aklın ve mantığın gösterdiği ışıklı yola Bu vahşi kavgalar asırlarca sürüp gidecek kıtadan kıtaya Ah ne yazık İnsanlar savaşmayacağız demedikçe, asırlar boyu sürüp gidecek bu savaşlar Zorbaların hüküm sürdüğü bir kan cehennemi olacak bu güzel dünya.' |
|||
![]() ![]() ![]() |
|||
2014-04-25 | |||
|
|||