Türkiye ilk defa seçimle başa geçebilecek cumhurbaşkanı adayını merakla bekliyor.

Son seçimlerde görüldü ki halkımızın çoğunun Başbakanımıza olan sevgilerinden dolayı Ak Parti'den yana oy kullandı. Seçimin galibi başbakanımızdır bu aşikâr...  

Başbakanımızın cumhurbaşkanı adayı olmasının ülkemizin istikrarını, Ak Parti'nin geleceğini, büyük Türkiye yürüyüşünü sekteye uğratacağının endişesini yaşıyorum.  

Bir mücadelenin başındayız ülke olarak sorunları çözecek bir potansiyele sahip olan Türkiye'nin ihtiyaç duyduğu bir liderdir başbakanımız...  

Demokrasimizin, ekonomimizin güçlendiği bir safhada böyle bir değişikliğin riskli olacağını başbakanımız vesilesiyle sürekli puan kazanan Ak partinin güç kaybedeceği kanısındayım..  

Geçmişe bakılırsa Sayın Demirel'in ve rahmetli Özal'ın cumhurbaşkanı olduktan sonra partilerinin güçsüzleştiği, işlevlerinin azaldığı, eriyip gittikleri görülmektedir. Bu günde aynı şekilde tezahür edebilir!  

Başbakan Cumhurbaşkanı olunca Ak parti kazanamayacak veya başbakanlık yapacak kimse yok demek değildir söylemek istediğim. Elbette parti içinde birbirinden değerli politikacılar bulunmaktadır.  

Ama atalarımızın söylediği gibi dereyi geçerken at değiştirilmez. Türkiye'nin bu olağan üstü dönemden geçerken başbakanımız gibi toparlayıcı, icraatçı bir başbakan olarak kalması daha mühimdir.  

Bunun sağlanabilmesi içinde 3. Dönem şartının biran önce kaldırılması gerekmektedir.  

Başbakanımızı cumhurbaşkanı olarak görmeyi bende çok isterim ve bütün halkımızın isteğidir eminim. Yalnızca bir dönem ertelemesi gerektiğini düşünüyorum.  

Cumhurbaşkanlığı  devletin en üst protokolü, yetki gücü büyük, cazibeli, yüksek bir makam. Bu nedenle kim istemez ki cumhurbaşkanı olmak.  Yıllardır  canı pahasına gece ,gündüz hizmet eden başbakanımızın da hakkı  elbette..  

Ama Başbakanımızın makam, mevki gibi bir derdi yok vatanına, milletine ne kadar fazla hizmet ederim derdi var.  

Başbakanımız çıkıp da siyasette, politikada, aktif olmayan bir göreve geçmesi bu süreçte sağlıklı olmayacaktır.  

Sayın Abdullah Gül de sayın başbakanımızda görevlerinde oldukça başarılılar bu büyük bir gerçektir.  

Cumhurbaşkanımız Sayın Abdullah gül milletine, ülkesine yakışır bir şekilde görevini sürdürüyor maşallah.  Göreve başlar başlamaz Cumhurbaşkanlığı köşkünün kapılarını açarak yaptığı davetlerle her kesimden, her görüşten olan vatandaşlarını kabul ederek  köşkün  sadece  kapısının makam, mevki sahibi olan belli bir kesime açık  olmadığını gösterdi.Böylece  millet gül gibi cumhurbaşkanı diyerek onu daha çok sevdi..  

Her ikisi de görevlerin de tecrübe sahibi oldular. İŞİ EHLİNE VERMEK GEREKİR. Benim gönlüm Tecrübeli bir başbakan ve cumhurbaşkanı olarak bir dönem daha görevlerini devam ettirmelerinden yana.

Ülkemiz için İNŞAALLAH  hayırlısı olsun selamlar.