Bu sayfadaki içerik, Adobe Flash Player'ın daha yeni bir sürümünü gerektiriyor.

Adobe Flash player Edinin


GÜNDEM POLİTİKA DÜNYA EKONOMİ SPOR 18 Mayıs 2014
Mustafa İSPİROĞLU
Mustafa İSPİROĞLU kimdir?
Tekirdağ Myo Muhasebe bölümü mezunu. Serbest meslek sahibi. Evli ve 3 çocuk babası. Ülküsü ve ideali Hukuk'un Üstünlüğü.
Email: [email protected]
  YAZARIN SAYFASI
Cumhurbaşkanı Olamazmış!
Yeni Cumhurbaşkanı, Cumhuriyetin kuruluş amacına ters düşmeyecek biri olmalıymış... Cumhuriyetin çoğunluk rejimi olduğunu bilmeden ''çoğunluk olmak ülkeyi yönetmeye yetmez'' deyip Cumhuriyeti savunduğunu zanneden ilericiler var bu ülkede.

Bu zihniyete göre Cumhuriyetin kuruluş amacını saptıran kimlermiş bir bakalım.

1923 anayasasına göre 2. maddede yer alan ''Türk Devletinin dini İslam dinidir'' cümlesini 1928 yılında Anayasadan çıkaranlar kuruluş amacını değiştirenler değil mi?

Cumhuriyetin kuruluş amacında yani 1923 Anayasası'nda laiklik var mı idi?

Oysa laikliği 1931 yılında CHP kongresinde parti programına ek madde ile ekleyen ve 5 Şubat 1937'de Anayasanın 2. maddesinde ifade edenler aynı düşünceye göre Cumhuriyetin kuruluş amacına ihanet etmediler mi?

''Ben size savaşmayı değil ölmeyi emrediyorum'' denildiğinde ALLAH, sesleriyle kurşunların üzerine giderek, düşmanı en zor şartlarda imanıyla yenen insanlar, Anayasadan '' Türk devletinin dini İslam dır'' maddesinin çıkartılıp Fransa'dan alınan Laikliğin İslam'ın yerine konması için mi? Yada 1933 yılında okul programlarından din dersleri çıkarılsın diye mi şehit oldular?

275 kiloluk top mermisini sırtlayarak top kundağına yerleştiren Seyit Ali'nin o gücünü İmanından aldığını söyleyeceksiniz, yani savaşta imana izin vereceksiniz. Ama o imanın meclise girmesine katlanamayacaksınız.

Sahi Cumhuriyetin kuruluş amacı neydi? Kim yada kimler bu amaca ihanet etti?

Dolaylı olarak Başbakan'ın Cumhuriyetin kuruluş amacına ters düştüğünü iddia eden bakar körler.

Başbakan Cumhurbaşkanı olur yada olmaz onun bileceği iş. Lakin Cumhuriyetin kuruluş amacına kimin daha uygun olup olmadığını anlamak için, Cumhuriyetin içini kimin ne kadar demokrasiyle, insan haklarıyla doldurduğuna bakmak gerekmez mi?

Hangi dönemde Türkiye demokrasiyi bu kadar içselleştirdi ve çıkardıkları kanunlarla hayata geçirdi?

Hangi dönemde çağdaşlığın gereği olan, insana hizmeti ön plana çıkaran büyük projelere imza atıldı?

Şimdi bu hizmetleri yapanlar hala Cumhuriyetin kuruluş felsefesine uygun olmayan irticacı gericiler.

Sadece laf ebeliği yapmaya çalışan ama hiç bir dönemde hiçbir vech üretememiş, batının ilmini değil yaşam tarzını kendilerine şiar edinenler ise ilerici, modern elitler öyle mi?

1923 kuruluş amacımızı en iyi anlatan Milli Marşımızın 1 kıtasını hatırlatmak isterim.

Garbın âfâkını sarmışsa çelik zırhlı duvar.
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.
Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imânı boğar,
'Medeniyet!' dediğin tek dişi kalmış canavar?

Kurtuluş savaşında anadoluyu dolaşan bağımsızlık savaşı için asker toplayan Milli şairimiz M.Akif Ersoy'da mı Cumhuriyetin kuruluş felsefesine uymamıştı?. Zira Türkiye'deki siyasi gelişmeler yüzünden, 1925 yılı sonundan itibaren temelli olarak Mısır'a gitmeye mecbur olmuş ve ağır şekilde hastalanarak sevgili yurduna döneceği

17 Haziran 1936 tarihine kadar, on buçuk sene orada kalmıştır.

 Eğer gerçekten bu ülkenin yani Türkiye Cumhuriyetinin kuruluş amacını,felsefesini öğrenmek istiyorsanız yukarıdaki marşımızın manasını öğrenin ilerici kardeşler.

Bu toprakları imanıyla koruyan insanların mecliste iman gömleğini çıkarmasını isteyen zavallı taklitçiler

Asıl siz Cumhuriyetin kuruluş felsefesini, değerlerini yok etmeye çalıştınız ama başaramadınız.

Bu milletin istediği Cumhuriyeti demokrasi ile taçlandırmaktır. Despotik laikliği reddeden hürriyetçi, insan haklarını öne çıkaran, devleti değil bireyi ön plana alan ''insanı yüceltki devlet yücelsin'' anlayışını hakim kılan düşünce artık bu topraklara düşmüş ve yeşermeye başlamıştır.

Bundan sonrada geriye dönüş yoktur.

Şimdi elinizi kaldıysa biraz vicdanınıza koyun, kimin bu ülkenin kuruluş amacına uygun davrandığını, kimin de ön ayak olduğunu bir daha sorgulayın mümkünse şeytanın uykuya daldığı bir sırada.

 



   
2014-04-27
YORUM YAP
Yorumlarınız onaylandıktan sonra yayına verilecektir. Uygun görülmeyen yorumlarınız yayınlanmayacaktır. Yasal zorunluluk olarak yorum yapan ziyaretçilerimizin IP bilgileri kayıt altına alınacaktır. Teşekkürler...

  Bu yazıya ilk yorumu yapmak ister misiniz?



yazarın diğer yazıları
- İmitasyon Yazarlar
- İkisi Bir Arada
- Kumsalların İlericileri...
- Aşk ve Siyaset
- Makarnacı-Kömürcü
- Çekirgenin Elitizmle İmtihanı
- Aşk-ı Memnu
- Menderes'i İdama Gönderen Manşetler
- İhtiraslı Beyinler...