Uçuyoooruz!.. - Metin SOYLU

Metin SOYLU

Metin SOYLU kimdir?
Gazeteci-Yazar Metin Soylu, 1981 yılında İstanbul'da dünyaya geldi. İlk ve ortaöğrenimi Ankara Batıkent Kürşad Bey İlköğretim Okulu'nda liseyi ise 1998 yılında Ankara Batıkent Mobil Lisesi'nden mezun olarak tamamladı. "Piri Reis Haritası'nın Şifresi" adlı kitabıyla okuyucularının karşısına çıkan Metin Soylu, bugüne kadar Kocaeli Üniversitesi, Gazi Üniversitesi, Dumlupınar Üniversitesi, Yıldız Teknik Üniversitesi gibi pek çok üniversitede Piri Reis konusunda konferanslar gerçekleştirerek büyük yankı uyandırdı.17 Ağustos 1999 Marmara Depremi sonrasında Türk halkının doğal afetler üzerine daha fazla ilgi duyması ve özellikle üniversite öğrencilerinin Afet Gönüllüsü birer birey olarak toplumda daha etkin rol oynaması için Afet Okulu Projesi’ni kaleme alan Soylu, bu konudaki düşüncelerini “Afet Okulu” adlı kitabında topladı. Yazar Metin Soylu'nun son eseri Belgelere Dayalı Gerçek Bir Kahramanlık Öyküsü olan "Yüzbaşı Mehmet Muzaffer"dir.
Email: [email protected]

YAZARIN SAYFASI

Uçuyoooruz!..

THY: "Türkiye'de uçmadığımız tek bir yer kalsa, dünyada en çok noktaya uçmuşuz ne fayda!.."

Türk Hava Yolları'nı gerçekten tebrik ederim...
'Iğdır Havalimanı' üzerine kurguladıkları bu yeni reklam filmi aslında Türkiye için gurur verici, duygusal ve bir o kadar da umut dolu geleceğimizin de fotoğrafı...

Reklam filminin konusunu hatırlayalım:
THY'nın reklam filmi, Iğdır ilinin bir köyünde 4 çocuğun THY uçağını görmesiyle başlıyor. Çocuklardan birisi iki parmağının arasına aldığını hissettiği uçakla ilgili olarak yanındaki arkadaşına 'İstanbul'a mı gidir sence?' diye soruyor. Ve dört çocuk arasında geçen kısa konuşmalar şöyle devam ediyor;

-Başka nere gidecek?
-Buraya gelecek hali yoktu ya?
-Çok istersek geler bence...

Çocukların gelmesini hayal ettikleri THY uçağı için, toprak alana 'IĞDIR HAVAALANI' adı ile pist yapmasıyla reklam filmi devam ediyor. Gökyüzündeki uçakların yaptıkları havaalanına inmeleri için mücadele eden dört çocuk asla umutlarını kaybetmiyor, yılmıyor...

Çocuklardan birisi düğündeki ışıklı ampulleri uçak pisti için kullanmayı akıl ediyor ve gecenin sabahına doğru gökyüzünde gördükleri ilk uçak için üçlü prizlerle destekledikleri ampulleri yakarak gerçek bir havaalanı görüntüsü imajını veriyorlar. Ve uçağı kullanan pilotun dikkatini çekmeye çalışsalar da nafile!...

Tam umutların tükendiği noktada artık gün aydınlanıyor. Gökyüzündeki güneşin belirmesiyle onlar için hayal olan şey aslında gerçek oluyor. THY'na ait bir uçak gerçekten de çocukların hazırladığı pistin üzerinden yakın mesafeden teğet geçerek 'IĞDIR HAVALİMANI'nın devlet tarafından yapılan gerçek pistine iniş yapıyor.

Uçağın indiği noktaya doğru koşan o dört çocuk, sonrasında pilotun göz kırparak asker selamı vermesiyle mutluluktan adeta havalara uçuyor...

Muhteşem bir reklam şaheseri...
Bu reklam filmini kurgulayan tüm ekibi candan kutluyorum...
Türkiye'nin hangi bölgesinde, hangi ilçesinde ve hangi köyünde olursa olsun, çocuklar her daim hayalleriyle ülkemiz için bir umuttur. İşte bu yüzden bizler de çocuk gözüyle hayallerimizi her zaman canlı tutabilmeyi öğrenmeliyiz. Hayal kurmaktan asla vazgeçmemeliyiz. Çünkü hayalleri olmayan bir insanın geleceğe dair hedefleri de olamaz.

***

'İstiklal Göklerdedir'
Mustafa Kemal Atatürk'ün en önemli özelliklerinden birisi ileri görüşlülüğüdür. Bu yüzden Türkiye'de havacılığa önem vermiştir. "Göklerini koruyamayan uluslar, yarınlarından asla emin olamazlar' sözü ile havacılığın ne kadar önemli olduğunu vurgulamıştır. Çünkü o yıllarda havacılık kavramı yeni doğmuş, yavaş yavaş gelişme göstermeye başlamıştır. Uygarlığın akış yönü, bilim ve teknolojinin hızlı temposu, ulusları geleceklerini göklerde aramaya zorlamıştır. Atatürk'Kanatlı bir gençlik memleketin geleceği bakımından en büyük güvencedir. Bir gün batılı ayaklar Ay'da ayaklarının izlerini bırakacaklarsa, bunların arasında bir de Türk'ün bulunması için şimdiden çalışmalara girişmek, aşamalar kaydetmek gerekir.'sözü ile havacılığın gelecekteki fotoğrafını çekmiştir.
Atatürk, bununla da yetinmemiş havacılıkla ilgili bütün yabancı kaynakları yakından takip edebilmek için büyük çaba sarf etmiştir. Ve bu gelişmeleri Türkiye'nin menfaatleri için uygulama alanına sokmağa çalışmıştır.
Elbette Atatürk'ün en büyük öngörüsü, insanlığın hizmetine girecek en büyük gelişmelerin havacılık alanında olacağı hatta gün gelecek, insanoğlu uzaya, başka gezegenleri bile fethedeceği yönündeydi.

1936 yılında Eskişehir Tayyare Alayını yaptığı ziyarette Atatürk, havacılığın geleceği ile ilgili şunları da söylemiştir: 'Geleceğin en etkili silahı da, aracı da hiç kuşkunuz olmasın tayyaredir. Bir gün insanoğlu tayyaresiz de göklerde yürüyecek, gezegenlere gidecek, belki de aydan bize haber yollayacaktır. Bu mucizenin gerçekleşmesi için 2000 yılını beklemeye gerek kalmayacaktır. Gelişen teknoloji daha şimdiden bunu müjdeliyor. Bize düşen görev ise, batıdan bu konuda fazla geri kalmamayı temindir.'

***

Bugün THY'nın bu muhteşem reklam filmi, Türkiye'nin geleceği için yeni hayallerin de bir başlangıcıdır. Ümit ederim ki; bir gün Türkiye'deki bilimadamlarının da uzaya gitmesine ilişkin özel bir reklam filmi çekilir ve bu reklam filmi de gerçek olur...

Uçağımız Hayallerimiz,
Hedefimiz Rotamız,
Gururumuz Pistimiz Olsun!...

2014-04-28

Bu yazıya ilk yorumu yapmak ister misiniz?

Bu sayfadaki içerik, Adobe Flash Player'ın daha yeni bir sürümünü gerektiriyor.